BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,28
ALTIN 2.922,72
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Yargıtay'ın içtihadı CHP'yi üzecek

CHP, cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın hemen istifa etmesini istiyor ama 1990 yılındaki Yargıtay kararı başka diyor.

Abone ol

Muhalefetin, ‘Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi, başbakanlıktan istifa etmeli’ iddiasına Yargıtay’ın 1990’da aldığı bir karar son noktayı koydu. Yargıtay kararına göre cumhurbaşkanlığı görevi ‘yemin ettikten’ sonra başlar.

CHP YSK'nın kesin sonuçları açıkladıktan sonra Erdoğan'ın milletvekilliği ve başbakanlığının düşeceğini iddiasını boşa çıkaran karar karar Yargıtay’dan geldi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1989’da TBMM tarafından Cumhurbaşkanı seçilen Turgut Özal’a hakaret davasında bugünkü tartışmalara da cevap olacak karar verdi. Ceza Genel Kurulu’nun kesin hükmündeki kararında “Cumhurbaşkanlığı sıfatı seçimle değil and içmeyle başlar” denildi.

'İptal edileceğinden adım gibi eminim'

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Siyasi partiler kongresini geciktirdiğinde bile ihtar çeken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Anayasa ve yasaları açıkça ihlal eden bir kongreyi yok hükmünde sayacağından, eğer Türkiye'de hukuk varsa, eğer Türkiye kanun devletiyse adımın Engin Altay olduğu kadar eminim" demişti.

BAŞSAVCILIK İTİRAZ ETMİŞTİ

Star gazetesinden Lütfi Kaplan'ın haberine göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığının and içmekle başladığına dair emsal kararını 2 Nisan 1990’da verdi. 1989’da TBMM’deki Cumhurbaşkanı seçimelerini kahvehanede izlerken Turgut Özal’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılaması yapılan vatandaşın kararı bugünkü tartışmalara da emsal nitelikte. Kadıköy 4.Asliye Mahkemesi, eski TCK’nın “Cumhurbaşkanına hakaret” başlığını taşıyan maddesine muhalefetten sanığa 10 ay hapis cezası verdi. Bu karara yapılan itiraz üzerine dosyaya Yargıtay 9.Ceza Dairesi baktı.

Daire, “Hakaret suçu; seçimden hemen sonra, ancak and içmeden önce, Cumhurbaşkanlığı makamında görev süresi henüz dolmamış olan Cumhurbaşkanı bulunduğu sırada işlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Makamında aynı anda iki kişinin bulunduğundan söz edilemez. Bu nedenle TCY.nın 158. maddesindeki suçun unsurları bakımından oluşmadı” diyerek yerel mahkeme kararını bozdu. Dairenin bozma kararına Yargıtay Başsavcılığı itiraz etti. Başsavcılık itiraz gerekçesinde, “Cumhurbaşkanı sıfatı seçimle kazanılmıştır. Bu sıfatın kazanılması andiçme şartına bağlanamaz” dedi.

SON KARAR CEZA KURULU'NDA

İtiraz üzerine toplanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, oy çokluğuyla Başsavcılığın itirazını reddetti. Hukukçuların sözlü ve yazılı görüşlerini de alan Ceza Genel Kurulu, ret gerekçesini özetle 6 başlıkta topladı. Bunlar özetle şöyle:

-1961 Anayasası’nın 96. ve 1982 Anayasası’nın 103.maddelerinden Cumhur başkanının göreve and içerek başlayacağı belirtilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sıfatının ne zaman başlayacağına ilişkin yasal boşluk, 1961 Anayasası’nda da mevcuttur.

-Cumhur başkanlığına başlamanın ön koşulu andi çmedir.

-Cumhurbaşkanlığı sıfatı, maddede yazılı yetkileri kullanma, görevleri yerine getirme ve devleti temsil etme erki ile birlikte kazanılır. Seçilen ve ancak henüz devleti temsil etme yetkisi bulunmayan bir kişinin, Cumhur başkanlığı sıfatı kabul edilemez.

Anayasa hukukunda dualizm yok

- Anayasa Hukukumuzda Dualizm yoktur. Aynı anda Devletin başında iki kişinin birlikte bulunabileceği kabul edilemez.

- Seçilen Cumhur başkanının bu sıfatı kazanana, yani yemin edene kadar, görev süresi dolan önceki Cumhurbaşkanı göreve devam edecektir. Seçimden sonra fakat yeminden önce, görevi başında bulunan Cumhur başkanının ölümü halinde ise; seçilen Cumhurbaşkanı, Cumhur başkanlığı sıfatını kazanarak devleti temsil edemeyecek ve Anayasanın 106. maddesi uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Cumhur başkanlığına vekalet edecektir.

- Benzer hükümler taşıyan İtalyan Anayasası’nda da, Cumhur başkanlığı sıfatı seçimle değil andiçmeyle başlamaktadır.