Yargıtay Kürtçe savunma yapması engellendiği gerekçesiyle savunmanın kısıtlandığı yönündeki başvuruyu karara bağladı
Abone olYargıtay 9. Ceza Dairesi, Kürtçe savunma talebi Türkçe bildiği için reddedilen sanık hakkında verilen karara ''savunmanın kısıtlandığı'' gerekçesiyle yapılan itirazı kabul etmedi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, TCK'nın ''örgüt üyesi olma'', ''patlayıcı madde bulundurma'' ile ''nitelik bakamından vahim olan silah veya mermi taşıma'' suçlarından 18 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanık Süphan Delen'le ilgili incelemesini tamamladı.
Kararda, sanığın ''savunmanın kısıtlandığı'' yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
İFADE TÜRKÇE SAVUNMA KÜRTÇE OLMAZ
''Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-e ve CMK'nın 202. maddesinde düzenlenen bir tercümanın yardımından yararlanma hakkının sanığın mahkemenin kullandığı dili anlamadığı veya konuşamadığı durumlarda gerekli olacağı, dosya kapsamına göre Türk vatandaşı olup Türkiye'de doğan, Türkçe dilinde yeterli eğitim gören ve soruşturma aşamasında, kolluk, savcılık ve Sulh Ceza Mahkemesindeki müdafi eşliğinde alınan ifadelerinde Türkçe olarak ifade veren sanığın kovuşturma aşamasında Türkçe dilini anlamak ve konuşmakta bir engelinin bulunmaması ve meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bildiğinin anlaşılması karşısında savunmanın kısıtlandığı yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.''
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, mahkemenin verdiği 18 yıl 6 ay hapis cezasıyla ilgili olarak da ''bir isabetsizlik görülmediği'' gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verdi.
KÜRTÇE SAVUNMA YAPMAK İSTEMİŞTİ
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Türkçe savunmada bulunmak istemediğini belirterek Kürtçe savunma yapma talebinde bulunan sanıkla ilgili olarak mahkeme heyeti, ''CMK'nın 202. maddesi gereğince yeterince Türkçe bilmeyenlere tercüman atanabileceği hükmü karşısında sanığın hakkın kötüye kullanımı niteliğindeki Kürtçe savunma yapma ve tercüman atanması yönündeki talebinin reddine'' karar vermişti.
Mahkeme heyeti, sanık Delen'i TCK'nın ''terör örgütü üyesi olma'' suçundan 7 yıl 6 ay, ''patlayıcı madde bulundurma'' suçundan 5 yıl ve ''nitelik bakımından vahim olan silah veya mermi taşıma'' suçundan 6 yıl olmak üzere toplam 18 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
KAÇTIĞI ÖRGÜTE BAŞLIK PARASI YÜZÜNDEN TEKRAR KATILDI
Sanık Delen hakkında hazırlanan gerekçeli kararda, sanığın 2009'da gönül ilişkisi yaşadığı N.C. ile terör örgütüne katıldığı belirtilmişti.
Sanık Delen'in dağdaki yaşam şartlarının zorluğu nedeniyle geçen yılın mayıs ayında örgütten kaçarak Nusaybin'de yaşayan ailesinin yanına geldiği kaydedilen kararda, N.C'nin ailesinin başlık parası istemesi üzerine yeniden terör örgütüne katılmaya karar verdiği ifade edilmişti.
Kararda, güvenlik güçlerinin sanık Delen'i dağda elinde uzun namlulu silah ve 4 el bombasıyla yakaladığı belirtilmişti.