Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, yargının bağımsızlığından söz etmenin mümkün olmadığını söyledi ve ekledi;
Abone ol İstanbul Barosu'nda Cumartesi Forumları kapsamında düzenlenen programda, Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve SLM Yürütme Kurulu Başkanı Avukat Berra Besler "Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı" başlıklı konferansta konuşma yaptılar.Konuşmasında hükümeti eleştiren Kanadoğlu, yargının bağımsızlığından söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Siyasilerin en korktukları şeyin oy gelmeyeceğini zannetmeleri olduğunu ileri süren Kanadoğlu, hukuk devleti olmanın takipçisinin halk olduğunu kaydetti.
"Yargının bağımsızlaşması derken yargının siyasallaşması yönünde gidiyoruz" diyen Kanadoğlu, yargının siyasallaşmasından sonra bağımsızlıktan söz edilemeyeceğini söyledi. Kanadoğlu, "Eğer siz toplumun bölünmesini, kapışmasını istiyorsanız ve eğer barolar bölünüyorsa, üniversiteler parçalanıyorsa siyasi iktidar düşündüklerinde fevkalade başarılıdır. Gün birlik zamanıdır bölünmeme zamanıdır" dedi. Medyanın tirajı arttırmak için her türlü bilgiyi süzmeden verdiğini iddia eden Kanadoğlu, hakim ve savcıların bu konuda uyanık olup ve bu baskıya karşı kendi vicdani düşüncelerinin ve özgürlüklerinin zedelenmemesine özen göstermeleri gerktiğini belirtti.
"Yargının bağımsızlaşması derken yargının siyasallaşması yönünde gidiyoruz" diyen Kanadoğlu, "Türkiye'de türban sorunu yoktur, dinin siyasete alet edilip edilmeyeceği vardır. Türkiye bir hukuk devleti midir yoksa dayatmaların egemen olduğu bir devlet midir? Asıl sorun budur. Anayasa'da yapılan değişiklik türbanı serbest bırakmaz. Ne laiklik ilkesine aykırıdır ne de türbanı serbest bırakır" şeklinde konuştu.
Toplum hafızasının çok zayıf olduğunu dile getiren Yargıtay Onursal Başsavcısı, 23 Ekim 2002'de AKP'ye kapatma davası açtığını ancak hala davanın sonuçlanmadığını hatırlatarak salondaki hukukçulara ve Türk halkına hitaben durumdan kimsenin haberdar olmadığını öne sürdü.
"Bu örtünün üniversiteye girmesini sağlayamazsınız" diyerek, Türkiye'de iki tane siyasi partinin türbanı siyasete alet ettikleri gerekçesiyle kapatıldıklarını hatırlatan Başsavcı, siyasi partilerin de hafızasının zayıf olduğunu ileri sürdü. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu’nun, ’Zorunlu din dersi hukuka aykırıdır’ kararı veren Danıştay’a yönelik "Bize niye sormadılar" sözlerini Başbakan'ın "ulemaya danışın" sözlerinden ilham sonucu sarfedildiği şeklinde yorumladı.
O ZİHNİYETLE HER AİLEDE 8 ÇOCUK OLMALI
Başbakanın "her ailede 3 çocuk olmalı" sözlerini anımsatan Kanadoğlu, "Az bile söylemiş. O zihniyetle her ailede 8 çocuk olmalı. Eğer laik demokrat çocuklar yetiştirmeyi planlıyorsak çoğalalım çoğalabildiğimiz kadar" dedi.