BIST 8.864
DOLAR 34,30
EURO 37,34
ALTIN 3.032,89
HABER /  GÜNCEL

Yargıtay'dan tavşan kaç tazı tut taktiği

CMK 102 yasasıyla serbest kaldılar... Ancak karakola imza vermeye gitmedikleri için Yargıtay harekete geçti...

Abone ol

Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle tahliye edildikten sonra imza atmadıkları belirlenen 9'u Hizbullah üyesi 12 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ancak Hizbullahçılar çoktan kayıplara karıştı bile...

3 Ocak 2011'de Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden salıverilen terör örgütü Hizbullah ana davasının sanıklarından Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balcı, Abdulkerim Kaya, Mustafa İpek ve Şeyhmus Kinay’ın da aralarında bulunduğu 9 kişi ile 3 PKK'lının imza atmadıkları belirlendi.

Bu kişilerin imza atmadıklarına dair hazırlanan ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca önceki gün gönderilen tutanakla ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararını açıkladı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce yakalama kararının

KAYIP HİZBULLAHÇILARLA İLGİLİ YENİ İDDİA!
Yargıtay'ın köşe bucak aradığı Hizbullahçılarla ilgili iki yeni iddia var! PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yr alan habere göre, tahliye olanlar Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun mezarı başındaki anmada ortaya çıkacak. Bir diğer iddia ise kayıp Hizbullahçıların Türkiye turuna çıktığına dair. Amaç ise örgütlenme yapmak.
DETAYLI BİLGİ İÇİN TIKLAYIN!

çıkarılması üzerine polis 12 kişinin adreslerine baskın düzenledi. Ancak yapılan aramalarda şahıslardan hiçbiri bulunamadı.

AVUKATTAN TUHAF AÇIKLAMA

Konuyla ilgili CNN TÜRK'ün sorularını yanıtlayan Hizbullahçıların avukatı Sıtkı Zilan'dan garip bir açıklama geldi:"Biz her karara uyarsak birileri birşeyleri dayatabilir. İmza atmaları yönündeki mahkeme kararı yersizdir, yok hükmündedir. Mahkeme yanlış karar vermişse kaçmak onların hakkı olur" dedi.

MEZARLIK ZİYARETİNDELER

Hizbullah sanıklarının imza vermeye gitmemesi ve belirtilen adreslerde bulunmaması tartışmalara yol açtı. Bazı kişiler Hizbullah sanıklarının yurt dışına kaçtıklarını iddia ederken, sanık avukatları ise sanıkların 10 yıldır cezaevinde tutuklu bulunduklarını hatırlatarak, bu süre içerisinde vefat eden arkadaşlarının mezarlarına taziye ziyaretlerinde bulunduklarını öne sürdü.

Sanıkların avukatlığını yapan Mustazaf-Der Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, "Nerede olduklarını biz de bilmiyoruz. İki gün evlerinde kaldıktan sonra eşlerine ve akrabalarına ‘Bizim yerine getirmemiz gereken görevler var. Hayatlarını kaybeden arkadaşlarımızın mezarlarını ziyaret edip Fatiha okuyacağız. 1 hafta 10 gün bizden haber alamayacaksınız. Daha sonra döneriz’ demişler. Bu konuşmadan sonra kimse haber alamadı. Aileleri bile bizi arayıp soruyor. Bazıları Beykoz’daki baskıda öldürülen liderleri Hüseyin Velioğlu’nun Batman’daki mezarına gitmişti" dedi.

BAKAN KAÇMALARINA İHTİMAL VERMEMİŞTİ

İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise Hizbullah üyelerinin polis merkezine giderek imza atmadıklarının ortaya çıkması üzerine yaptığı açıklamada, örgüt üyelerinin kaçmasının mümkün olmadığını söylemişti. Atalay, gümrük kapılarının da uyarıldığı bilgisini vermişti.

Son dönemdeki tahliyelerin hatırlatılması ve "İmzaya bazılarının gitmediği doğru mu? Bunlar Türkiye içinde mi? Yoksa İran'a gittikleri yönünde herhangi bir bilgi var mı elinizde" sorusunun yöneltilmesi üzerine Atalay, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bazı suçlarda azami tutukluluk süresini 10 yıl olarak belirlemesi üzerine toplam 157 kişinin tahliye olduğunu anımsattı.

Atalay, mahkemenin tahliye ederken, yurtdışına çıkmama ve zaman zaman karakola veya polis merkezine uğrayarak imza vermeyi öngördüğünü, dolayısıyla bu kişilerin kontrol altında olacağını belirtti.

Tahliye olanların hepsinin her gün değil, bazı yerlerde mesela İstanbul'da haftada bir gün imza verilmesi gerektiğini anlatan Atalay, "Şu anda 4 tanesi değişik tarihler itibarıyla, 9, 10, 11 gibi, gelmemiş durumda. Emniyetin yaptığı, bunları adli mercilere bildiriyoruz. Emniyete düşen görev budur. Bunların gelip gelmediğini tespit ve gelmezlerse adli mercilere bildirmek. Bunlar da bildiriliyor" diye konuştu.

İSİM VERMEKTEN KAÇINMIŞTI

4 kişi arasında örgüt yöneticilerinin bulunup bulunmadığı yönündeki soru üzerine Atalay, "İsimleri ben vermeyeyim burada" dedi.

Adli mercinin hukuki olarak, imzaya gelmeyen kişilerle ilgili tutuklama kararı verebileceğini ya da bu kişilerin bulunup çağrılabileceğini ifade eden Atalay, bu kişilerin mazeret beyan edebileceklerini, mazeretlerinin yargı tarafından kabul edilip edilmemesinin değerlendirilebileceğini söyledi.

Atalay, "Bu kişilerle ilgili yurtdışı çıkış yasağı da var. Bu kişilerle ilgili gümrük kapıları uyarılmış durumda ilk günden beri. Yurtdışı çıkış olmasını mümkün görmüyoruz, bu mümkün değil" dedi.

"Tutukluluk kararı çıkarsa, hapis cezaları onanırsa tekrar yakalanmaları konusunda sıkıntı olur mu" sorusu üzerine de Atalay, bu kişilerin tahliye şartlarına göre kontrol altında olacaklarını, yurtdışına çıkmayacaklarını vurgulayarak, "Dolayısıyla yargı öyle bir karar verdiğinde de bunlar için tekrar o uygulanır. Ama bu süreçte olağanüstü gelişme olabilir, birisi kaçar, bir şey olur, onda da yargı, hukuk içinde ne yapılıyorsa yapılır" diye konuştu.