Türk-Ermeni ilişkileri batıda memnuniyetle karşılandı. İngiliz Financial Times iyi ama ihtiyatla yaklaştı.
Abone olİngiltere'de yayımlanan Financial Times gazetesi Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi çabalarının iyi haber olduğunu, ancak yine de ihtiyatlı olmak gerektiğini yazdı.
Türkiye ve Ermenistan'ın 1915'te yaşananlarla ilgili düşmanlıklarının bölgeyi de istikrarsızlaştırdığı belirtilen FT'nin konuyla ilgili makalesinde, bu durumun ayrıca uluslararası ilişkileri de zehirlediği, Ermenistan'ın tecrit altında ve yoksul kalmasına yol açtığı ve Türkiye'nin Avrupa ve ABD ile ilişkilerine gölge düşürdüğü savunuldu.
"Şimdi yaraların iyileştirilmesi için bir şans doğdu" denilen FT'nin makalesinde, yine de ihtiyatlı olunması gerektiği bildirildi. Geçen hafta açıklanan deklerasyonda anlaşmanın detayları ve takvimine dair bir unsur bulunmadığına dikkat çekilen makalede, "ABD Başkanı Barack Obama'nın 1915 katliamlarıyla ilgili anma açıklamasını soykırım sözcüğünü kullanmadan yapmasını sağlamak için acele edildiği görüntüsü bulunduğu" savunuldu.
Bunun Obama'nın Türkiye'yi yabancılaştırmamak için, seçim kampanyasında verdiği sözden makul bir şekilde geri çekilmesi olarak algılanabileceği de belirtilen makalede, "Türk-Ermeni uzlaşması buna değer. Ancak süreç hala kırılgan ve güvensizliklerle dolu" denildi.
Her iki tarafın da hala çok küçük adımlar attığı ve her iki tarafın da kendi ülkelerinde hiçbir ödün verilmemesi için güçlü bir baskıyla karşı karşıya bulunduğu belirtilen makalede, olası bir anlaşmanın diplomatik ilişkilerin başlamasını ve Ermenistan'ın 1993 yılında Dağlık Karabağ'ı işgaliyle kapatılan sınırların açılmasını da beraberinde getireceği belirtildi.
Her iki adımın da güven unsurunun oluşması için tedricen atılacağı belirtilen makalede, bunun da anlaşılabilir olduğu kaydedildi. FT iki hayati önem taşıyan noktada ise hala bir açıklık bulunmadığını, bunlardan ilkinin 1915'te yaşanan olayların soruşturulması için bir komisyon kurulması olduğunu, bu komisyonun nasıl oluşturulacağı ve nasıl çalışacağının halen bilinmediğini yazdı. Söz konusu komisyonun 1915 yılında yaşanan katliamların soykırım olduğu ya da olmadığı yolundaki kararının yine de bu komisyonun sonuçlarının kabul edilmesi ve bu sonuçlara uyulması yolunda bir anlaşma olmadıkça siyasi açıdan patlamaya açık bir durum olduğu kaydedildi.
İkinci olarak da, Dağlık Karabağ sorununun halledilmesi ve Türkiye'nin Ermenistan sınırını tümüyle açmasını sağlamak için ne gibi bir ilerleme sağlanması gerektiği konusunda açıklık bulunmadığına işaret edilen FT'nin makalesinde, "Hem Ankara hem de Erivan'da karşıtlıklara inat ilerleme sağlamak için ciddi bir niyet görülüyor" denilen makalede, ancak yine de ABD, AB ve dikkat çekici biçimde Moskova'dan daha çok ilerlmeme sağlanması ve açık bir takvim oluşturulması yolunda yapılan baskıların önem taşıdığı belirtildi.
Sürecin ilerlemesi önünde engel teşkil edecek tek ülkenin ise Azerbaycan olduğu savunulan makalede, Azerbaycan'ın en çok da sınırın yeniden açılmasıyla Ermenistan'ın üzerinde Karabağ sorununun halledilmesi yolundaki baskının ortadan kalkacağı ya da en azından geçmişte 500 bin Azeri mültecinin yaşadığı tampon bölgeden çekilme baskısının azalabileceğinden korktuğu bildirildi.
Ancak sınırın 19 yıldır kapalı olmasının da bir anlaşmayı hızlandırmadığı savunulan FT'nin makalesinde, çatışmada değil, uzlaşmada bütün tarafların çıkarı bulunduğu vurgulandı.