Kanadoğlu gündeme ilişkin değerlendiremede bulundu. "Bende dava açardım" diyen Kanadoğlu yargıya da bumerang benzetmesi yaptı.
Abone olCNN TÜRK'te yayınlanan "Ankara Kulisi" programında gazeteciler Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını yanıtlayan Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "Sorun girift. Sadece yargının uğraşacağı, yargının bakacağı bir iş olmasına rağmen, ortaya konulan manzara doğrudan doğruya siyasi etkilerin de egemen olduğu, bir kısım medyanın da bu soruşturmaya kılavuzluk yaptığı bir soruşturma biçimine geldi" dedi.
BUMERANG BENZETMESİ
"Yargı bağımsız değilse, o yargı siyasallaşır" diyen Kanadoğlu, "Siyasallaşmış bir yargının kimi, nerede, nasıl vuracağı belli değildir. Yani; o yargının bir gün bir bumerang gibi kendisini vuracağı bilinmelidir" ifadesini kullandı.
Kanadoğlu, yürütmenin bu işi "belirli bir biçimde yürüttüğünü söyleme"nin, soruşturmanın inandırıcılığına ve yargı bağımsızlığına kuşku düşüren bir olay olduğunu kaydetti.
İddianamenin açıklanması
Sabih Kanadoğlu, Ergenekon soruşturmasında iddianamenin henüz kabul edilmeden açıklanmasının da hem yasaya hem de mahkemenin kendi gizlilik kararına aykırı olacağını söyledi.
Ergenekon zanlıları
Kanadoğlu, soruşturma kapsamında gündeme gelen "Ergenekon terör örgütü" ve "darbe girişimi" iddialarıyla ilgili olarak da, hukuki açıdan olabilecekleri aktardı.
Kanadoğlu, "3-5 kişi belli bir suç için örgüt kurarsa, cezalandırılır; eyleme gerek yoktur. Ama 'teşebbüs' suçundan yargılayabilmek için, bir icrai hareketin ortaya çıkması lazım. İddia edilen suçun işlenebilmesi için icrai suç lazımdır" dedi.
Kanadoğlu, "Plan yapıldığında bir icrai hareket düşünülüyor. Bu, 'eyleme geçmek' anlamına gelmaz. Hazırlık hareketi ile icra hareketi arasındaki ayrımı çözmek lazımdır. Hazırlık hareketi suç sayılmaz" diye konuştu.
Yargıtay Onursal Başsavcısı, "Nitelik olarak darbe teşebbüsü yapmak zamanaşımına tabi midir?" sorusuna ise, "Terör suçunda zamanaşımı yoktur" yanıtını verdi.
Nokta dergisinin "darbe" iddiası
Kanadoğlu, Nokta dergisinde yayımlanan ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen darbe günlükleri konusundaki soruları da yanıtladı.
Kanadoğlu, iddiaların sahibi olan gazetecinin "ispat hakkı" olup olmadığı yönündeki bir soruya, "Bir yerden elde edilen, sahibinin rızası olmadan kaçırılan veya hangi yolla olursa olsun elde edilen bir delilin yasal olup olmadığı tartışmalıdır. Bir; bu, Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın günlüğü mü? İki; nasıl elde edildi?" yanıtını verdi. Kanadoğlu, delilin yasal olup olmadığını takdir edecek olan makamın da mahkeme olduğunu kaydetti.
Kanadoğlu, bu soruşturmayı zamanında askeri yargının yapması; Özden Örnek ile dönemin Genelkurmay Başkanı'nın da çağrılması gerektiğini söyledi. Kanadoğlu, soruşturmanın çivisinin çıktığını belirtti.