BIST 9.521
DOLAR 33,91
EURO 37,53
ALTIN 2.780,79

Yargı toplumun vicdanıdır, ortak akıldır

Toplum olarak kadının Dilan’ın şahsı ile ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Sorun şu toplumda yozlaşma, hırsızlık, gayri meşru yollarla gelir elde etmek artık o kadar normalleşti ki,

Hatta suçla anılmak popülariteyi arttırır oldu.

Dilan Polat ve eşinin sahip olduklarını, hangi yöntemleri kullandıklarını tüm ülke biliyor.

Tüm ülkenin bildiği diğer bir olayda; 1997 yılında Gaziantep’te 4 çocuk baklava çalmıştı. Bu çocuklar 9’ar yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. O dönem olayın faillerinden birine vurmadı 18 yaşından büyük olduğu için şartlı tahliye kararı veren hâkim Halis Gümüşoğlu yıllarca medyada konuşuldu, toplumda konuşuldu. “Baklava adaleti” olarak tarihe geçti.

On bin liralık çalan çok yatıyor, milyon dolarları çalıp, 40 yılla yargılananlar;

“Kara para aklama ve vergi kaçırma “

“Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”

“Suçtan kaynaklı mal varlığı elde etmek”

Suçlamalarıyla tutuklu yargılanmak üzere başlayan hukuki süreçte ilk celseye bile çıkmadan,

Adli tatil sürecindeyken apar topar tahliye edilmesi,

40 yılla yargılanırken, 10 ayda serbest bırakılması,

Ceza hukuk taammüllerine uygun olmadığı ortadadır.

Dosyada Masak raporu var, yasadışı bahis oynatmakla ilgili gizli tanık varken o tanığın ifadeleri ortada somutken deliller varken…

Bütün bu gerekçelerin göz ardı edilmesi söz konusu olamaz, kamu vicdanını rahatsız eder.

O zaman şöyle bir öneri çıkıyor ortaya küçük değil büyük çal, ilgili yerlere tatmin edici parayı rüşveti ver, özgürlüğünü adaleti satın al!

Peki adalet sistemi neden hep zenginden ve paralılardan yana ki!

Hukuk göz bebeğimiz.

Hukuk hepimize lazım olacak.

Bir zaman hukuk sisteminde başına buyruk karar verenler şimdi o hukuka muhtaç durumdalar.

Dolayısıyla

Bu halk yargıya güvenmeli.

Böyle kararlar kurumların itibarını zedeliyor.

Kamuoyu yargıyı benimsemeli, içselleştirmeli, güvenmelidir.

Yargı toplumun vicdanıdır, ortak akıldır.

Yargı ne sorun olursa ne karar verirse versin “Türk yargısına güvenirim” denilmelidir.

Süt beyazı yargımıza leke düşürülmemelidir.

“Engin bana para ödeee “

“Engin bana özgürlük al”

“Altın tozlu kahvemi içeyim” diyen Dilan gibiler yüzünden.