BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  EKONOMİ

Yap-İşlet-Devret sisteminde deprem

Yap-İşlet-Devret'te vergi sistemi değişti, finansman yükü arttı, geriye dönük ceza riski doğdu

Abone ol

Maliye; vergi uzmanlarının ‘sürpriz’ olarak nitelediği bir özelgeyle yap - işlet - devret (YİD) yatırımlarında vergileme biçimini kökten değiştirdi. Konuyu değerlendiren DÜNYA Gazetesi Yazarı Zeki Gündüz, “Bu, bütün büyük projelerde deprem etkisi yaratabilir. Şirketlerin finansal sorunlar yaşamasına, Türkiye’nin uluslararası piyasalarda inanırlığını yitirmesine yol açabilir” uyarısında bulundu. Zeki Gündüz’ün yaptığı hesaplamaya göre, KDV ve finansman gideri dahil 840 milyon liraya mal edilen bir YİD tesisi için tesisin işletmeye alındığı ilk gün 103 milyon liralık vergi ödemek gerekecek. Eski uygulamada böyle bir vergi yok.

Konuyu değerlendiren vergi yazarı Şükrü Kızılot, “YİD’e vergi şoku” başlıklı makalesinde, “Düzenleme geriye dönük olarak 2009’dan bu yana uygulanır ve YİD yatırımlarını kapsarsa, birçok şirket perişan olur”diye yazdı.

Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe’ye açıklamalarda bulunan Güncel Laviale Yönetim Kurulu Başkanı YMM Yılmaz Sezer de değişikliğin yürürlükteki 3996 sayılı YİD Kanunu kapsamında yürütülen sözleşmeleri kapsaması halinde “telafisi güç zararlara neden olabileceğini” söyledi. Değişiklik özelge ile yapıldığı için geriye dönük uygulamanın yolu açılıyor.

Uzmanların kritik değerlendirmelerine yol açan özelge 2013/391 - 1213 sayı numarası taşıyor. Birinci önemi, ‘özelge’ niteliğinde olması... Bu, geriye dönük uygulamanın yolunu açıyor. İkinci özelliği YİD projelerinde vergileme biçimini, YİD modeliyle iş yapan şirketlerin vergi yükünü artırarak değiştiriyor. İşletme süresi sonunda tahakkuk eden vergiyi peşin vergiye dönüştürüyor. Konu, arsasını YİD gibi kiralayan vatandaşları da ilgilendiriyor.

Sistem nasıl işliyordu?

Yılmaz Sezer’in verdiği bilgiye göre, şirketler inşa ettikleri binaları sözleşme süresi boyunca kira ödemeden kullanıyordu. Bina yapımı için harcamalarını ‘özel maliyet bedeli’ olarak aktifleştiriyor, bu bedeli kira süresi yıl sayısına bölüyor, her yıl başına düşen kısmı o yıl için gider yazabiliyordu. Fiilen kira ödemesi olmadığı için her yıl stopaj ödemiyorlardı. Kira süresi bitince, sözleşme gereği inşa edilen yapıları ‘emsal bedel’ üzerinden arsa sahibine devrediyorlar, bu aşamada KDV (ve stopaj) ödüyorlardı. Arsa sahibi de ayni (bina veya tesis) olarak aldığı kira gelirinin vergisini ödüyordu. Yani bir anlamda vergi ertelemesi vardı.

Bundan sonra ne olacak?

Artık yukarıdaki uygulama yürürlükten kaldırılıyor. Binayı yapan mükellef bunu özel maliyet bedeli olarak aktifleştiremeyecek, yapım maliyetini her yıl eşit parçalarla gider yazamayacak. Aksine kiralayanın arsası üzerine, ileride devretme yükümlülüğüyle yaptığı tesis bittiği anda vergileme başlayacak. Bina inşaat harcamalarını kar marjı etkileyecek. Arkasından yüzde 18 KDV’yle arsa sahibine fatura kesecek. Ancak fiilen tahsilat yapmadığı için fatura tutarını ‘alacak’ kaydedecek. Bu aşamada iki şey yapılacak: Birincisi, fatura bedeli içindeki ‘kar’, kazanç olarak o yılın kurumlar vergisinde dikkate alınacak. Örnek, 100 milyona mal edilen bir bina için yüzde 15 kar konulmuşsa, 15 milyon kazanç olarak beyan edilerek vergisi ödenecek. Ayrıca yüzde 18 KDV de beyan edilecek. İkincisi, ‘alacak’ gösterilen miktar işletme süresi yıl sayısına bölünerek her yıl başına düşen kısım o yıl için gider yazılacak. Arsa sahibi her yıl kiracının defterinde ‘gider’ gösterilen kısmı, kira tahsilatı gibi kabul ederek vergi ödeyecek.

Dünya Gazetesi Vergi Yazarı Zeki Gündüz'ün hesaplamalarına göre 20 yıl işletildikten sonra devlete terk edilmek üzere YİD modeline göre inşa edilen ve 500 milyon lira inşa maliyeti, 90 milyon lira KDV, 150 milyon lira finansman yükü olan bir projede, tesisin işletmeye alındığı ilk gün eskisinden farklı olarak 103 milyon lira vergi ödenmesi gerekiyor.

“Geriye doğru ceza çıkabilir”

YMM Yılmaz Sezer, Maliye’nin vergi mükelleflerini bu ölçüde ilgilendiren konulardaki görüş değişikliklerini, ‘özelge’ yerine ‘tebliğ’ veya sirkülerle yapması gerektiğini söyledi. “Değişiklik tebliğ veya sirkülerle yapılırsa geriye dönük uygulama yapılamaz. Özelge için böyle bir şey söz konusu değil, her zaman geriye dönük uygulanabilir. Dolayısıyla bu konuda geriye dönük uygulama, daha önceki özelgelere göre işlem yapan çok sayıda şirket ve arsa sahibinin geriye dönük vergi tarhiyatlarıyla karşı karşıya kalmasına yol açabilir.