BIST 9.625
DOLAR 34,58
EURO 36,21
ALTIN 2.964,57

Yapay Zeka’nın perde arkası

Her geçen gün Yapay Zeka aramızda daha geniş yer edinmeye başlıyor.

Bir çok aplikasyon yapay zekayı kullanırken bir çok şirkette yapay zekayı çalışanlarına tercih ediyor. Örneğin, IBM CEO’su geçen hafta yaptığı açıklamada, 7.800 çalışanın yapay zeka ile değiştirileceğini ve işlerine son vereceğini söylemişti.

Öte yandan Spotify, YouTube, Meta gibi medya şirketleri Yapay Zeka ile birlikte kullanıcılarına daha iyi hizmet vermek amacı bahanesiyle bir çok algoritma geliştiriyor.

Google ise yapay zekayı reklamları için kullandığını öne sürse de kimse yalnızca bu iş için kullandığına inanmıyor.

Özellikle son zamanlarda ChatGPT ile yaygınlaşan ‘Yapay Zeka robotu ile sohbet etme’ fikri insanlarda büyük bir merak uyandırdı. Ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyadan bu uygulamaya giren milyonlarca insan var. 

ChatGPT aslında bir yapay zeka robotu. Bu robot, istediğini sana anlatıyor, yönelttiğin her soruya cevap verebiliyor, hemen hemen arzuladığınız her şeyi yapabiliyor. Üstelik erişilmesi de çok kolay. Telefonuna uygulamasını indirerek veya sitesine giriş yaparak rahatça kullanılabiliniyor. Görünüşte güzel ve eğlenceli bir fikir olsa da ardında yatan tehlikenin boyutu tahmin dahi edilmiyor.

Mesela, Yapay Zekanın babası olarak bilinen Geoffrey Hinton’da ChatGPT’nin geleceği hakkında endişelendiğini söyleyerek insanları bu aplikasyonun ileride doğuracağı tehlikelere karşı uyardı.

Hinton, BBC ile yaptığı bir röportajda, insan beyninin işleyebileceği bilgi miktarını aşan sohbet robotlarının tehlikesini şöyle gündeme getirdi. “Şu anda gördüğümüz şey, GPT-4 gibi şeylerin sahip olduğu genel bilgi miktarı açısından bir kişiyi gölgede bırakması olası. Şu anda söyleyebileceğim kadarıyla bizden daha zeki değiller. Ama yakında olabileceklerini düşünüyorum.”

Hinton’un tarif ettiği bu kabus senaryosu, bir diktatörün sohbet robotlarına kendi alt hedeflerini yaratma yeteneği vermesini ve nihayetinde onları daha fazla güç arayışına yönlendirmesini içeriyordu.

AI sistemleri hızla ilerlemeye devam ettikçe, AI gelişiminin hızı ve yönü hakkında endişelenen insanların sayıları da artıyor.

ChatGPT ve diğer sohbet botları tarafından kullanılan yapay zeka sistemi türü olan "büyük dil modellerindeki" son gelişmeler, yapay zekanın yakında yanlış bilgi ve propaganda yaymak için büyük ölçekte kullanılabileceği veya milyonlarca beyaz yakalı işi ortadan kaldırabileceği yönünde endişeleri daha fazla arttırıyor.

 New York Times’ın haberine göre üst düzey yapay zeka şirketlerinden 350'den fazla yönetici, araştırmacı ve mühendisin, inşa ettikleri yapay zeka teknolojisinin insanlığın varoluşu için bir tehdit olabileceğine dair dünyaya bir uyarı olarak açık bir mektup imzaladıklarını bildirdi.

Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Center for AI Safety tarafından yayınlanan açıklamada, "Yapay Zeka tarafında yok olma riskini azaltmak, salgın hastalıklar ve nükleer savaş gibi diğer toplumsal ölçekli risklerin yanı sıra küresel bir öncelik olmalıdır" deniliyor. İmzacılar arasında OpenAI, Google DeepMind ve Anthropic'in üst düzey yöneticileri ve diğerleri yer alıyor.

Tanınmış imza sahiplerinden bazıları arasında ne gariptir ki OpenAI CEO'su ve ChatGPT’nin kurucusu Sam Altman, Google DeepMind CEO'su Demis Hassabis ve Anthropic CEO'su Dario Amodei de yer alıyor. Ve tabi bu mektubu Geoffrey Hinton da imzaladı.

Altman, Hassabis ve Amodei geçtiğimiz günlerde AI düzenlemesini görüşmek üzere ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Başkan Joe Biden ile bir araya geldi. Toplantının ardından Altman, Senato önünde ifade verdi ve teşkil ettiği olası riskler nedeniyle hükümetin yapay zekayı kontrol etmesi çağrısında bulundu ve gelişmiş yapay zeka sistemlerinin risklerinin hükümetin müdahalesini gerektirecek kadar ciddi olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Yani adamlar diyorki, ”Biz bir teknoloji geliştirdik ama yaptığımız bu iş çok tehlikeli bir hal aldı, iş çığırından çıktı. Aman dikkat edin.”

İlginç olan ise bu açık mektup tamda tüm dünyada Yapay Zekaya karşı panik hali mevcutken yayınlandı. Time dergisi de Haziran ayı kapağında, Yapay Zekanın insanlığın sonunu getireceğine atıfta bulundu. 

Bunların hiç biri tesadüf değil.

Aslında hepsi düzenli bir plan silsilesinde işleniyor.

Bunların tamamı 2030 Ajandası içinde işlenen oyunlardan ibaret. Pandemi ve ekonomik krizlerle başlayan takvimleri, sahte bayraklı uzaylı saldırıları ve yapay zeka ile devam etmeliydi. Öyle de oluyor gibi. NASA geçtiğimiz hafta UFO’ların varlığını kabul ederek olası bir sahte uzaylı saldırısının kapısını araladı.

Şimdi ise Yapay zekanın insanlığa karşı bir savaş açacağı korkusu yaygınlaştırılıyor. Nitekim bu olacaktırda.

2030 ajandasına ulaşmak için dünyanın tamamını birleştirmek ve insanların korkuları üzerinde bir hakimiyet kurmak Yeni Dünya Düzeninin vazgeçilmez hedefidir.

O sebeple AI teknolojisinin tehlikeli boyutlara vardığının gündemde tutulması bana göre büyük bir oyun parçası.

Ha ama olur da gerçektende  Yapay Zeka kafesinden kaçarsa..

O zaman yapabileceğimiz HİÇ BİR ŞEY YOK!

 

Selametle..