BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Yarıklar deprem habercisi değil

Burdur Gölü çevresinde tarım arazilerinde meydana gelen yarılmalarla ilgili bölgede inceleme yapıldı.

Abone ol

Burdur Gölü yakınlarındaki tarım arazilerinde meydana gelen yarılmalarla ilgili bölgede inceleme yapan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fuzuli Yağmurlu, yarıkların depremin habercisi olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.

Geçen hafta Bilecik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Fiziki Coğrafya Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurfettin Kahraman’ın Akdere mevkisinde meydana gelen ve yaklaşık 250 metre boyunda, 2 metre eninde, bazı bölümlerde 3 metre derinliğe ulaşan yarıkların incelenmesi gerektiği uyarısının ardından Burdur Belediyesi Prof. Dr. Fuzuli Yağmurlu’yu şehre davet etti.

Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya ve Başkan Yardımcısı Hasan Duygulu ile birlikte bölgede incelemelerde bulunan Yağmurlu, yarıkların Burdur Gölü’nün değişimine bağlı olarak yaşandığını söyledi. Burdur Gölü’nün çöküntü ile oluştuğunu vurgulayan Yağmurlu, arazinin yapısı gereği çöküntülerin yaşanabileceğini ifade etti. Göl seviyesindeki değişimlerin bu çöküntüleri tetikleyebileceğinin altını çizen Yağmurlu, "Dinar depreminde 10 kilometre boyunca bir kırık hattı gelişmişti ancak buradaki çökmeler zemindeki olaylarla gelişiyor. Toprağın yapısı ve su oranı ile ilgili bir durum. Depremle bir ilgisi yok. Bu tansiyon kırığı bir yarık. Yarıklar depremin habercisi olarak kabul edilemez" diye konuştu.

YARIKLAR, HER YIL ŞEHRE DOĞRU BİRAZ DAHA GENİŞLİYOR
Yağmurlu, bu yarıkların her yıl şehre doğru biraz daha genişlediğini bildirerek, bu konudaki görüşünü soran basın mensuplarına "Burdur merkezi ile bu yarıkların bulunduğu alan benzer özellikler gösteriyor. Bu çöküntüler zamanla şehrin göle yakın kısımlarında da olabilir. Bu yüzden göl kenarındaki yerleşimlerin uzmanların görüşü ile yapılması şart" yanıtını verdi.

Belediye Başkanı Akkaya da, bu yarılmaların depremin habercisi olmayabileceğini ancak bu konuyu çok önemsediklerini söyledi. 2000’de SDÜ’nün yaptığı jeolojik bir etüt bulunduğuna işaret eden Akkaya, şu bilgileri verdi.

"Bu etütte de Burdur fay zonu var. Bizim 2009’da yaptırdığımız jeolojik fay zonu yine mevcut. Belediye meclisinde bu konuyu tartışacağız. Bunun hafife alınacak, es geçilecek yönü yok. Çünkü burada insan önemli, can güvenliği önemli. Tedbir depremden sonra alınmaz, tedbir (tehlike geliyorum) demeden önce alınır. Ekibimizle beraber, bu konunu üzerindeyiz ve bu kararlığımızı sürdüreceğiz. Üniversite ile işbirliği içerisinde olup, bundan sonra Burdur’da binaların nasıl yapılması gerektiği gibi konularda gerekli değerlendirmeleri yapmaya başladık. İnşallah Burdur acı felaketler yaşamaz.".

Bilecik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Fiziki Coğrafya Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurfettin Kahraman, geçtiğimiz günlerde Burdur havzasında incelemelerde bulunmuş, merkeze bağlı Akdere mevkisinde meydana gelen yaklaşık 250 metre boyunda, 2 metre eninde, bazı bölümlerde 3 metre derinliğe ulaşan yarıkların her yıl şehir merkezine doğru ilerlediğini kaydederek, kentin ileride sorun yaşayabileceğine dikkati çekmişti. Kahraman, bu nedenle bilimsel bir ekibin bu yarıkların nedenini belirlemek için bilimsel çalışma yapması gerektiğini vurgulamıştı.