Ankara YAŞ'a kilitlendi, komutanların terfisini tartışıyor. Komutanların kulağı ise bu değerlendirmede!
Abone olMilli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Balyoz davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan muvazzaf ve emekli askerlerin 1 Ağustos'ta yapılacak Yüksek Askeri Şura'dan nasıl etkileneceğine yönelik soruları cevapladı. Gönül, 65'inci madde ile ilgili tereddütlerin bulunduğunu ve hukukcuların konuyu incelediğini söyledi.
İzmir'de Anadolu Birliği Derneği'ni ziyaret eden Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Balyoz Operasyonu kapsamında çıkarılan yakalama kararlarının YAŞ toplantısını ne yönde etkileyeceği yönünde açıklamalarda bulundu.
Toplantının önümüzdeki 1 Ağustos'ta yapılacağını hatırlatan Gönül, “Toplantının şekli, nasıl cereyan edeceği, kanunla ve içtüzükle gösterilmiştir. Bu toplantıda, önceki toplantılarda bu ölçüde öne çıkmayan bir husus, bizim dışımızda yargı kararlarının toplantıya tesir edip etmeyeceği keyfiyetidir. Bunu da 926 sayılı kanunun 65'inci maddesi düzenlemiştir. 65'inci maddeye giren hususlar varsa etkileyecektir. Yoksa etki etmeyecektir. Bu tamamen bizim dışımızdaki bir olaydır. Etki edip etmemesi de yargı kararlarına değil doğrudan doğruya askeri şuranın kararlarını kastettiğimi herhalde anlamışsınızdır. Yoksa Askeri Şura'nın yargı kararlarıyla herhangi bir alakası yoktur” dedi.
İDDİALAR BİZİM DIŞIMIZDA
65'inci madde üzerinde hukukçularının çalışmaya devam ettiğini dile getiren Gönül, “Onların ulaşacağı sonuca göre biz de çalışmalarımızı sayın başbakanın başkanlığında toplanan askeri şura çalışmalarını yürütecektir” diye konuştu.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan görev başındaki askerlere Merkez Komutanlıkların tebligat yapmadığı yönündeki iddialara ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Gönül, şunları söyledi:
“O iddialar bizim dışımızdaki iddialar. Herhangi bir şey söylemem mümkün olmayan iddialar, ama tereddüt şuradan kaynaklanıyor. 65'inci madde eski ceza hukuku düzenlemelerine göre tanzim edilmiş bir maddedir. Burada yakalama kararı öngörülmemiştir. Çünkü öyle bir müessese o zaman yoktu. Zaten hukukçularımızın da çözmeye çalıştığı husus budur. Bir tanesi ve en önemlisi tevkif keyfiyetidir. Şimdi yakalama kararının gıyabi tevkif olmadığı TBMM müzakereleri sırasında ileri sürülmüştür ancak yakalama kararının neticelerinin ne olacağı hususu araştırılmaktadır. Bunun nasıl yorumlanacağını hukukçu arkadaşlar resmi raporlarıyla ortaya koyacaklardır. Biz de onların aydınlattığı hususa göre kendi yorumumuzu yapacağız.”
GÖREVDEN ALMA İLE İLGİLİ TALEP YOK
Bakan Gönül, konuyla ilgili hukuki boşluğu ise “Kanun 65'inci madde yakalama kararını öngörmemiş. Onun için yoruma ihtiyaç var” sözleriyle yineledi. Hakkında yakalama kararı çıkarılan askerlerin görevden alınmasının söz konusu olup olmayacağı yönündeki soruya da yanıt veren Gönül, “Görevden alınmanın şartları teşekkül ettiği zaman ve lüzum görülürse alınır. Bu şartların neler olduğu 65'inci maddede ayrı ayrı yazılmıştır. Eğer görevden alınma olursa o zaman bizim konumuzla ilişki kurulur. Bugün herhangi bir şekilde önümüze gelmiş görevden alma ile ilgili bir talep yoktur, talep yakalama ile ilgilidir” değerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin TSK içindeki bazı askeri personelin ‘Heron’ adlı insansız hava araçlarını düşürmeye çalıştıkları iddilarını hatırlatması üzerine Bakan Gönül, “Her şeyden evvel biliyorsunuz ‘beraat-ı zimmet’ asıldır. ‘Adı geçen subaylarla ilgili’ dediğiniz zaman birilerini itham ediyorsunuz. Öyle olmaması lazım. Daha evvel ilgili makamlara intikal eden soruşturma, bir yetki uyuşmazlığından gecikmişti. Ama Bakanlığımızca yakın tarihte bu çözüldü. Tahkikat devam ediyor” dedi.