Türkiye, yeri doldurulamayacak bir ismi daha kaybetti. Türk medya tarihinin önemli ismi Ergun Göze hakka yürüdü.
Abone olTürkiye'de milliyetçi kesimin ünlü isimlerinden gazeteci yazar Ergun Göze evinde geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti.
Göze, Babıali'de geçen 50 yılını derlediği ''Yaşasın Hatıralar'' adlı kitabı hakkında bilgi vermiş ve böyle bir kitap çıkarmak gibi bir niyetinin olmadığını, eşinin ısrarıyla anılarını yazdığını, ardından damadı ve torunlarının bir sürpriz yaparak bu kitabı bastırdıklarını anlatmıştı.
Kitapta Babıali'de geçen 50 yılını irdeleyen Göze, ''Gazeteciliğe pek şuurlu başlanmaz. Kendiliğinden olur'' diyerek, şunları kaydetmişti:
''Gazetecilik, yazı hayatı bir mikrop gibi insanın içine girdi mi, bir daha çıkmaz. Ben de, gazeteciliğe bir fikir içinde olduğum için, o fikrin çok saldırıya ve haksızlığa uğradığını gördüğüm için girdim.''
Yaptığı röportajlar dolayısıyla bir çok insanla, fikirle ve ülkeyle tanıştığını dile getiren Göze, gazeteciliğin insanın ufkunu açan bir meslek olduğunu ifade etmişti.
Yıllarca gazetede yazı yazmasının en önemli nedeninin, kendisini hiçbir zaman bırakmayan okuyucuları olduğunu da belirten Göze, her zaman okuyucularına layık olmaya çalıştığını anlatmıştı.
Ergun Göze, 1965 yılında Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya ve ardından 1969'da Tercüman gazetesinde yazmaya başladığını anımsatarak, gazeteciliğe başlamasında etkili olan fikrin, ''Türk milliyetçiliği'' olduğunu söylemişti. Göze, ''Türk milliyetçiliği bir antitezdir. Aslında Türkiye'de hiç kimse kimseye Çerkez misin, Avar mısın, Kürt müsün diye sormaz... Batı ise 200 yıldır Türkiye'deki azınlıklarla meşgul, bu tarihi antiteyi bozmaya çalışıyorlar. Osmanlı döneminde 72 buçuk millet bir arada yaşadı'' görüşünü aktarmıştı.
Yıllar içinde fikirlerinin olgunlaştığını da dile getiren Göze, ''Karşımdakilerin haklı olduğu tarafları da gördüm. Yürüdüğüm yolun, benim çok maddi menfaatim aleyhine olmasına rağmen çok doğru bir yol olduğuna kaniyim'' demişti.
CENAZE NAMAZI YARIN KILINACAK
Kadıköy'deki evinde bugün rahatsızlanarak hayatını kaybeden Göze'nin cenazesi, yarın öğlen Merkez Efendi Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Merkez Efendi Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1931 yılında Sivas'ta dünyaya gelen Göze, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Çorum Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1957'de bitiren Göze, bir kaç arkadaşıyla birlikte Babıali Yayınevi'ni kurdu. Daha sonra serbest avukatlık yapmaya başlayan Ergun Göze, basın hayatına Mümtaz Turhan'ın çıkardığı ''Ölçü'' dergisiyle girdi. Daha sonra kitap haline getirilen, ''Meşhurların Son Sözleri'' yazıları, 1961'de Son Havadis gazetesinde yayımlandı. Göze, fıkra yazarlığına 1965'te Babıali'de Sabah gazetesinde başlayıp, 1969'da Tercüman'da devam eti. 1988 yılında Türkiye gazetesinde fıkra yazarlığına başlayan ve iki sene devam eden Göze, TGRT'de haber yorumculuğu yaptı. Evli ve üç çocuk babası Göze, son olarak Boğaziçi Yayınları'nın editörlüğünü yapıyordu. Ergun Göze'nin çok sayıda kitabı da bulunuyordu. Kadıköy'deki evinde bugün rahatsızlanarak hayatını kaybeden Göze'nin cenazesi, yarın öğlen Merkez Efendi Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Merkez Efendi Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
1931 yılında Sivas'ta dünyaya gelen Göze, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı.
Çorum Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1957'de bitiren Göze, bir kaç arkadaşıyla birlikte Babıali Yayınevi'ni kurdu.
Daha sonra serbest avukatlık yapmaya başlayan Ergun Göze, basın hayatına Mümtaz Turhan'ın çıkardığı ''Ölçü'' dergisiyle girdi.
Daha sonra kitap haline getirilen, ''Meşhurların Son Sözleri'' yazıları, 1961'de Son Havadis gazetesinde yayımlandı. Göze, fıkra yazarlığına 1965'te Babıali'de Sabah gazetesinde başlayıp, 1969'da Tercüman'da devam eti.
1988 yılında Türkiye gazetesinde fıkra yazarlığına başlayan ve iki sene devam eden Göze, TGRT'de haber yorumculuğu yaptı.
Evli ve üç çocuk babası Göze, son olarak Boğaziçi Yayınları'nın editörlüğünü yapıyordu. Ergun Göze'nin çok sayıda kitabı da bulunuyordu.