BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Yaralı sayısını açıkladı

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, “600’ün üzerinde polis ve binin üzerinde vatandaşımız yaralandı. Şuanda...

Abone ol

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler, “600’ün üzerinde polis ve binin üzerinde vatandaşımız yaralandı. Şuanda hastanelerde 40 civarında vatandaşımız yatmaktadır" dedi.
Uyuşturucu Bağımlılarını Topluma Kazandırma Eylem Planı Toplantısı’na katılan İçişleri Bakanı Muammer Güler, toplantı girişinde basın mensuplarının Gezi Parkı eylemlerine yönelik sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eylemin 24 saatte bitirilmesine yönelik talimat verdiği iddialarına cevap veren Bakan Güler, “Oraya kilitlenirsek bu işin içinden çıkamayız. Başbakan ile yapılan görüşmede temsilci vasfı olmadığını söyleyen kişilerle görüştü. Adeta Bakanlar Kurulu gibi, Merkez Yürütme Kurulu gibi bir süre içinde sabırla bütün arkadaşların karşılıklı olarak görüşlerini aldılar. Sorular soruldu, talepler dinlendi, bununla ilgili olarak kendisi de görüşlerini paylaştı. Kamuoyuna da yansıdığı şekilde yetkili organlarına referandum, ama tabi biz bunu malumunuz referandum anayasa ile ilgili yapılabilir ama kamuoyu yoklaması ya da vatandaşların görüşlerini alma şeklinde yapılabilir. Belediyelerle ilgili hizmetlerde vatandaşların görüşlerinin alınması ile ilgili kamuoyu araştırması yapılması yetkisi belediyelerde var. O ilçede ya da İstanbul’da yapılması mümkündür. Tabii ki halkın tercihleri geçerli olacaktır. 2011 yerel seçimlerine giderken Sayın Başbakanımız bu dönem ile ilgili büyük projelerini özellikle İstanbul ağırlıklı olarak açıklamıştı. Biz bu projelerle vatandaşın karşısına çıktık. 2011 seçimleri bu anlamda bir referandumdur. Bunu rağmen Başbakanımız Taksim parkındaki yeni proje ile ilgili böyle bir tercihini ortaya koydu. Bir kere şunu söylemek lazım; olayın başından beri kamuoyunda yanlış algı yaratılma, bilgi kirliliği üzerine bir takım yeni tezler geliştirilmeye çalışılıyor. Olayın 27 Mayıs tarihinden itibaren seyrinde orada yapılan Taksim Gezi Parkı yayalaştırması projesinin uygulamışına ilişkin işlemlerdi. Zaten Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oy birliği ile kabul edilen projenin kaldırım genişletme çalışması Topçu Kışlası’nın yapıldığı gibi bir algı oluşturularak protesto eylemine, sonra da toplumun geniş kesimlerine yayılan, bugün de artık Gezi Parkı’nın çok üzerinde başka talepleri kapsayan protestolara veya kanunsuz eylemlere dönüştü. Topçu Kışlası ile ilgili herhangi bir işlemin yapılmıyor olduğunu vatandaşlarımız biliyorlar, bununla ilgili idari yargının da bir yürütme durdurma kararı var. Buna rağmen Sayın Başbakanımız orada ağaçların kesilmesi ile ilgili kamuoyunda yanlış algı oluşturulduğunu ifade ettiler. Zaten Topçu Kışlası projesi de yapılsa o ağaçların büyük bir kısmı o projenin içinde kalıyor, oradan alınacak 70-80 ağaçta o projenin etrafındaki yerlerde değerlendirilmiş olacak” diye konuştu.

“600’ÜN ÜZERİNDE POLİS, BİNİN ÜZERİNDE VATANDAŞ YARALANDI”
“MOBESE kayıtları Savcılığa verildi mi?” şeklindeki soruya cevap veren Bakan Güler, “Elbette verildi. Elbette bu olaylardan büyük üzüntü duyuyorum. Ataşehir’de trafik kazasında hayatını kaybeden, Hatay’da hayatını kaybeden, Ankara’da hayatını kaybeden, ayrıca şehit olan komiserimiz ile ilgili hepsinin acısı yüreğimizde. 600’ün üzerinde polis ve binin üzerinde vatandaşımız yaralandı. Şuanda hastanelerde 40 civarında vatandaşımız yatmaktadır. Bunların acısı hepimizin yüreğinde, bunun biran önce sona erdirilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

“MARJİNAL GRUPLAR POLİSLE ÇATIŞMAYI SÜRDÜRÜRSE DEVLETİN POLİSİ DÜZENİ SAĞLAMAK İÇİN HAZIRDIR”
“Nasıl bir dezenformasyon yapıldığını da gördünüz” diyen Bakan Güler açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bana bir soru soruldu Taksim olayları ile ilgili, ‘bir polis belinde silah molotof kokteyli atıldı’ dedi. Bende bunun yalan olduğunu söyledim. 1 saat sonra arkadaşlarımız bunun nasıl bir provokasyon ile nasıl kamuoyunun yanıltıldığını gördünüz değil mi arkadaşlar. Provokasyon dediğimiz böyle bir şey. Bu çocuklarımızı biz tanıyoruz, biliyoruz, samimiyetlerine inanıyoruz. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Ebette 90’lı yıllarda yetişen çocukların talepleri, istekleri, geleceğe ilişkin umutları garklı olabilir. Jenerasyon farkları ile dünyanın değiştiğini görüyoruz ama şunu söylediler arkadaşlar; o toplantıdan arkadaşlarımızın genel kanaatlerini söylüyorum, dediler ki, ‘bütün bizim kullandığımız bu özgürlükler son 10 yılda AK Parti hükümetlerinin sağladığı özgürlük ortamında kullanılan özgürlüklerdir.’ AK Parti hükümetleri son 10 yılda demokrasi adına çok şey gerçekleştirdi. Buraya gelen çocuklar ‘biz toplanamıyoruz, sendika kuramıyoruz, dernek kuramıyoruz’ talepleri ile üniversite ile ilgili taleplerle gelmediler, ancak bu taleplere de elbette kulak verilecek. Gezi Parkı’nda bu şekliyle provokatörlerle bir arada bu çocuklarımızın beraber olmasının sürdürülebilirliği yok. Taksim’deki kamu düzeninin, ticari etkinliğin, trafik düzeninin mutlaka sağlanması lazım. Ben özellikle velilerin bu konuda anlayış göstermesini istiyorum, çocuklarımız çekilsin. Eğer marjinal gruplar orada yine polisle çatışmayı sürdüreceklerse elbette devletin polisi her gün bu düzeni sağlamak için hazırdır. Özellikle kimsenin burnunun kanamasını istemiyoruz, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü bu konuda her türlü özeni gösteriyor, bende kendilerinden bu konuda sağduyulu davranmalarını özellikle istiyorum.”
(İHA)