BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,65
ALTIN 2.967,85
HABER /  GÜNCEL

Yargıda düşündürücü tablo

CHP'li Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı Çiçek'in verdiği cevap hayli düşündürücü. Çiçek son iki yıl içinde 16 hakim-savcının işten çıkarıldığını belirtti.

Abone ol

CHP'li Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in verdiği yanıta göre, 2 yıl içinde 16 hâkim-savcı meslekten çıkarıldı. Meslekten çıkarılma dahil çeşitli disiplin cezalarına çarptırılan hâkim - savcı sayısı ise 268. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart bunu şöyle yorumluyor: Bu tablo, yargı gibi bir kurumda dahi çürümenin göstergesi. Hâkim ve savcılara verilen cezalar, toplumun yargıya olan güvenini sarsacak boyutta...

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın soru önergesine Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in verdiği yanıt, yargıda disiplin suçları açısından çarpıcı ve düşündürücü bir tablo bulunduğunu ortaya koydu.
Çiçek, Kart'a verdiği yanıtta, iki yıl içinde 16 hâkim ve savcının meslekten çıkarıldığını bildirdi. İki yıl içinde meslekten çıkarılma dahil çeşitli disiplin cezalarına çarptırılan hâkim-savcı sayısı 268'i buluyor.

Ceza tablosu

Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in imzasıyla verilen yanıtta, hâkim ve savcılar için iki yıl içinde verilen disiplin cezalarıyla ilgili olarak, şu bilgiler yer alıyor:

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne, hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında 2003 ve 2004 yıllarında 6 bin 691 adet şikâyet evrakı geldi.

2002 yılı ve önceki yıllardan devreden bin 294 adet şikâyet evrakı ile birlikte toplam 7 bin 985 adet şikâyet evrakı bulunuyor.

Bu süre içinde 6 bin 801 adet soruşturma evrakı incelendi.

İdari hâkimler hakkında, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'ne 2003 yılında 11 adet disiplin dosyası intikal etti.

Bu dosyalardan 4 kişi uyarma, 2 kişi kademe ilerlemesini durdurma, 1 kişi kınama, 1 kişi meslekten çıkarma cezası aldı

İdari hâkimlerle ilgili 2004 yılında ise 7 adet disiplin dosyası intikal etti.

Kurul 1 kişiye uyarma, 1 kişiye aylıktan kesme, 1 kişi ye de yer değiştirme cezası verdi.

Adli yargı hâkim, Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet başsavcıları ile ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na sunulmak üzere bakanlığa 2003 yılında intikal eden dosya sayısı ise 222 oldu.

Kurul tarafından 41 kişiye uyarma, 16 kişiye aylıktan kesme, 37 kişiye kınama, 11 kişiye kademe ilerlemesini durdurma, 5 kişiye derece yükselmesini durdurma, 13 kişiye yer değiştirme, 8 kişiye meslekten çıkarma cezası verildi.

2004 yılında intikal eden 188 adet disiplin dosyasında da, kurul tarafından 48 kişi uyarma, 6 kişi aylıktan kesme, 40 kişi kınama, 7 kişi kademe ilerlemesini durdurma, 16 kişi yer değiştirme, 7 kişi meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldı.

Kart: Çürüme göstergesi

Soru önergesinin sahibi CHP Konya Milletvekili Kart, bu tablonun, yargı gibi bir kurumda dahi çürümenin göstergesi olduğunu vurguladı. Yargının, hak ve hukukun güvencesi olduğunu ancak bu kutsal kurumda dahi işlenen disiplin cezalarının yüzlerle ifade edilmesinin üzücü ve düşündürücü olduğunu belirtti. Kart, 16 hâkim ve savcının meslekten çıkarılmasının, sayıları yüzlerle ifade edilenlerin ise kınama, uyarma, derece-kademe durdurma gibi ağır cezalara çarptırılmasının toplumun yargıya olan güvenini sarsacak boyutlarda olduğunu söyledi.

Kart, bu tablonun, yargı erkinin, hakkın teslimi, suçlunun cezalandırılması, yasama ve yürütmeyi denetleme işlevi olan temel kurum olarak siyasi tercihlerle yapılanmanın sonucu olarak çürümekte olduğunu gösterdiğini söyledi. Kart, bu durumun, hâkimlik-savcılık mesleğine giriş ölçütleri ve kullanılan yöntemlerin siyasi müdahaleye açık olduğunun da bir kanıtı olduğunu belirtti.

Dokunulmazlık bahanesi

CHP Milletvekili Kart, yargıda meslekten çıkarmaya kadar varan ağır disiplin cezalarının yaygınlığının bir başka tartışmaya ışık tuttuğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı :

"Yargıda ağır disiplin cezalarının yaygınlığı, dokunulmazlık tartışmaları açısından anlam taşıyor. Milletvekili dokunulmazlığını söz verdiği halde sınırlandırmayan hükümetin öne sürdüğü gerekçe, bürokraside de dokunulmazlık zırhı bulunduğuydu. Biz milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılsın diye girişimde bulundukça, Başbakan Erdoğan başta olmak üzere hükümet üyeleri ve AKP milletvekilleri, bürokratların da dokunulmazlıklarını kaldıran geniş bir düzenleme yapalım gibi bir bahane ileri sürüyorlardı. Milletvekilliği dokunulmazlığını kaldırmak istemedikleri için bu bahaneye sığınıyorlardı. Oysa, yargıdaki cezalar gösteriyor ki, en çok koruma altında olduğu belirtilen hâkim ve savcılara dahi dokunulabiliyor. Ağır cezalar verilebiliyor, meslekten çıkarılabiliyorlar. Demek ki, bürokrasi de AKP'nin öne sürdüğü gibi delinmez bir koruma zırhı yok."

Kart, AKP'li milletvekillerinin dokunulmazlığı, haklarındaki dosyalar nedeniyle kaldırmak istemediklerini de belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bugün dava konusu üç dosya, toplam 400 milyon dolarlık Hazine zararını gösteriyor. Bunlar İGDAŞ, Akbil, Belbim, kayıp trilyon ve Maliye Bakanı hakkındaki naylon fatura dosyalarıdır. Bu çerçevede dört milletvekili hakkında dokunulmazlık nedeniyle işlem yapılamıyor, bu dosyalarda Kayseri Milletvekili Adem Baştürk, Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, İstanbul milletvekilleri Mustafa Açıkalın ve Hüseyin Besli var.

İGDAŞ dosyası 139 sanıklı. Ama dosyada oldukları halde Enerji Bakanı Hilmi Güler ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, sanıklar arasında yok.

Belli ki Güler ve Dinçer'in dosyaları hakkında bir işlem yapılmış. Ne işlem yapıldığı hakkında ise bilgi alamıyoruz. Mahkemedeki dosyaları dahi incelememize olanak tanınmıyor. Bütün bunlar kötü yönetimin, yargı üzerinde siyasi baskının ve dokunulmazlık zırhına sığınmanın kanıtlarıdır."

Haber: Fikret Bila
Kaynak: