Türkiye Yayıncılar Birliği'nce hazırlanan ''Yayınlama Özgürlüğü Raporu'' açıklandı.
Abone ol Raporu, Taksim Hill Otel'de ''Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü''nün dağıtımı nedeniyle düzenlenen törende, Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu açıkladı.
Kitap yayıncılığı özelinde yazarlara ve yayıncılara yönelik yasaklama ve yargılama sayısında bir düşme eğilimi gözlenmesine ve daha önce açılan davalarda daha fazla beraat kararına rastlanmasına karşın, bu yıl sorunların yeniden artarak sürdüğünün gözlendiği vurgulanan raporda, şöyle denildi: ''Son 1 yılda 22 yayınevi, 47 yazar ve 49 kitap yargılandı.
Bunlardan 11'i beraat, 11'i ise mahkumiyetle sonuçlandı. 2 takipsizlik kararı verildi. 25 kitap hakkındaki davalar ise sürüyor. 2004 Ekim ayından bu yana ender olarak kitap yasaklanıyor. Ancak 'tahkir', 'tezyif edici' 'müstehcen', 'bölücü', 'yıkıcı', 'dinci', 'din düşmanı' gibi tanımlamalarla kitaplar, yazarlar ve yayıncılar yargılanmaya devam ediyor.'' ''Bu yeni dönemin en çarpıcı özelliği, ideolojik amaçlı çevrelerin, yine ideolojik amaçlı ihbarları sonucunda yazar, gazeteci ve yayıncılara yönelik yeni bir dava patlamasının yaşanmasıydı'' görüşüne yer verilen raporda, bu suçlamayla açılan davalarda birçok mahkumiyet kararı verildiği kaydedildi. Raporda, ''Türklüğe, Türk ordusuna, Cumhuriyete, Atatürk'ün anısına hakaret'' iddialı ihbarlar sonucunda açılan davalarla adalet mekanizması meşgul edilerek, imajının zedelenmesine neden olunduğu vurgulandı.
-''BASIN DAVALARINDA ARTIŞ''-
Basın davalarında geçen bir yıl içinde artış gözlemlendiği belirtilen raporda, 2 yıl içinde TCK ve TMY'nin bazı maddelerinden dolayı toplam 530 dava açıldığı, bu davalardan 104'ünün mahkumiyetle, 22'sinin beraatle sonuçlandığı kaydedildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla gazeteci ve yazarlara karşı açtığı davalara işaret edilen raporda, ''Başbakan'a hakaret gerekçesi ile 59 başvuru yapıldı. Bunlardan 31'i sonuçlandı. 28'i ise devam ediyor. 21 davada Başbakan haklı bulunup, toplam 111 bin 500 YTL tazminat ödenmesine karar verilirken, 10 davada ise Başbakan şikayetinde haklı bulunmadı'' denildi.
Raporda, TCK'nın 301. maddesinden dolayı yazar ve gazetecilere açılan davalarda patlama yaşandığı, Atatürk'e hakaret davalarında da artış olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: ''Sonuç olarak, yeterince tartışılmadan çıkarılan TCK, düşünce, ifade, basın ve yayınlama özgürlüğü bakımından ileride, belirsiz tanımlamalar nedeniyle önemli sorunlar yaratma potansiyeli taşıyor. Herkese göre değişebilen tanımlarla basın ve yayıncılık, yeni sorunlar yaşamaya hazır hale getirilmiştir. Basın ve yayın çevrelerinin TCK'nın ilgili maddelerinin değiştirilmesine yönelik önerileri dikkate alınmazken, şimdi buna bir de yeni TMY taslağı ekleniyor. Taslak, düşünce, ifade, basın ve yayınlama özgürlüğünü ileride tehdit edecek olan çok vahim düzenlemeler içermekte.''
Raporda, Türkiye'de ifade ve yayınlama özgürlüğünün gelişmesi için yalnızca yasama gücüne değil, yargı ve yürütme gücüne de büyük sorumluluk düştüğü vurgulandı.