BIST 9.449
DOLAR 34,42
EURO 36,45
ALTIN 2.843,17
HABER /  GÜNCEL

Yargıtay'dan hükümete rest!

Türbanlı sanığın duruşma salonundan çıkarılmasıyla başlayan gerginlik, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bugün yaptığı açıklamayla had safhaya ulaştı.

Abone ol

Yargıtay Başkanlar Kurulu, yargının görevini yaparken Cumhuriyet'in temel ilkelerini daima göz önünde tuttuğunu ve bundan sonra da bunu gözetmeye devam edeceğini bildirdi. Kurul, ''Yargıtay'ın bir özel dairesinin yüksek mahkemelerin kararlarında belirlenen ilkeler çerçevesinde usul yasasının kendisine verdiği yetkiyi kullanmış olmasının eleştirilmesinin yargıya müdahale niteliğinde olduğunu ve asla kabulü mümkün görülmeyen bir tavır olarak değerlendirildiğini'' açıkladı. Yargıtay Başkanlar Kurulu, 1. Başkan Eraslan Özkaya'nın başkanlığında, hukuk ve ceza daireleri başkanları ile Yargıtay 1. başkanvekillerinin katılımıyla yaklaşık 1.5 saat süren bir toplantı yaptı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan'ın türbanlı bir sanığı duruşma salonundan çıkarmasının ardından yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başkanlar Kurulu, ''Basın Bildirisi'' adı altında bir sayfalık açıklama yaptı. Açıklamada, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nda görüşülüp kabul edilen hususların kamuoyuna duyurulmasında zorunluluk görüldüğü belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinin, Cumhuriyet'in temel niteliklerini, ''Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir'' şeklinde tanımladığı anımsatılan açıklamada, Anayasa'nın 4. maddesiyle de bu madde hükmünün değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin dahi teklif edilemeyeceğinin hükme bağlandığı kaydedildi. ''YARGI, YIPRATILMAK İSTENMEKTEDİR'' Başkanlar Kurulu'nun açıklamasında, şöyle denildi: ''Anayasamız'ın kabul ettiği demokratik parlamenter sisteme dayalı hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanır. Bu sistemde 3 erkten birisi de 'bağımsız yargı'dır. Yargı, bu yetkisini Anayasamız'ın 9. maddesine göre 'Türk milleti adına kullanır'. Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar, yargı bu şekilde benimsenmiş ve değerlendirilmiştir. Anayasa'ca kendisine böylesine görev ve değer verilen yargı, bu görevini tüm olumsuzluklarına ve tüm olanaksızlıklara karşı büyük bir özveri ile yerine getirmeye çalışmaktadır. Yargı, bu görevini yerine getirirken de yukarıda açıklanan Cumhuriyet'in temel ilkelerini daima göz önünde tutmuştur. Bundan sonra da gözetmeye devam edecektir. Ne var ki, yargı, bu işlevi nedeniyle bir süreden beri haksız ve yersiz eleştirilere maruz bırakılmakta ve yıpratılmak istenmektedir.'' Böyle bir yıpratılmışlığın hiç kimseye fayda sağlamayacağının kuşkusuz olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi: ''Herkesin, bunun bilinci içerisinde olması gerekir. Bu ilkeler ışığında görev yapan Yargıtayımız'ın bir özel dairesinin yüksek mahkemelerin kararlarında belirlenen ilkeler çerçevesinde usul yasasının kendisine verdiği yetkiyi kullanmış olmasının eleştirilmesi yargıya müdahale niteliğinde olup, asla kabulü mümkün görülmeyen bir tavır olarak değerlendirilmektedir. Bağımsız yargı, bir gün herkese lazım olabilir. Erdem odur ki, bunun gereksinim duyulmadan kabul edilip benimsenmesidir.''