AK Parti Genel Başkan Adayı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, HSYK seçimlerine ilişkin, “Bir kez daha HSYK seçimlerine girecek yüreği adale...
Abone olAK Parti Genel Başkan Adayı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, HSYK seçimlerine ilişkin, “Bir kez daha HSYK seçimlerine girecek yüreği adalet yüklü yargı mensuplarına sesleniyorum, yargın tek bir otoritenin altına girmesine izin vermeyin” dedi.
AK Parti’nin 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde konuşan AK Parti Genel Başkan Adayı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Otoriter dedikleri yapı içinde son derece ahlaki ve erdemli bir istişare yapıldı” diyen Davutoğlu, “Bu salondan çıkarken daha da bütünleşmiş olarak çıkacağız. Bütün kurullarımızda Merkez Karar Yönetim Kurulu’na, İl Başkanlarına, Belediye Başkanlarına takdir ederlerse netice aldığımızda tekrar teşekkür edeceğim. Biz bir vefa hareketiyiz. Onun için Cumhurbaşkanımızın bugünkü hitabı vefa hitabıdır. Sadakatimiz dostluğumuza, kardeşliğimizedir. Bundan sonra musalla taşına kadar sürecek olan birlikteliğin adresidir. Yolsuzluklara karşı da en çetin mücadeleyi Ak parti vermiştir, vermeye de devam edecektir. Atanmamız durumunda Başbakan olarak, milletimize ve tüy bitmemiş hakkına uzatılacak olan eli kardeşimiz olsa koparırız. Eğer gerçekten böyle bir mücadele yürümemiş olsaydı, 2001’de mecali tükenmiş Türkiye’den bugün her bir alanda havaalanları yapılmış Türkiye olabilir miydi? 3 seçim öncesinde 30 Mart ve 2015 Genel seçimleri öncesinde toplumun ortasına atarsanız buna siyasi operasyon denir. Biz, buna boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Adalet mülkün temelidir’ dendiğinde kastedilenin devlet’ olduğunu belirten Davutoğlu, “Adaletin olmadığı devletin yaşaması mümkün değil. Adaleti her şekliyle ikame ve idame etmek için yola çıkmışken bir hususa da dile getirmek istiyorum, maalesef siyaseti kontrol etmek için yargı mensupları şu veya bu şekilde devreye girdiğinde millet büyük felaketler yaşadı” diye konuştu.
Davutoğlu, “27 Mayıs yargısını hatırlayın. Yargıydı ama adalet değildi. 12 Eylül yargısını hatırlayın, Diyarbakır hapishanesinde yaptıkları zulüm terörün tırmanmasına yol açtı. Yargı vicdanını kaybettiyse, temel adalet terazisinden sapmışsa bir hak ve adalet aracı olmaktan uzaklaşır. Maalesef bir az önce zikrettiğimiz paralel devlet yapılanması için bürokrasinin ve yargının bir kesimi arasında öyle network oluştu ki işadamları, sanatçılar, muhalefet ve iktidar dinlendi” dedi.
HSYK seçiminin belli bir adalet felsefesine inanmış saygın yargı mensupları arasında yapılan mesleki bir seçim olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “Ama birileri şöyle düşünüyor, diyorlar ki eğer bu seçimlerde geçmişte olduğu gibi kendi otoritemizi kurarsak tek bir çevreye ait HSYK oluşturursak bu HSYK milletin seçtiği irade üzerinde demokrasi kılıcı gibi durur. Bir kez daha HSYK seçimlerine girecek yüreği adalet yüklü yargı mensuplarına sesleniyorum, yargın tek bir otoritenin altına girmesine izin vermeyin. Ola ki farklı siyasi görüşler varsa o görüşlerin ve adalet anlayışının da kendini temsil hakkının bulunduğu bir HSYK kurun. Eminiz ümit ediyoruz ki vicdanına güvendiğimiz yargı mensuplarımız böyle bir tuzağa izin vermeyecek. Yargının bağımsızlığı bizim için esastır” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: “Düşününüz ki bir yargı mensubu daha soruşturma iddiasıyla yönetilen, bir savcı eğer halk iradesiyle göreve gelmiş bir Başbakana daha sonra kullanılmak üzere o dönemin Başbakanı diye yazılıyorsa burada yargı bağımsızlığından bahsetmek mümkün değil. 27 Mayıs mantığını bir daha kimse ‘Yeni Türkiye’de’ göremeyecek. Geçmiş vesayet anlayışlarına nasıl karşı çıkmışken yeni vesayet anlayışına da aynı kararlılıkla karşı çıkacağız.”
Türkiye’nin, bu toprakların konuşmasının başında selamladığı ve hitapta bulunduğu ulu erenlerin medeniyet mirası olduğunu anlatan Davutoğlu, “Dünyada hiçbir ülke medeniyet mirası bakımından bizim kadar şanslı değildir. İslam medeniyetini, ondan önceki Mezopotamya kültürünü bünyesinde barındırır. Hiçbir medeniyet havzası yoktur ki Anadolu ile etkileşime girmemiştir. Nihayet küreselleşmeyi de bizim kadar derinden yaşayan bir başka ülke yoktur. Şimdi yeni kültürel uyanışın arkasındayız. Hiçbir kültür birikimini ötekileştirmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
(İHA)