Duyguların ilk belirtisi olan gözlerin bu durumdan olumsuz etkilenerek yaşlanmanın ilk belirtilerini gösterdiği ortaya çıktı.
Abone olEn hassas bölgelerden olan göz çevresinin vücudun en erken yaşlanan bölgesi olduğunu söyleyen Estetik ve Plastik Cerrah Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, Anadolu insanındaki genetik faktörler ve duygusal kişilik yapısının da göz yaşlanmasında etkili olduğu görüşünde.Doç. Türkaslan, “Anadolu insanının göz dış kenarları genetik olarak aşağı doğru düşüktür. Bunu negatif vektör olarak tanımlıyoruz. Özellikle kadınlarımız, duygusal bir kişiliğe sahiptir. Üzüntü, mutluluk, şaşkınlık, endişe gibi her türlü duygu ve düşüncelerini karşı tarafa aktarmak için yoğun mimik hareketlerini kullanarak yüzlerine yansıtırlar. Çoğu zaman tepkilerini ağlayarak gösterirler. Hassas bir yapıya sahip olan göz kapakları ve göz çevresi bundan olumsuz etkilenerek vücuttaki yaşlanmanın ilk belirtilerini gösterir. Göz kapakları, kaşları da aşağı çekerek sarkar ve gözleri iyice küçültür. Gözaltı torbaları oluşur, göz kenarlarında kaz ayakları dediğimiz derin kırışıklıklar belirir” dedi.
‘ANTİDEPRESANLAR VE SİGARA GÖZ ÇEVRESİNİ YIPRATIR’
Yer çekiminin etkisi, stresli yaşam, düzensiz uyku, alkol, sigara ve sürekli antidepresan kullanımının da genç yaşta göz çevresi estetiğini yıpratan diğer önemli faktörler olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Türkaslan, geçmişten bugüne toplumsal yaşamımızda gözler ve bakışlara özel bir önem verildiğini belirtti. Türkaslan, “Göz çevresi için estetik operasyonlarda son yıllarda artış söz konusu. Türkiye’de burun estetiği, meme büyütme ve liposuctiondan sonra göz çevresi estetiği en çok yaptırılan uygulama haline geldi” diye konuştu.
Genellikle 30’lu yaşlardan sonra göz çevresinde yaşanan bozulmaların kişiyi olduğundan daha yaşlı gösterdiğini ifade eden Türkaslan, bunun yorgun, enerjisi düşmüş ve üzgün bir yüz ifadesine yol açarak kişinin psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaptığını belirtti.
'KOMBİNE OPERASYONLAR DAHA ETKİLİ'
“Yaşlılığın bu ilk belirtilerine ilk müdahale; zamanı geriye saran pratik ve etkili cerrahi işlemlerdir” diyen Doç. Türkaslan, göz çevresi estetiğinde kombine operasyonların olumlu sonuçlar verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Gençleştirme operasyonları 20 yaşından itibaren yapılabiliyor. Sadece üst göz kapağı estetiği olmak yaşlanmanın etkilerini sınırlı olarak silecektir. Kaşların düşük kalması, varsa aşağı doğru negatif vektörel göz yapısı göz estetiğini bozmaya, yaşlılık belirtilerini sürdürmeye devam edecektir. Bu nedenle kaş ve göz kapakları estetiği, gözleri kalıcı olarak çekik pozisyona getiren badem göz estetiği, bunları destekleyecek elmacık ve şakak estetiği işlemleri bir bütün olarak ele alınmalıdır. Kombine işlemler, çevresine yayılan yaşlılık belirtilerinin tamamını tedavi etmede tek tek yapılan uygulamalara göre daha etkili ve yüz güldüren sonuçlar vermektedir.”