BIST 9.395
DOLAR 34,57
EURO 36,67
ALTIN 2.905,07
HABER /  GÜNCEL

Yargıtay'dan çok sert türban çıkışı!

Ak Parti'nin muhalefet partilerine türban sorunu için komisyon önerisi götürdüğü saatlerde Yargıtay Başsavcılığı'ndan açıklama geldi.

Abone ol

YÖK'ün üniversitelerde türbanı serbest bırakması siyaset-yargı ilişkilerini gerdi. Yargıtay Başsavcılığı mecut uygulamanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu öne sürdü...

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan türban konusunda bir yazılı açıklama geldi.

Açıklamada,  "AiHM türbanı dini bir simge olarak görmüştür. Ve AİHM kararına gore yasak zorunlu tedbirdir" ifadesi de kullanıldı.

Açıklamada, "Anayasa, Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in kurallarına uyulmalı" denildi.

Yargıtay açıklamasında, "Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir. Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur" denildi.

YARGITAY'IN UYARI DOLU AÇIKLAMASININ TAMAMI VE AK PARTİ'NİN YARGITAY'A VERDİĞİ JET YANIT İÇİN SONRAKİ SAYFAYI ÇEVİRİN

[PAGE]



Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, üniversitede türban konusunda yapılacak düzenlemelerin yargı kararlarına aykırı olarak gerçekleştirilemeyeceğini ve yüksek yargı organlarının kararları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygun olması gerektiğini vurgulayarak yapılacak düzenleme konusunda "Bundan sonraki siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumlulukların tüm siyasi partilere ait olacağı" uyarısında bulundu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu, üniversite öğrencilerinin dinsel inançları nedeniyle türban takmak suretiyle öğrenim görmelerinin sağlanması için Anayasa veya yasa değişikliği yapılması gerektiği, bu amaçla kıyafet serbestisi tanınmamasının eğitim ve öğretim özgürlüğüne ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu yönünde yer alan haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, siyasi partilerin eylemlerini, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olup olmadığı yönünden soruşturmakla görevli ve yetkili olduğu anımsatılan açıklamada Anayasa’ya göre Türkiye Cumhuriyeti’nin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu, yasaların Anayasaya aykırı olamayacağı, Anayasa Mahkemesinin kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını bağladığı, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu vurgulandı.

"KAMU HUKUKU ALANINDAKİ DÜZENLEMEYİ DİNE DAYANDIRMAK LAİKLİĞE AYKIRI"

Dinsel inanç veya kurallarla doğrudan bağlantı kurularak yapılan düzenlemelerin devrim yasalarını ve laikliği ilgilendirdiği ifade edilen açıklamada "Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur" denildi.

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarında üniversitelerde türban ile öğrenime izin veren düzenlemelerin Anayasa’nın laiklik ve eşitlik ilkelerine aykırılık oluşturduğunu hükme bağladığı, Danıştay’ın verdiği kararlarda kamu kurumlarında türbanla öğrenim görme ve hizmet vermenin Anayasa’ya aykırılık oluşturacağını belirttiği anımsatılan açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de üniversitelerde türban takılmasına sınırlamalar getiren düzenlemelerin demokratik bir toplumda gerekli olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde karar verdiği, türbanlı bir öğretmenin öğretmenlik yapmasının engellenmesinin de kamu düzeninin korunması amacıyla orantılı ve demokratik bir tedbir olduğu yönünde karar verdiği belirtildi.

"SİYASİ ÇEVRELERİN TÜRBAN AÇIKLAMALARI POLİTİK ÇIKARA DAYALI"

Açıklamada, İç hukuk ve uluslararası hukuk boyutu değerlendirildiğinde yüksek yargı organlarının kararlarında üniversite ve diğer eğitim ve öğretim kurumlarında türbanın din ve vicdan özgürlüğü kapsamında koruma görmediğinin, laiklik ilkesiyle bağdaşmadığının açık ve tartışmasız bir biçimde vurgulandığının görüldüğüne işaret edilerek şunlar kaydedildi:

"Hukuk devletinin gerçekleşmesini, demokratik kuralların yerleşmesini sağlayan yüksek yargı organlarının kararları karşısında; sözü edilen konuda siyasi çevrelerin aksi yöndeki beyanları, politik çıkara dayalı ve Devletimizin temel niteliklerinden olan hukuk devleti, laiklik ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmaz niteliktedir.

Belirtilen ilke ve kararlar ışığında; bir hukuk devletinde bu konudaki düzenlemelerin, yargı kararlarına aykırı olarak gerçekleştirilemeyeceği ve özellikle 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası’yla bu Yasa’ya dayanılarak çıkarılacak düzenlemelerde yüksek yargı organlarının kararları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygunluk gözetilmesi gerektiği gibi yürürlüğe konulacak yeni kuralların da bu metinlere aykırı olamayacağı, bundan sonraki siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumlulukların tüm siyasi partilere ait olacağı, üstün değerler taşıyan, objektif ve tarafsız düşünen, hukuk devletine bağlı yüce Türk Milletinin bilgisi dahilindedir."

AK PARTİLİ ÇELİK'TEN JET YANIT

Yargıtay Başsavcılığının açıklamasına AK Parti'den jet açıklama geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Bir savcının neyin doğru neyin yanlış olup olmayacağıyla ilgili karar veremez" dedi.