Akdeniz sineği bulunduğu gerekçesiyle Türkiye’deki tarım ürünlerine yasak getiren Rusya’nın listesinde neler var neler! İşte kabarık yasak listesi...
Abone olAkdeniz sineği bulunduğu gerekçesiyle başta domates olmak üzere Türkiye’deki tarım ürünlerine yasak getiren Rusya’nın listesi kabarık çıktı.
Rusya’nın Türkiye için belirlediği yasaklı ürünler listesinin sebze-meyve ile sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Rus Federal Bitki Karantina ve Veterinerlik Servisi’nin belirlediği listede domates, biber, şeftali, üzüm ve kesme çiçeğin yanı sıra kum, çakıl, nişasta ve kına gibi ürünler bile var. Bunların Rus gümrüğünden geçmesi için karantina sertifikası istenecek. Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği’nin internet sitesinde yer alan ek listeyi değerlendiren ihracatçılar şaşkınlıklarını şu sözlerle dile getiriyor: “Yurtdışına satılmayan kum, çakıl gibi ürünler bile listeye alınmış. Sorun sanıldığı kadar kısa sürede çözülemeyebilir. Zarar artıyor. Hükümetin kriz masası oluşturması şart.” Ankara, yasağın kalkması için temaslarını sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in Moskova’ya gideceği bildirilirken, bir Rus heyetin de Antalya’da incelemelerde bulunacağı belirtiliyor. Rusya, Türkiye’den alınan kesme çiçeklerde Akdeniz sineği bulunduğu gerekçesiyle 30 Mayıs’tan itibaren bitkisel ürünlerin ithalatını geçici olarak yasaklamıştı.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, Rusya’nın getirdiği geniş çaplı yasağın ithalat-ihracat dengesini altüst edebileceği uyarısında bulunuyor. Yetkin’in verdiği bilgilere göre, yılda ortalama 2 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediliyor, bunun 980 milyon doları narenciye kaleminden elde ediliyor. Narenciyenin de dörtte birini Rusya satın alıyor.
Antalya’da fiyatların dibe vurduğunu kaydeden Ziraatçiler Derneği Başkanı, “İhracatçı zaten kilitlenmişti. Domates 6-7 yeni kuruşa kadar (60-70 bin lira) düştü. Yasağın kapsamının daha da geniş olması, durumu iyice kötüleştirecek.” değerlendirmesini yapıyor. Yetkin, Rusya’daki yasağın başka ülkelere sirayet edebileceğine işaret ederek, hükümetin bir an önce kriz masası oluşturmasını istiyor. Romanya ve Moldova’nın da ihracatı durdurmaya hazırlandığı yönünde bilgiler geldiğini aktaran Yetkin, “Olayın siyasi boyuta dönüştürülmemesi için hükümet nezdinde siyasi lobi oluşturmamız gerekiyor. Aksi takdirde tarımsal ürün ihracatı derin bir yara alabilir.” diye konuşuyor.
‘Sebze meyve üssü’ diye nitelenen Antalya’daki çiftçi ve tüccarlar, yasağın kaldırılması için daha etkin bir politika uygulanmasını istiyor. Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, iki ülke yetkililerin ortak bir paydada buluşarak ticari gerginliğe son verebileceği görüşünde. Rusya’nın isteklerini ‘makul ve kabul edilebilir’ bulan Satıcı şöyle konuşuyor: “Denetim için Rusya Türkiye’de büro açmak istiyor. Sağlık sertifikalarına da Rusça tercümelerin eklenmesi gerekiyor. Eksiklerin vakit kaybetmeden giderilmemesi halinde ihracatçının mağduriyeti telafi edilemeyecek boyutlara ulaşır.” Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü yetkilileri 30 Mayıs itibarıyla yasağın kapsamının sebze-meyveden çok daha geniş olduğunu doğrularken, krizin aşılması için yeni belgeler gönderdiklerini dile getiriyor. Aynı yetkililer, “Rusya’nın ikna edilmesi amacıyla önümüzdeki günlerde Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen Rusya’ya gidecek. Rusya’dan bir bakanın da Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.” bilgisini veriyor.
Bu arada Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği, Rusya Federasyonu’nun koyduğu sebze-meyvede ithalat yasağı sonrası ortaya çıkan olumsuzluklarla ilgili rapor hazırladı. İlgili bakanlıklara ve müsteşarlara ulaştırılan raporda, Türk menşeli ürünlerin boşalttığı Rus piyasasını bir hafta gibi kısa bir sürede Brezilya, Arjantin, Çin, Suriye, İsrail, Yunanistan, Mısır, Tunus ve İran gibi ülkelerin hızlı bir şekilde doldurduğu vurgulandı. Raporda, yasağın etkileri şöyle özetlendi: “Yasağın 1 aydan uzun sürmesi halinde 13 yılda elde etmiş olduğumuz pazar payımızın tekrar elde edilmesi mümkün olmayacaktır. İhracatçılarımızın Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatları konsinye satış şeklinde olması sebebiyle, 100 milyon dolara yakın tutardaki alacaklarının tahsili imkansız hale gelecektir. Elde kalan ürünlerin fiyatları maliyetin altına düşerek, ürünlerin zayi olmaya başlaması zararın boyutunu daha da artırmaktadır.” Birlik Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yasağın sadece teknik yönlerinin ön plana çıkarılmasını eleştirirken, “Rakip ülkeler tarihî bir fırsat yakaladı. Rusya Federasyonu’nda pazar payımız yüzde 30 seviyesinde. 13 yılda elde ettiğimiz bu rakamın kaybolmaması için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Pazarı başka ülkeler ele geçirirse tekrar kazanılması mümkün olmayacaktır.” diyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz ise yasağın üç ayı bulması durumunda zararın Türk ekonomisine maliyetinin 100 milyon doları aşacağına dikkat çekiyor. Meyve-sebze yasağının başta nakliyecilik olmak üzere pek çok yan sektörü de zor durumda bıraktığını belirten Kaçmaz, Rusya’nın yurtdışına satılmayan bazı ürünlere yasak getirmesine bir anlam veremediğini ifade ediyor.
Yasak, Hollanda modeli ile aşılacak
Sebze-meyve ve kesme çiçek gibi bitkisel ürünlerde Akdeniz sineği tespit edilmesi üzerine yasaklama kararı alan Rusya’nın Hollanda modeli ile ikna edilmesi planlanıyor. Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğü yetkilileri ile Rusya’da bulunan Dış Ticaret yetkililerinin görüşmeleri devam ediyor. Edinilen bilgiye göre, Rusya daha önce de Hollanda ile benzer bir sorun yaşadı. İki ülke krizi ortak bir metin üzerinde mutabakata vararak aşmıştı. Hollanda ile Rusya arasında hazırlanan söz konusu belge Türkiye için de yol gösterici oldu. Rus yetkililerle masaya oturan Türk heyeti de öncelikle aksaklığı tespit edecek. Daha sonra mevcut durum ele alınacak. İki ülkenin bu noktadan sonra karşılıklı görüşleri ortaya konulacak. İki taraf ticari ilişkilerin daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesine katkı sağlayacak adımları belirleyecek ve ortak bir metin oluşturacak. Özellikle gaz ithalatından dolayı önemli ölçüde dış ticaret açığı veren Türkiye, bavul ticaretindeki daralma ile de yeni arayışlara yönelmişti. Tarım ürünlerinin toplam ihracatın içinde payı yüzde 30’a yaklaşmıştı. YASAKLI ÜRÜNLERDEN BAZILARI:
Canlı veya cansız böcekler
Kuşların tüy ve tüy parçaları
Nişastalar
Hayvan yemleri
Karışım halindeki baharat
Soya konsantreleri ve soya unu
Et, sakatat ve kabuklu deniz hayvanları
Şeker pancarının etli kısımları
Şeker kamışı bagası
Yem katkı maddeleri
Kum, çakıl ve toprak
Canlı bakteri ve virüsler
Satış için paketlenmemiş kına,
Soya protein
Yakmaya mahsus ağaçlar
Haber: Göksel Geçin - Şaban Gündüz
Kaynak: