BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,36
ALTIN 2.935,26
HABER /  SAĞLIK

Yatakta sadece bunları yapın

Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Başkanı Prof. Dr. Murat Aksu, uyku bozukluklarına dikkat çekti.

Abone ol

Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Başkanı Prof. Dr. Murat Aksu, uyku sorunu yaşayan kişilerin ciddi rahatsızlıklarla karşı karşıya olduğuna dikkati çekip, "Yatağınızı uyku ve seks dışında başka bir amaç için kullanmayın. Yatakta kitap dergi gazete okumayın, televizyon izlemeyin. Uyuyamıyorsanız yatakta debelenmeyin" uyarısında bulundu.

14. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi ve 2. Ulusal Uyku Tıbbı Teknisyenliği Kongresi, Muğla'nın Bodrum İlçesi, Göltürkbükü Beldesi'ndeki Hilton Otel'de başladı. 10 Ekim'e kadar sürecek kongrede, nöroloji, göğüs hastalıkları, psikiyatri ve kulak-burun-boğaz hekimi ve teknisyenlerinden oluşan yaklaşık 200 kadar sağlık çalışanı katıldı. Kongrede, çocuklarda uyku ve bozuklukları, bu konuda yapılan araştırmalar, uykuda hareket ve solunum bozuklukları, uyku ve ağrı, epilepsi ve uyku bozuklukları, yaşlılarda uyku, son gelişmeler ışığında uykuda hareket bozuklukları tartışılacak.

Avrupa Uyku Araştırmaları Birliği, tarafından düzenlenen ve 13 Avrupa ülkesiyle birlikte yürütülen 'Sürücülerin Uyku ve Uyanıklıklarını Belirleme Araştırması'nın sonuçları da kongrede açıklanacak.

Kongere öncesinde basın açıklaması düzenleyen TUTD Başkanı Prof. Dr. Murat Aksu, uykusuzluk çeken kişilerin ciddi rahatsızlıklarla karşı karşı olabileceğine dikkati çekip, "Uykuyu bozan ve engelleyen her faktör yaşamı olumsuz yönde etkileyen, kalp damar, tansiyon, solunum beyin ve psikolojik rahatsızlıklara davetiye çıkartan bir sorundur. Sorunun çözümü bir doktora başvurmaktan geçer ve kesin çözümü vardır. Otuz yıldır bu konuda yapılan araştırmalar göstermiştir ki yatağı uyku ve seks dışında başka bir amaç için kullanmayın. Yani yatakta kitap dergi gazete okumayın, televizyon izlemeyin. Uyuyamıyorsanız yatakta debelenmeyin, kalkın yarım saat başka bir şeyle uğraşın. Yatma, kalkma saatlerini düzenli bir hale getirin" dedi.

Uyku bozukluklarının diğer hastalıklarla bağlantılı olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Aksu, özellikle uykusuzluk ile baş ağrısı ve depresyon arasında doğrudan bağlantı bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Aksu, "Baş ağrısını uykuya dalma süresini, uyku derinliğini, uyku devamlılığını bozan bir neden olabildiği gibi uyku bozuklukları da baş ağrısı için tetikleyici bir faktör olabiliyor. Uykusuzluk hastalığı olan insanlarda sıklıkla görülen depresyonun, kişilik bozukluklarının, psikososyal stres ile alkol ve madde bağımlılığının karşılıklı etkileşimi de söz konusu" diye konuştu.

'KAZALARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ UYKUSUZLUKTAN'

Uyku bozukluklarının neden olduğu meslek hastalıkları ve trafik kazaları konusunda kötü bir karnesi olan Türkiye için bu kongre ayrı bir önem taşıdığını da vurgulayan Prof. Dr. Aksu, şunları söyledi:

"Nüfusun yüzde 10'nun kronik uykusuzluk yaşadığı Türkiye'de buna bağlı olarak en fazla trafik kazaları yaşanıyor. Dünyada trafik kazaları konusunda her zaman ilk 10 sırada Türkiye yer alıyor. Trafik kazalarına uyku apnesi neden oluyor. Uykuda sıkça nefes durması ile beliren uyku apnesi, trafik kazalarında 4 kata varan artışlara neden oluyor. İşte bu kongrede tüm uykusuzluğa bağlı faktörler ve tedavilerini trafik kazalarında uykusuzluğu önlemek için yapılacak araştırma sonuçlarını 15 Ekim'de Avrupa Parlamentosu'nda ele alınmak üzere bu kongrede bir sonuca bağlayacağız."

Prof. Dr. Aksu, uykusuzluk çeken uzun yol şoförlerinin de mutlaka tedavi olmaları gerektiğini kaydetti.

'UYKUSUZLUK, ÇOCUK YAPMAYA ENGEL OLABİLİR'

TUTB Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hikmet Fırat ise uykusuzluk çeken hastalarının çocuk sahibi olamadığını söyledi. Uykusuzluk çekenlerin düzenli seks yapamadıkları için sperm sayısında azalmalar tespit edildiğini belirten Doç. Dr. Fırat, "Uykusuzluk birçok psikolojik rahatsızları da beraberinde getiriyor. Buna bağlı olarak düzenli seks hayatı olmayan yatakta rahat olamayan kişilerin çocuk yapmada da sıkıntıları oluyor. Uykusuzluk tedavisi gören birçok hastamızın çocuk sahibi olduğuna tanık oluyoruz" dedi.