BIST 8.664
DOLAR 34,35
EURO 37,42
ALTIN 3.022,19
HABER /  GÜNCEL

Yayın cezalarına tepki yağmuru

Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim döneminde yapılan yayınlar nedeniyle çok sayıda kanala verdiği yayın durdurma cezası, siyasilerin de tepkisine...

Abone ol

Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim döneminde yapılan yayınlar nedeniyle çok sayıda kanala verdiği yayın durdurma cezası, siyasilerin de tepkisine neden oldu.
YSK’nın seçim döneminde yapılan yayınlar nedeniyle çok sayıda televizyon kanalına yayın durdurma cezası vermesi siyasetçilerin de tepkisine neden oldu. Hakkaniyet ölçüsüne dikkat edilmesi konusunda uyarıda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Mesela bir televizyon bir partiyi hiç yayınlamamış, ona 50 saat, 60 saat vermişler, ama öbür televizyon başka bir partiyi yayınlamış, yayınlarken hep yalan yazmış, yalan, iftira montajlar yapmış. Birine 70 saat vermiş, yalan, iftara montajı yapana ‘bu yayınlamış ama buna da 15 saat vereyim, 8 saat vereyim’ demiş. Burada hakkaniyet ölçüsü olması gerekir” ifadelerini kullandı.

"ACELECİ BİR KARAR"
YSK tarafından verilen kararları aceleci bir karar olarak değerlendiren AK Parti Amasya Milletvekili, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Naci Bostancı ise, kararı doğru bulmadığını ifade etti. Bostancı, “Aceleci bir karar olarak görüyorum. Seçim formatı değişiyor, yeni teknolojiler geliştikçe seçimin yürüme biçimi ve halkla bağ kurma biçimi değişikliğe uğruyor, hukuk ta bunun arkasında geliyor. Mevcut kararın geleneksel bir akıl ile alındığı kanaatindeyim. Çok abartılı, çok gerçekler hilafına olduğu tespit edilen haberlere ilişkin olarak belki kimi yaptırımlar düşünülebilir ama böylesine genel, teknolojik değişimin getirdiği olması gereken hukuki referanslarla çelişen bir kararı doğru bulmuyorum” dedi.

"SOSYAL MEDYADA KURAL YOK"
Sosyal medyanın kuralsız biçimde yürüdüğünü ve sosyal medya merkezlerinin elek uygulamaması durumunda başka insanların özgürlüklerine helal getirdiklerini söyleyen Naci Bostancı, “Sosyal medya kuralsız biçimde yürüyor. Onun arkasında gecikerek hukuk gelecek. Kaynağı belirli olan haberciliğin müeyyidesi var ama kaynağı belirsiz, maskesiz haber yayıncılığının müeyyidesi yok. Bu müeyyideyi en azından bu tür haberciliğe mani olmak bakımından sosyal medya merkezlerinin ellerini biraz çabuk tutmalarında fayda var. Seçim döneminde toplumsal mühendisliğin bir aracı olarak kullanıldı sosyal medya, maskeli süvarilerin yayınlarıyla karşılaşıldı. Bunlara karşı tedbir almayan ilgili yerler, Türkiye’deki hukuki sistemin engellemesiyle karşılaştı ki, çok doğrudur, çok yerinde kararlardır bunlar. Ama daha sonra AYM bir kararla bu engellemeyi kaldırdı, bunu doğru ve yerinde bulmuyorum. Sosyal medyanın merkezleri bir elek uygulamazlarsa başka insanların özgürlüklerine halel geliyor” diye konuştu.
(İHA)