Üniversite öğrencilerinin AK Partili Burhan Kuzu'ya yönelik 'yumurtalı eylem' düzenlemesinin ardından başlayan tartışmalara BDP de dahil oldu.
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara Üniversitesi'ndeki yumurtalı saldırıyla ilgili hem Kuzu'yu hem de CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum'u hedef alan eleştirilerde bulundu. Demirtaş, ''Öğrencilerin protestosunu 'faşizm' ya da 'beyinsizlik' olarak nitelendirmek gaflettir. Neredeyse 'yasa dışı yumurtalı terör örgütü' icat edecekler" dedi.
Demirtaş, Parlamentoda gazetecilere yaptığı açıklamada, üniversite öğrencilerinin İstanbul ve Ankara'daki protesto gösterilerini değerlendirdi. Demirtaş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde yumurtalı saldırıya uğrayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve protesto edilen CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum'la ilgili üzüntülerini ifade etti.
Böyle bir gerilim yaşanmasını kendilerinin de arzu etmediğini belirten Demirtaş, ancak İstanbul'da öğrencilere yönelik ağır müdahalenin ardından Ankara'da öğrencilerin protestosunu ''faşizm'' ya da ''beyinsizlik'' olarak nitelendirmenin gaflet olduğunu söyledi.
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELENİYOR
Türkiye'de binlerce kişi hakkında, yalnızca düşüncelerini açıkladıkları için davalar açıldığını kaydeden Demirtaş, ''Devlet, millete karşı düşünce özgürlüğü konusunda son derece acımasız. Kimse buna ''devlet faşizmi', 'devletin beyinsizliği' demiyor ama millet, devlete üç yumurta atınca, bunu adı 'düşünce özgürlüğüne engellemek, faşizm, beyinsizlik' oluyor'' diye konuştu.
Demirtaş, bu protestoların temel nedeninin, üniversite öğrencilerinin seslerini duyurabilecekleri, sorunlarını iletebilecekleri hükümet kanalının olmamasından kaynaklandığını öne sürdü.
Toplumun, siyasetçilere karşı demokratik haklarını kullanma özgürlüğü olması gerektiğini kaydeden Demirtaş, ''Elbette ki 'bu yumurtayla olur' anlamında ifade etmiyorum. Üniversite öğrencilerine böyle bir yöntemi telkin de etmiyorum, önermiyorum da ancak protesto hakkı demokratik bir haktır. Herkes bunu özgürce kullanabilmelidir'' dedi.
ÖNCE ÖĞRENCİLERİ DİNLESİN
Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, öğrencilerin protestolarına ilişkin değerlendirmelerinin anımsatılması üzerine, şunları söyledi:
''Polis, tekme tokat öğrencileri dövüyor ve bir genç kadın bebeğini kaybediyor. Bunlar Başbakan'a göre normal oluyor. İstanbul'da öğrenciler yürüdü, burada yumurta attı diye bunun adı 'gizli örgütlenme', 'yasa dışı örgüt' oluyor. Yani neredeyse 'yasa dışı yumurtalı terör örgütü' diye bir şey icat edecekler. Bu kadar da olmaz. Var ise altında bir şey devletsin, hükümetsin ortaya çıkar, yoksa bir devlet üç yumurtayla yıkılacaksa bırakın yıkılsın. Bu kadar ciddiyetsiz açıklama olabilir mi? Sayın Başbakan'a önerimiz, önce üniversite öğrencilerini dinlemesidir.''
Demirtaş, ''öğrenci protestolarının 68 kuşağı dönemine benzetildiği ve olayların sürebileceğine ilişkin görüşlerin bulunduğu'' yönündeki soru üzerine, ''Ben böyle bir tehlike görmüyorum. Üniversite öğrencileri bu tür provokasyonlara gelmeyeceklerdir. Elbette ki sağduyulu olmalıdırlar. Bu tür zeminlerde provokatif girişimlerde bulunmak isteyen başka güçler olabilir. Üniversitelerde 68 dönemi gibi, 70'li yıllar gibi tehlikenin ve tehdidin mevcut olduğunu söylememek lazım. Ben bunu doğru bulmuyorum. Böyle bir tehilike ya da tehdit yoktur'' yanıtını verdi.
ÖCALAN'LA İLGİLİ NE DEDİ?
Selahattin Demirtaş, ''Öcalan'ın avukatları ile Gülen cemaatine yakın isim olan Hüseyin Gülerce'nin görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Bu mesajın muhatabı Gülen hareketidir. Dolayısıyla Sayın Hüseyin Gülerce'ye sormak lazım. Eğer kendisi bir mesaj göndermiş ise cevabını aldı mı? Cevabını nasıl değerlendiriyor? Bunu kendilerinin değerlendirmesi lazım. Burada BDP'ye yönelik bir mesaj biz algılamadık. Fakat bizim ilkesel duruşumuz vardır. Türkiye'nin gerçek anlamda, kurumsal bir demokrasiye kavuşabilmesi için ve Türkiye'nin iç barışı için samimi çaba sarf etme niyetinde olan herkesle şu veya düzeyde dayanışma içerisinde oluruz. Bu bizim ilkesel duruşumuzdur. Tabii ki gönül ister ki Türkiye'deki bütün etkili güçler, Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünde katkı sunucu olsunlar. Ama sorunuzun muhatabı, sanıyorum Gülen hareketidir."