BIST 9.930
DOLAR 35,21
EURO 36,71
ALTIN 2.972,88
HABER /  POLİTİKA

Yargının mayınlı davası

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, mayınlı arazilerle ilgili Danıştay'a dava açacaklarını bildirdi.

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Türkiye-Suriye-Irak sınırında bulunan 508 dekarlık mayınlı arazinin temizlenmesi ve 49 yıllığına bu arazilerin temizleyecek firmaya verilmesiyle ilgili bir Başbakanlık kararnameyle Maliye Bakanlığı'na yetki verilmesi konusunda, Danıştay nezrinde dava açacaklarını açıkladı. Koç, bu arazilerin temizlenerek yöre halkına verilmesini, bunun sosyal barışa önemli katkıda bulunacağını söyledi.

Parlamentoda bugün hukukçu milletvekilleriyle bir basın toplantısı düzenleyen Koç, Türkiye-Suriye-Irak sınırında bulunan 508 bin dekarlık alandaki mayınların temizlenmesi ve bunun karşılığında da bu arazilerin uluslararası firmalar da dahil olmak üzere, bu arazinin 49 yıllığına Yap İşlet Devret (YİD) modeliyle işletilmesine ve ihale edilmesine karar verilmesinin hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi.

Koç, "İdari ve yasal sorumluluk GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'na ait olmasına rağmen, GAP İdaresi devre dışı bırakılmış, bu konuda Maliye Bakanlığı yetkilendirilmiştir. Bu süreç hukuka açıkça aykırı olduğu gibi, ulusal çıkarlarımızın da telafi edilemeyecek ölçüde ihlali sonucunu yaratacaktır. Türkiye'nin stratejik açıdan en önemli öğelerinden olan bu bölgenin, kontrolümüz dışına çıkması söz konusu olabilecektir.

Bu alanın Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) kapsamında ve Türkiye'nin çıkarlarına aykırı bir şekilde kullanılması durumu doğacaktır. Öte yandan bu uygulamayla yöre halkının mirastan doğan mülkiyet haklarının mirastan doğan mülkiyet haklarının ihlali sonucu da doğmaktadır" ifadelerine yer verdi.
"Bu mayınların temizlenmesi GAP koordinatörlüğünde ve Türk silahlı Kuvvetlerinin denetiminde yapılmalıdır" diyen Koç, şöyle konuştu:

"Temizlenen bu arazi, tarımsal faaliyete açılarak bölge halkının kullanımına tahsis edilmelidir. Bu arazide petrol rezervlerini bulunma ihtimali de göz önüne alınarak, bu yönde de gerekli değerlendirme yapılmalıdır. Böylece bölgede hem istihdama ve hem de sosyal barışa çok ciddi bir katkı sağlanmış olacaktır.

Hal böyle olmasına rağmen, siyasi iktidarın bu yasal durumu ve stratejik gerçekleri göz ardı ederek, bölge güvenliğini ihlal edecek bir sürecin başlamasına yol açması hiçbir gerekçeyle açıklanabilecek bir hal olamaz. Siyasi iktidarın hangi amaca ve kimlere hizmet ettiği anlaşılamamaktadır. Bu değerlendirme ve yaklaşımlarla Bakanlar Kurulu'nun ilgili kararız aleyhine Danıştay nezrinde dava açılması zorunluluğu doğmuştur."

Bu konuda hazırladıkları dilekçe ve dosyalarını bugün Danıştay Başkanlığı ilgili dairesine ulaştıracaklarını kaydeden Koç, hükümetin teslimiyet kokan icraatlara imza attığını söyledi. Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Koç, bir soru üzerine Danıştay'a CHP tüzel kişiliği olarak dava açamayacağı konusunu bildiklerini, ancak bu konuda ilgili dairelere gerekli yasal başvuruların yapılabileceğini ve kendilerinin de gerekli hazırlıklar sonrasında bu başvuruyu yapacaklarını ifade etti.

"LAİKLİĞİN DİNSİZLİK OLMADIĞI" TARTIŞMALARI

Arazilerin Maliye Bakanlığı tarafından yap-işlet-devret modeliyle verilecek olmasının çok daha dikkatli olmayı gerektirdiğini ifade eden Koç, "Sayın Maliye Bakanı bu konuda Ofer'lerle görüşmen oldu mu?" diye sordu. Konya Milletvekili Atilla Kart ise konunun "egemenlik hakkının ihlali" olduğunu belirterek, bunun Anayasa'nın 6. maddesine aykırı olduğunu belirtti.

Koç, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın "laikliğin dinsizlik olmadığı" konusunda Anayasa'nın 2. maddesinin gerekçesine bakılması gerekliliğine ilişkin sözlerini hatırlatılmasına, "Laikliğin dinsizlik olmadığına gelmesi, vurgulaması sevindirici bir husus. Sayın Arınç, o kadar geniş konuşmaları içinde bunu da vurguluyor" diye karşılık verdi.

Koç, Adıyaman'da AK parti kongresine ilköğretim öğrencilerinin getirdiği, okul müdürünün de orada bulunduğuna ilişkin haberlerin hatırlatılmasına, bunun bir tek parti anlayışı olduğunu belirterek, "Çocuklar müsamere seyretmeye gitmişler" karşılığını verdi.

Koç, Kıbrıs'taki ara bölge Akıncılar'da 1 Kasım 2005`te nöbet kulübesinden Türk bayrağını indirdiğinin gündeme gelen Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Rum Milletvekili Marios Matsakis'in, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 56. Toplantısı için geldiği TBMM'de bazı açıklamalar yapmasıyla ilgili bir soruya "Matsakis'i yakınen tanıyan biriyim. Malil bir kişi. Bedeni maluliyet değil. Çatı sorunu olan bir kişi. Ciddiye alınacak bir kişi değil" ifadelerini kullandı.

Koç, Atatürk Orman Çiftliği'nin kısman Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne verilmesini öngören yasa teklifiyle ilgili bir soruya ise kendilerinin henüz böyle bir tekliften haberleri olmadığını gazetelerden okuduklarını belirterek, bu bölgenin özellikle manevi bir değeri olduğunu kaydetti.

Ormanın yol, metro çalışması gibi düşüncelerle yapılaşmaya açılmak istendiğine işaret eden Koç, buna hiçbir şekilde müsaade etmeyeceklerini, gerekli her türlü demokratik engellemeyi yapacaklarını söyledi. Koç, AK parti iktidarında "Bir yağma dönemi" yaşandığına işaret etti ve bu teklifin de bu anlayışla ortaya çıktığını belirtti. Koç, "Parsel parsel Türkiye gidiyor. Bir lokma bir hırka diyerek geldiler. Lokmaları bırakacağız hırkayı verip göndereceğiz" diye konuştu.