TSYD'nin düzenlediği bir seminerde, davetliler Bülent Yavuz ile Erman Toroğlu'nun kapışmasına sahne oldu.
Abone olMerkez Hakem Kurulu Başkanı Bülent Yavuz, hakem camiasının yıllardır haksızlığa uğradığını söyledi. Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Kemer Limra Otel'de düzenlediği ''41. Yıl Sporun Zirvesi Semineri''nin ''Adalet Dağıtıcıları veya Günahkarlar'' konulu oturumunda konuşan MHK Başkanı Bülent Yavuz, Türk hakemlerinin yıllardır haksızlığa uğradığını, bunun da hakem duygusunun ve hakemin ne olduğunun iyi bilinmemesinden kaynaklandığını söyledi. Spor gazetecilerinin futbol kurallarını yeterince bilmediğini de ifade eden Yavuz, şöyle devam etti: ''Gazetecileri her zaman seminerlerimize davet ettim. Onlarla her zaman iç içe olmak istedim. Yardım önerdim, yardım talep ettim. Ama buna itibar edenlerin sayısı çok az oldu. Bir ofsaydın nasıl tespit edildiği, bir sarı kartın nasıl olması gerektiği gazeteciler tarafından iyi anlatılamıyor. Bir pozisyonla ilgili 7-8 ayrı yorum ortaya çıkıyor. Böyle olunca da kamuoyu bizi sevmiyor. Bunlar medyanın bizi yönlendirmesinden kaynaklanıyor. Kuralların iyi yorumlanmamasından kaynaklanıyor. Sonuçta sporda şiddet alevleniyor. Bir maça hakem tayin ettiğimizde 48 saat yorum yapılıyor. Sonra da o şehir hakemlere düşman oluyor.'' ''BİZ GÜNAHKAR DEĞİLİZ'' Hakemlerin de zaman zaman hata yapabileceğini belirten Yavuz, ''Yaptıklarımız bazen hoşa gitmemiş olabilir, ama hiçbir gizli işimiz yok'' dedi. Futbol ile yediden yetmişe herkesin ilgilendiğini ifade eden Yavuz, şunları söyledi: ''Sokaktaki insan da, bakan da, başbakan da futbolla yakından ilgileniyor. Bu kadar herkesin gözü önünde olan bir olayda nasıl bilerek hata yapalım. Ben bu kadar kahraman mıyım ki hata yapmak isteyeyim. Biz günahkar değiliz.'' TOROĞLU: MİLLETVEKİLLERİ FEDERASYONU ARIYOR! Oturumun diğer konuşmacısı eski hakem ve spor yorumcusu Erman Toroğlu, hakemin başarısı için öncelikle hakeme güvenmek gerektiğini belirterek, yayıncıların sorumlu davranması gerektiğini söyledi. Küfür ve çirkin pankartların medyada gösterilmemesi gerektiğini ve kendilerinin buna azami ölçüde dikkat ettiklerini ifade eden Toroğlu, hakemlik müessesesinin daha şeffaf olması gerektiğini söyledi. Erman Toroğlu, spora zaman zaman siyaset karıştığını da öne sürerek, ''Bazen bakanlar, milletvekilleri, kendi şehirlerinin takımlarına ceza verilmemesi için, sahalarının kapatılmaması için Futbol Federasyonu yetkililerini arıyorlar'' dedi. Hakem ve gözlemci raporları basına verilirse işlerin yüzde 70 daha iyiye gideceğini de söyleyen Erman Toroğlu, Merkez Hakem Kurulu'nun hakem seçiminde isabetli kararlar veremediğini öne sürdü. Toroğlu, Bülent Yavuz'dan ligin ilk yarısındaki hakemlerin başarı oranını açıklamasını istedi. YAVUZ'DAN TOROĞLU'NA CEVAP Erman Toroğlu'nun konuşması üzerine söz alan Bülent Yavuz, sezonun ilk yarısında bin 375 profesyonel, 34 bin amatör müsabaka oynandığını, buna karşılık sadece Süper Lig'de oynanan maçların değerlendirildiğini belirtti. Yavuz, rakamsal bir oran veremeyeceğini ifade ederek, ''Süper Lig'i değerlendirdiğimizde hakemlerimizin başarısı bu yıl geçmiş yıllara göre biraz düşük oldu. Ama şunu söyleyebilirim, başarımız yüzde 51'in üzerindedir'' dedi. Türk hakemlerinin Avrupa maçlarında görev yapamamasını da değerlendiren Yavuz, ''Dışarıda maç yönetemememizin nedenlerinden biri de maalesef ülkemizin dışarıdaki adıdır. Yani politiktir, yani siyasidir'' diye konuştu. Türk hakemlerinin eğitim seviyesinin kendisinin görevde olduğu 7 yıl içinde hızlı bir yükselme kaydettiğini dile getiren Bülent Yavuz, FIFA kokartlı hakemlerin iyi derecede yabancı dil bilmesi gerektiğini ve Türkiye'deki FIFA kokartlı hakemlerin de şu an bu özelliklere sahip olduğunu bildirdi. Yavuz, önümüzdeki yıllarda iyi derecede İngilizce bilmeyen bir hakeme Süper Lig'de de görev verilmeyeceğini dile getirdi. BAKAN ŞAHİN'İN KONUŞMASI Birinci oturumun sonunda tekrar söz alan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, konuşmalar sırasında kendisine söz hakkı doğduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Biz hükümet olarak futbol federasyonu gibi diğer federasyonların da özerk bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Biz hiç kimseye müdahale etmeyi düşünmüyoruz. Bir yıldır bu görevi sürdürüyorum. Bugüne kadar kimseye telefon açıp da (Bu şöyle olsun) demedim. Bundan sonra da bu böyle olacak. Bizden önceki dönemlerde olmuşsa onu bilemem.'' Hakemlik müessesesinin yıpratılmaması gerektiğine de değinen Bakan Şahin, ''Hakem hataları geçmiş yıllara göre biraz daha fazla olmuş olabilir. Biz bunu nasıl en aza indiririzin cevabını aramalıyız. Hakemler çok önemli bir görev yapmaktadır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ne ise MHK da odur. Bu konuda çok hassas davranmalıyız. Çünkü bu konu çok hassas bir konu'' diye konuştu.