HATAY'ın Reyhanlı ilçesi sınır hattında ayağından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Suriyeli kadını, 2 kilometre sırtında taşıyarak ambulansa ulaştıran 20 yıllık polis memuru Başpolis Ömer Kılınçarslan, "Görevimizi yerine getirmenin huzurunu yaşadık" dedi.
Abone olReyhanlı ilçesinin Suriye sınırına yakın bir mahallesinde çığlık sesleri duyan vatandaşlar, polise haber verdi. Gelen ekipler, 40 yaşlarındaki Suriyeli kadının çeşitli yerlerinden yaralı olduğunu ve hareket edemediğini gördü. 5 ve 8 yaşlarındaki iki çocuğuyla çaresiz bekleyen kadın için, ambulans ve itfaiye ekipleri çağrıldı.
2 KM SIRTINDA TAŞIDI: Arazinin taşlık ve engebeli olduğu için ekiplerin bölgeye ulaşmakta güçlük çekeceğini düşünen polis memuru Ömer Kılınçarslan, kadını sırtına alarak en yakın yola götürmek için yola çıktı. Bu sırada kadının çocukları da polisi takip etti. Sıcaktan etkilenen ve yorulan polis, kısa süreli dinlenip, tekrar yoluna devam etti. Polis memuru Ömer Kılınçarslan, yaklaşık 2 kilometre taşıdığı kadını ambulansa ulaştırdı. O anlar ise cep telefonuyla saniye saniye görüntülendi. Kaçak olarak Türkiye'ye girmek isterken düşüp yaralandığı belirtilen Suriyeli kadın, kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı.
İMDAT ÇAĞRISINI DUYDUK
Uygulama noktasında görev yaparken imdat çağrısı duyarak harekete geçtiklerini belirten Ömer Kılınçarslan, yaşadığı olayı şöyle anlattı:
"Hatay' Reyhanlı ilçesinin Antakya istikametinde uygulama noktamız bulunmaktadır. Bu uygulama noktasında vatandaşlarımızın huzur ve refahı, güvenliği için 24 saat esasına göre emniyet teşkilatı olarak görev yapmaktayız. Yine görevde olduğumuz gecenin sabahı saat 06.00 sıralarında çok kısık bir sesle bir imdat çağrısı duyduk. Bölge çok rüzgarlı bir ortam olduğu için ses çok uzaklardan da geliyordu. Ekip arkadaşlarımızla sesi dinlemeye çalıştık. Hep birlikte sesin bir kadına ait olduğunu ve imdat çağrısında bulunduğunu tespit ederek arkadaşlarımızla yanına gittik. Uçurumlu bir alan olduğu için tepeye çıkarak kadının yanına ulaştık. İlk izlenim olarak ayaklarında ayakkabısı yoktu. Ayakları patlamıştı. Çok bitkin düşmüştü. Büyük ihtimalle tel örgüden geçerken ellerini parçalamıştı. Korkuyor ve tedirgindi."
ARAÇLARIN BÖLGEYE ÇIKMA İMKANI YOKTU
Suriyeli kadının bulunduğu yere araç gelemeyeceği için sırtında taşıdığını belirten Ömer Kılınçarsalan şöyle devam etti:
"Öncelikle kadına sakin olmasını ve devletimizin şefkatli ellerinde olduğunu söyleyerek rahatlamasını sağladık. Sonra iki arkadaşla birlikte kadını sırtlanarak aşağıya indirdik. Araçların bölgeye çıkma imkanı olmadığından dolayı biz istişare sonucu kadını 112 ekiplerine aşağıda teslim etmek üzere yola çıktık. Yanında kız ve erkek 2 evladı vardı. Onlar da korkuyordu. Rahatlamalarını sağladıktan sonra kadını sırtımıza alarak indirdik. 112 ekiplerine teslim ettik. Hastaneye intikali sağlandı. Burada emniyet teşkilatı olarak beraber arkadaşlarımızla görevimizi yerine getirmenin huzuru ve gönül refahı ile görevimizi tamamladık. Mülteci konusuna gelecek olursak, şahsen kendi düşüncem Suriye'den gelen vatandaşları mülteci olarak görmediğimi, sonuçta 700 yıl bu topraklarda hüküm sürmüş asil Türk milleti olarak, her ne kadar Misak-ı Milli sınırları dışında kalsa da bunları da bu ülkenin vatandaşları olarak düşünüyorum. Bizim Türk milletinin en önemli duygularından biri de merhamet duygusudur. Allah, yüce Türk milletinden merhamet duygusunu eksik etmesin, mazlum insanların da yardımcısı olsun."