Bingöl'de askeri otobüsün geçişi sırasında meydana gelen patlamada yaralı olarak kurtulan Piyade Onbaşı Mehmet Yılmaz, dehşet anlarını anlattı
Abone olBingöl'de geçtiğimiz ay PKK'lı teröristlerin askeri konvoya düzenlediği saldırıda 10 askerimiz şehit olurken 70'e yakın askerde yaralı olarak kurtulmuştu. Yaralı askerlerin taburcu olduktan sonra saldırı hakkında yaptıkları açıklamalar felaketin boyutunu gözler önüne koyuyor.
Patlamada yaralı olarak kurtulan Piyade Onbaşı Mehmet Yılmaz, GATA'daki tedavisinin ardından ambulansla getirildiği memleketi olan Bursa'nın Keles İlçesine bağlı Uzunöz Köyü'nde iyileşmeyi bekliyor.
Saldırıda bulunduğu otobüse 3 roketin isabet ettiğini belirten Yılmaz, "Sırtımdan yaralanmıştım. Yangın başlayınca donup kaldık. Komutanlarımızdan biri yaralıları çıkarmaya başlayınca ben de kırık camdan dışarıya atladım" dedi.
ABLASININ DÜĞÜNÜ İÇİN GİTMİŞTİ
Uzunöz Köyü'nde annesi Şerife ve Babası Cemal Yılmaz ile birlikte iyileşmeyi bekleyen Mehmet Yılmaz, saldırıyı anlattı.
Ablasının düğünü için köye geldiğini ve izni bittikten sonra Ankara'ya oradan Kayseri gittiğini belirten Yılmaz, Kayseri'de dolaştıktan sonra Elazığ'a geçtikleri söyledi. Yılmaz, "Elazığ'a vardığımızda gece saat 21.00 olmuştu. Yanımdaki arkadaşıma geç kaldığımızı söyleyerek otobüsle Van'a gitmeyi teklif ettim. Babamı ve amcamı aradım. Ancak, astsubay olan amcam "24 saat dolmadan sizi almak zorundalar" deyince konvoyla gitmeye karar verdim" dedi.
MESAJLAŞIRKEN BİRDEN PATLAMA OLDU
Toplanma merkezinde sabah 04.30'da uyandırıldığını ve otobüslere bindirildiklerini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bir buçuk saat otobüste beklettiler. Elazığ'dan çıktıktan sonra otobüste uyumaya başladım. Arkadaşım beni mola yerinde uyandırdı. Yemek yedikten sonra hareket için toplanma başladı. Ama bir arkadaşımız yoktu. Firar dediler ama yarım saat sonra geldi ve konvoy hareket etti. Konuşa konuşa gidiyor bir yandan da arkadaşımla mesajlaşıyordum. Babam ve annemle de konuştuktan sonra telefonu kapattım. O sırada otobüs rampaya çıkmaya başladı. Birden patlama oldu. Otobüsün içinde 'yere yatın' diye bağırdılar. Herkes yattı. Yaralılar vardı. İkinci roket biraz daha yakınıma düştü. Ara sıra kafamı kaldırıp bakıyordum. Otobüsün arka sağ tarafındaydım. Üçüncü roket arabasının arkasına isabet etti. Şarapnel parçaları sırtıma isabet etmişti.Yangın başladı. Yüzümden de yaralanmıştım. Kan geliyordu. Bir taraftan yüzümü siliyor diğer yandan nasıl dışarıya çıkacağımı düşünüyordum. Herkes donup kalmıştı. Komutanlarımızdan biri yaralıları çıkarmaya başlayınca ben de kırık camdan dışarıya atladım
Yerde bir asker vardı. Hiç kımıldamıyordu. Sürünerek uzaklaşmaya çalıştım. Olmadı. Sonra otobüs patlayacak deyince 25-30 metre koşup kendimi tekrar yere attı. Sırtım acıyordu. Daha sonra beklemeye başladım. Ambulanslar geldi. Hastanede sırtımdaki parçayı çıkardılar"
Yılmaz, hastanede gece kan kusunca uçakla Ankara'ya gönderildiğini ve burada tedavisinin yapıldığını belirterek, burada yeniden ameliyat olduktan sonra evine geldiğini kaydetti.
Durumunun her geçen gün düzeldiğini ifade eden Mehmet Yılmaz, şehit olan arkadaşlarına Allah'tan rahmet diledi.