BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,64
ALTIN 2.956,47
HABER /  GÜNCEL

YAŞ kararı ile gelen dram

Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever, bugünkü yazısında YAŞ kararları sonucu hayatı altüst olan bir askerin hikayesini yazdı. İşte 21 takdir beratı alan YAŞzedenin öyküsü:

Abone ol

Hürriyet azarı Cüneyt Ülsever, bugünkü yazısında Bilgi Edindirme Yasası'nın ortaya çıkardığı bir dramı yazdı. Yıllarca PKK ile mücadele eden, 21 takdir beratı alan birinin, nasıl YAŞ kararıyla mağdur duruma düşürüldüğünü anlattı. İşte o yazı: Bir YAŞ kararı ve Bilgi Edinme Yasası BUGÜN bir yüzbaşı ve eşinin hazin hikáyesini naklediyorum: ‘... 1988 senesinde Topçu Teğmen olarak mezun oldum. 1989 yılında Diyarbakır’a atandım. Bu süre zarfında öğretmen olan rahmetli ve de tesettürlü eşimle evlendim. Eşim de Diyarbakır’a atanarak görevini devam ettirdi... O dönem itibarıyla PKK olaylarının yoğunluğu, 1991 ilk Körfez Harekátı’na katılmak gibi görevlerde de bulundum. 1992 Kasım ayında askeri lojmanlara yapılan PKK tacizi neticesinde evim % 100 isabet aldı. Kendimin nöbetçi olmasına karşılık Cenab-ı Allah 7 aylık hamile eşimi ve 2 yaşındaki oğlumu da muhafaza etti. * * * ... Bu arada 1994 yılında oğlum balkondan düşerek vefat etti. Eşim bu olaydan çok müteessir oldu. 1994 yılı itibarıyla TSK’da yoğunlaşan tesettürlü eşi olan mensuplarla mücadele, onları taciz etmeler, hakir görmeler vb. tavırlarla aile hayatımız bir buhrana dönüştü. 1998 yılında şirin bir yer olan Göle’ye tayin oldum. Burada ve Tunceli bölgesinde PKK ile mücadelemiz devam etti. * * * 1999 yılında garnizon komutanının, arkadaşlarının gözü önünde, inancından dolayı o güne kadar taşıdığı kıyafet nedeniyle hakaret etmesiyle başlayan süreç sırasında, eşimin kendisinin bilmediği mide kanseri ve karaciğere metastazı sonucu Ankara’ya tayin oldum. Eşimin tedavisine GATA’da başlandı. Ne yazık ve hazindir ki, birçok konuda tam 21 adet takdir almama rağmen, 1999 Kasım ayında, eşimin (ölümle biten) tedavisinin sürdüğü ve TSK’nın malumunda olduğu halde ‘disiplinsizlik nedeniyle’ ordudan ayrıltıldım. Bunu da hiç anlamamıştım. Ne zaman ki Bilgilendirme Kanunu çıktı, ben de bu disiplinsizliğimin belgelerini talep ettim. Bana gönderilen cevaptan gördüm ki, aslında ben DGM’lik suç işlemişim! Ama yargılanmadan YAŞ kararlarıyla atılmışım.’ * * * Yüzbaşı’nın Bilgi Edinme Yasası sayesinde elde ettiği kararda Genelkurmay diyor ki: ‘1) Milli görüş sahibi olduğu... 2) Atatürk ilke ve inkılapları ile cumhuriyetin temel niteliklerine karşı olduğu... 3) Kendi ideolojik görüşünde olan örgüt mensuplarıyla irtibat kurduğu... 4) TSK’nın birlik ve beraberliğini sarsacak faaliyetler içerisinde bulunduğu, (bu 2 ciddi iddiaya rağmen yargılama yok! C.Ü.) 5) TSK’dan ayrılma pahasına uyarı konusu olan tutum ve davranışlarından vazgeçmeyeceğini belirttiği... 6)... yapılan ikazlara rağmen ‘ben görüşlerimin doğru olduğuna inanıyorum ve bunları doğru yapıyorum’ şeklinde beyanda bulunduğu... 7) Sosyal faaliyetleri küçümseyip ahlak dışı telakki ettiği ve subay-astsubay camiası ile hiçbir ilişki kurmadığı... 8)... hiçbir resmi kutlama ve anma törenine katılmadığı (gerekçeleri ile)... ‘TSK’dan ilişiğinin kesilmesi uygundur’ kanaatinin bulunduğu öğrenilmiştir...’ * * * Allah Bilgi Edinme Yasası’nı çıkaranlardan razı olsun! Türkiye’de YAŞ kararlarının nasıl alındığına dair bir örneği, bu yasa sayesinde öğreniyoruz. Yazı: Cüneyt Ülsever Kaynak: Hürriyet Gazetesi