Hava Kuvvetleri Komutanı Cömert, orman yangınlarını söndürme tartışmalarına katıldı.
Abone olOrgeneral Cömert, orman yangınlarıyla mücadele için Hava Kuvvetleri'ne bağlı söndürme filoları kurulması gerektiğini, dünyada da böyle olduğunu ve bu görüşünü Başbakan'a aktardığını söyledi
Orman yangınları Türkiye'nin canını yakıyor. Her orman yangınında bir de "söndürme" tartışma yaşanıyor Türkiye'de... Bu yıl da öyle oldu. Bodrum, Datça, Kaş, Kuşadası yangılarında yangın söndürme uçakları, helikopterleri ve Türk Hava Kuvvetleri'nin C-130B nakliye uçakları tartışıldı. Bu uçakların yangın söndürme faaliyetlerinden men edilmesinin nedenleri tam olarak anlaşılamadı. Bütün bunları da Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert'e sorduk.
Bakanlık-belediye işi değil
Org. Cömert, yangın söndürme filolarının Orman Bakanlığı veya belediyeler tarafından etkin şekilde kullanılması ve sürekli hizmete hazır tutulmasının çok zor olduğu düşüncesinde.
Bu nedenle yangın söndürme uçakları ve helikopterlerinden oluşan özel bir filonun Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde oluşturulması gerektiğini savunuyor. Bu önerisini Başbakan Erdoğan'a ilettiğini belirtiyor.
Org. Cömert'in bu konuda verdiği bilgiler ve değerlendirmeleri şöyle:
'C-130'larda problem çıktı'
"TSK, vatanın altını üstünü, fezaya kadar olan kısmını ve üzerindeki insanları korumakla görevlidir ve bu hissi taşır. Bence, orman Türkiye'nin yaşayan önemli varlığıdır. HKK 10 yıldır kendi çabalarıyla oluşturduğu C-130B uçaklarıyla yangın söndürme faaliyetlerini sessiz ve karşılıksız biçimde yürütüyordu.
Ne zaman ki bizim uçaklarımızda problem çıktı, o zaman -ekmek ve suyun olmadığı zaman değerinin anlaşıldığı gibi- değerimiz anlaşıldı."
'Amerika'da kanat koptu'
"Bu arada bu arızaları da anlatayım. C-130B uçakları yangın esnasında 12 ton suyu uçağın içindeki kitlerden yangın alanına boşaltıyorlar. Bu boşaltma esnasında uçağın kanatlarına binen yükten dolayı, kanatlar burkuluyor ve büyük çatlaklar ortaya çıkıyor. Buna benzer olay ABD'de C-130'ların kanatlarının kopmasına sebep oldu.
Bu bilgiler ışığında teknik analizleri yapıldığı zaman yangın söndürme faaliyetlerine devam edersek çatlakların kanat kopmaya kadar zararlar verebileceğini ve ölümcül olaylara sebep olacağını tespit ettik.
Altı C-130B uçağının dördünde benzer çatlaktan oluştuğunu teknik analizlerle saptadık. Bu nedenle bu kadar büyük risk yerine bu uçakları onardıktan sonra normal uçuşlara vermeyi sağlıklı bir yaklaşım olarak gördük. Şimdi ikmal bakım merkezleri bu uçakları normal uçuşlara hazır hale getiriyorlar."
'Başbakan Erdoğan'a ilettim'
"Diğer yandan, yangın söndürme faaliyetlerinde dünyadaki uygulamalardan bahsetmek istiyorum. Dünyada birçok ülkede, mesela komşumuz Yunanistan'da, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın sadece yangın söndürmeye göre teçhiz edilmiş uçaklarının olduğunu biliyoruz.
Bu tarz uygulamaları biz de yapabiliriz. HKK'da her şey var. Gönüllü ve vatansever pilotlar, pistler ve teçhizatlar. Bunları kullanıp ülkemize çok büyük katkı sağlayabiliriz. Bu konuyu geçen sene Sayın Başbakan'a ve Milli Savunma Bakanı'na iletmiştim."
'Yangın yerini bulamadılar'
"Hatta bu konuda bazı çabalarım da oldu. Orman Bakanlığı yangın söndürmeye yönelik olarak helikopter almak isteyince bu helikopterlerin HKK'ya devri konusunu Sayın Orman Bakanı'na anlatmıştım. Orman Bakanlığı bu helikopterleri sadece yaz aylarında kullanacak. Yedi ay bu helikopterler kullanılamayacak. Eğer bu helikopterler bize devredilmiş olsaydı hem yangın söndürme işlerinde, kışın da diğer faaliyetlerde kullanılabilecekler.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kiralamış olduğu uçaklar konusunda da benzer şekilde düşünüyorum. Bu iş kiralamayla olmaz. Çok pahalı. Pilotlar yabancı. İstenilen yeri bulamayabilir. Nitekim, o dönem, Harp Akademileri'nin ilerisindeki orman yangını, yabancı pilotlar yangın yerini bile bulamadılar. Bu iş profesyonelce yapılmalı. Havacılık işi ciddi bir iştir, ciddi eğitim gerektirir. Her pilot bu helikopterleri, yangın söndürme uçağını uçuramaz."