Steve Horvath, bedenin yaşlanma sürecini hassas olarak ölçen bir yöntem geliştirdi.
Abone olCalifornia Üniversitesi genetik profesörü Steve Horvath, bedenin yaşlanma sürecini hassas olarak ölçen bir yöntem geliştirdi. Profesör yöntemi şöyle açıklıyor:
”DNA’ya dayanarak yaşı tahmin etmenin bir yolunu buldum. Bu amaca ulaşmak için de DNA’da 353 adet işaret belirledim. Bu işaretler, DNA’daki metilasyon seviyelerini ölçüyor.”
Metilasyon, geni değiştiren ve doğal olarak ortaya çıkan bir süreç. Her organizmanın gelişiminde kritik önem taşıyan bu süreç sırasında DNA, kimyasal olarak değişiyor.
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre, Profesör Horvath ve ekibi, sağlıklı ve hastalıklı organ, doku ve hücrelerdeki metilasyonun haritasını çıkarmak için 8 bin örnekten veri topladı. Örnekleri toplananların fetüsten yüz yaşını aşmış kişilere, çok geniş bir yaş yelpazesinde olmalarına dikkat edilmiş. Profesör Horvath şunları söylüyor:
”Genleri değiştiren iç saat, gelişim sürecinde daha hızlı işliyor, 20 yaşından sonra yavaşlayarak belirli bir seviyede sabitleniyor. Elde ettiğim bulgulardan biri de kanser dokusunun sağlıklı dokulardan 36 yıl daha yaşlı olması. Bu etkiyi, üzerinde çalıştığım 20 kanser türünde de gözlemledim.”
Bu durum, bazı hücrelerin diğerlerinden daha hızlı yaşlandığını gösteriyor. Profesör Horvath, çoğu biyolojik örneğin kronolojik yaşla uygunluk gösterse de bazı dokuların yaşlarının büyük farklılıklar sergilediğini söylüyor. Örneğin bir insanın kalbi ortalama olarak kişinin kronolojik yaşından 12 yıl daha genç. Ancak bir kadının sağlıklı meme dokuları, bedeninin geri kalan dokularından daha hızlı yaşlanıyor.
Profesör, ”Bu dokulara komşu olan kanserli dokular yaşlanmayı hızlandırıyor. Ancak sağlıklı hücrelerde de yaşlanma hızlanabiliyor. Örneğin son derece sağlıklı olan meme dokularında da yaşlanmanın hızlandığını gördüm” şeklinde konuşuyor.
Bu sonuç, meme kanserinin kadınlar arasında neden en yaygın kanser türü olduğunu açıklayabilir. Profesör Horvath, genetik saatin, DNA’nın nereden geldiğine bakmaksızın, kişinin anatomisinin zamanını doğru bir şekilde tuttuğunu söylüyor:
”Yeni genetik saat, bizi, sadece tek dokuya odaklanmaktan kurtardı çünkü bu saat, hemen hemen tüm doku, organ ve hücre türlerinde işliyor. Bunun bir diğer avantajı da bize, aynı kişinin farklı doku ve organlarının yaşlarını kıyaslayabilme imkanı vermesi.”
Horvath, bu araştırmanın insan gelişimi, yaşlanma ve hastalanma süreçlerine ışık tutarken aynı zamanda doku yenilenmesi konusunda da çığır açabileceği görüşünde.
Profesör Horvath, insanların, genç kalmayı sağlayan terapi ve bileşiklerin çok uzun süredir peşinde olduğunu söylüyor. Genetik saat yaşlanmaya neden olan süreci ölçebilirse bizi genç kılacak bileşikleri elde etme yolunun önü açılabilir.
Genetik profesörü Steve Horvath, biyolojik saatin yaşlanmaya yol açan süreci kontrol mu ettiği, yoksa sadece bu süreci mi yansıttığı sorusunun hala yanıt beklediğine de dikkati çekiyor.