Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Hançer, 'şok diyetler'in, kilo almanın yanı sıra beyinde de büyük hasarların oluşmasına neden olduğunu söyleyerek çeşitli uyarılarda bulundu.
Abone olHançer, şok diyetler yerine yavaş ve kalıcı bir şekilde kilo vermeye yönelinmesi gerektiğini belirtti. Hançer, "Şok diyetlerin işe yaramama sebeplerinden birisi de şu; sağlıklı diyetler diyetisyene giderek belirlenirken, şok diyetler internette her kesime hitap etmekte ve tahlil yapmadan herkese aynı diyet önerilerek, aynı sonuç beklenmekte. Bunun gibi herkese yönelik yapılan diyetler çok zararlı. Örneğin, karbonhidrat vücudumuzun temel yapı taşları arasındadır ve hiç alınmadığında vücutta eksiklik oluşmaktadır."
"Bu diyet, vücuda hiç karbonhidrat girmemesini sağlayarak birçok hastalığa karşı vücudu dirençsiz hale getirmektedir. Bu diyetin en büyük yan etkilerinden birisi ağız içerisinde asetona benzeri kötü bir koku oluşturmasıdır. Beyinde büyük hasarlar oluşturur ve vücut dengesini büyük oranda bozar" dedi.
‘ŞOK DİYETLER HALÜSİNASYONA SEBEP OLUR’
Şok diyetlerin insan sağlığını tepeden tırnağa tehdit ettiğine vurgu yapan diyetisyen Hançer, "Şok diyetler sinir sistemini etkileyerek halüsinasyona, depresyona ve unutkanlığa sebep oluyor. Apne, solunum güçlüğü, yutma güçlükleri, iştahsızlık, ishal, kabızlık, sindirim sistemi ağrıları, dolaşım bozuklukları, düşük tansiyon, postüre bağlı düşük tansiyon ve ani kalp krizlerine dahi sebep olabilecek solunum, sindirim ve dolaşım sistemini de tehdit ediyor" diye konuştu.
Bu diyetlerin ayrıca hormonal bozukluklara ve kan şekerinde düşüklüğe de sebep olabileceği bilgisini veren Hançer, "Saç dökülmesi, deride kuruma ve çatlaklar, deride pullanma, soluk ten rengi, anemi gibi rahatsızlıklara kadar etki edebilir" diye konuştu.
‘YO-YO DÖNGÜSÜNE GİRMEYİN’
İstenen kiloya ulaşıldıktan sonra ise diyetin bırakıldığını, diyet bırakılınca mahrum kalınan yiyeceklerin abartılı ve dengesiz bir şekilde tüketildiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Hançer, "Vücuda besinlerle alınan enerji miktarı birden artışa geçiyor. Harcanan enerjiden daha fazla enerji alınması sonucunda, yavaşlayan metabolizmanın da etkisiyle verilen kilolar hızla ve fazlasıyla geri alınıyor. Verdiği kiloların geri gelmesiyle canı sıkılan kişi tekrar diyet yapmaya başlıyor. İşte bu içinden çıkılması çok zor olan döngü, yo-yo döngüsü olarak adlandırılıyor" diye konuştu.
Vücutta bulunan depoların hızla yakılmasının şeker hastası ve kalp hastası olma riskini arttırdığını ifade eden Hançer, "Bu nedenle, bu döngüye takılmak sadece sağlığınızı değil, moralinizi de bozuyor. Bu durumdan kurtulmanın en sağlıklı yolu, gerçekçi yaklaşmak ve mucize vadeden şok diyetlerden uzak durarak sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek" ifadelerini kullandı.
Kilo kontrolü için ne yapılmalı?
Sağlıklı kilo kontrolü için tavsiyelerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Hançer, şöyle konuştu: "Yemekleri yavaş yiyin, iyi çiğneyin, küçük lokmalarla yiyin, aktivitenizi artırın. Zayıflama ancak diyetisyen kontrolünde yapılabilir. Sadece patates, sadece yumurta, sadece lahana gibi tek besine dayalı diyetler, karbonhidratı düşük diyetler, çok düşük enerjili diyetler, öğün atlanarak yapılan diyetler sakıncalıdır. Sağlıklı zayıflama en az üç öğünde, besin öğelerini yeterli ve dengeli içeren diyetlerle gerçekleştirilebilir. Yan etkisi olmayan zayıflama hapı yoktur. Bu nedenle her türlü zayıflatıcı hapı kullanmaktan kaçının. Diyet yaparken fiziksel aktivitenin arttırılması gerekir. Diyet yapmadan sadece fiziksel aktivite arttırılarak zayıflamaya çalışmak güç olacaktır."