1970’li yıllarda Eskişehir’de bulunan Esentepe Ortaokulu’ndan mezun olan dönemin öğrencileri, yaklaşık yarım asır sonra yeniden aynı yerde b...
Abone ol1970’li yıllarda Eskişehir’de bulunan Esentepe Ortaokulu’ndan mezun olan dönemin öğrencileri, yaklaşık yarım asır sonra yeniden aynı yerde buluştular. Dönemin öğrencilerinin en büyük özlemleri ise, sınıf öğretmenlerinin cetvelle attığı dayak oldu.
1970’li yılların Esentepe Ortaokulu öğrencileri, sosyal medya ve telefon zinciri vasıtasıyla şimdinin Mimar Sinan Ortaokulu’nda bir araya geldi. İlk olarak okul bahçesinde hayatını kaybeden arkadaşları için saygı duruşunda bulunan öğrenciler, daha sonra ’Andımızı’ ve İstiklal Marşı’nı okuyarak, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yaptılar. Ardından toplu halde fotoğraf çekinen dönemin öğrencilerinin aradan geçen yaklaşık yarım asırlık bir zamanın ardından duydukları en büyük özlem ise herkesi şaşırttı. Şuanda öğretmenden iş adamına kadar birçok değişik meslek grubunda yaşantılarını sürdüren dönemin öğrencileri, toplu fotoğraf çekiminin ardından sıraya geçerek aradan geçen uzun zaman sonra kendilerini yalnız bırakmayan sınıf öğretmenleri Mehmet Hazır’dan sembolik de olsa cetvelle dayak yediler.
Etkinliğe ilişkin açıklamalarda bulunan dönemin sınıf öğretmeni Mehmet Hazır, öğretmenlik hayatına o dönemki öğrencilerle birlikte başladığını belirterek, buluşmanın kendisini duygulandırdığını söyledi.
Yıllar sonra öğrencilerine sembolikte olsa dayak atmasını değerlendiren Hazır, “O zamanlar tabi burası daha geri kalmış bir yapıya sahipti. Öğrenciler olarak değil ama çevre olarak. Bir de bizim yetişme tarzımızdan herhalde, sanki dayakla daha çok öğretilecekmiş gibi bir kaygı taşıyorduk. Halbuki bunun böyle olmadığını ben sonraki yıllarda öğrendim. Daha başka metotlar daha iyi öğrenim görmeyi sağlayabiliyor. Ben bütün öğrencilerimi çok seviyordum ama o dayak; ’dersen acaba bir nebze daha fazla öğrenebilirler mi?’ onun içindi. Yoksa hepsini kucaklıyorum, seviyorum” dedi.
“HEP ARKADAŞLARIMIN HAYALLERİYLE YAŞADIM”
Okulun ilk mezunlarından Nermin Çakır ise, sosyal medya ve telefon zinciri vasıtasıyla böyle bir buluşmayı gerçekleştirme fırsatı yakaladıklarını kaydetti.
Duygu ve düşüncelerini aktaran Çakır, “Bu benim bir özlemimdi. Yıllardır hep rüyalarımda okulumu görüyorum. Okulun sıraları, okulun kantini, okulun sıraları… Hep arkadaşlarımın hayalleriyle yaşadım. Şuanda da çok güzel ve duygulu anlar yaşıyoruz. Bu buluşmaları tekrarlamak istiyoruz” diye konuştu.
“O ZAMANLAR KAÇ TANE PERGEL KIRILDI ALLAH BİLİYOR”
Çakır, yıllar sonra cetvelle öğretmenlerinden sembolik de olsa dayak yemelerine ilişkin de, “O zamanlar çocuktuk ve cetvelin acısıyla haksız yere dayak yediğimizi düşünüyorduk. Tabi şimdi ki gibi cetvel değildi, koca pergeldi. Kaç tane pergel kırıldı Allah biliyor. Bizim dostluğumuz o zamanlardan belliydi. Dolayısıyla biri yaramazlık yaptığı zaman hepimiz susardık. O kadar güzel kenetlenmiştik ki biri ağladığı zaman diğerleri de ağlardı. Sağ olsun Mehmet Hazır hocamız da sinirlendiği zaman ’kim yaptı’ dediği zaman ’hepimiz yaptık’ derdik. Ondan sonra da bizi sıraya dizerdi ve pergelle girişirdi. O zaman çok acıyordu ama şimdi gülüyoruz ve ’acımadı ki’ diyoruz” şeklinde konuştu.
Dönemin öğrencilerinden Şaban Bağcı da, buluşmadan ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ilkini gerçekleştirdikleri buluşmayı ilerleyen zamanlarda tekrarlamak istediklerini anlattı.
(İHA)