Aytaç Yalman, "Bilgi toplumunda, entelektüel liderlere gereksinim duyulmaktadır'' dedi.
Abone olKara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, bilgi toplumlarında, karizmatik liderliğin varlığı ve geçerliliğinin giderek tartışılır hale geldiğini belirterek, ''Bundan böyle liderler, sadece uzmanlıklarıyla, otorite veya karizmalarıyla etkili olmayacaklardır. Bilgi toplumunda, entelektüel liderlere gereksinim duyulmaktadır'' dedi. Yalman, Kara Harp Okulu'nda düzenlenen ''Uluslararası Liderlik Sempozyumu''nun açılış konuşmasını yaptı. Aytaç Yalman, liderlik konusunun, bir şeyin nasıl yapılacağından çok, liderin nasıl davranacağı ile ilgili olduğunu vurguladı. ''Liderlerin genellikle net bir hedefleri ve bu hedefler için planları vardır'' diyen Yalman, insanların, liderin karşılaştığı fırtınayla değil, liderin gemiyi limana getirip getirmemesiyle ilgilendiklerine inandığını kaydetti. Yalman, liderin sürükleyici olması gerektiğini belirterek, ''Diğer taraftan liderlik; değişimle başa çıkmanın temel unsurudur. İçinde bulunduğumuz dönemde değişim hızı ve belirsizlik geçmişe göre son derece artmıştır'' dedi. Atatürk'ün, ''Dünya korkunç bir hızla ilerliyor, biz de bu hızın dışında kalamayız'' sözünü anımsatan Yalman, Atatürk'ün bu sözüyle değişim karşısında Türk ulusunun alması gereken aktif tavrı açıklıkla belirttiğini vurguladı. Yalman, ''Böylece Atatürk değişime öncülük etmek için, öncelikle kendi fikirlerinin değişmez hususlar olmadığını vurgulamıştır'' dedi. Yönetim bilimci Deming'in ''dönüşümler derin bilgi gerektirir'' sözünü anımsatan Yalman, şöyle devam etti: ''Bu bağlamda, dönüşümü gerçekleştirmesi beklenen liderlik yöntemlerinin; her fırsatta gözden geçirilmesi bir zaruret haline gelmiştir. Dolayısıyla, geliştirilen (yeniden düzenlenen) liderlik yöntemleri de, haliyle (kaçınılmaz bir şekilde) liderlik uygulamalarına yansıyacaktır. Liderlik uygulamaları; hem içinde bulunulan koşulların bir ürünüdür hem de bulundukları ortamın özelliklerini belirlerler. Her bir durumda; farklı tarzda bir lidere ihtiyaç hissedilirken, her lider de çeşitli durumlarda kendi tarzını seçmelidir. Bazen güç kullanmak, bazen de pro-aktif olmak gereklidir. Bazen iyi yönetme becerisi, ve bazen de sadece davranış kültürü oluşturmaya ihtiyaç duyulabilir. Bilgi çağı olarak da anılan içinde bulunduğumuz ortam; tehditle- fırsatın, kaosla-gelişmenin, evrensellikle-özgünlük veya bölgeselliğin aynı pencereden değerlendirildiği bir dönemdir. Bugün, ancak, bilgi çağının yönelimlerine uyum sağlayan kurum ve liderler, bu kaotik yapıyı fırsatlar haline getirebileceklerdir. Uyum sağlamaya öncelikle kendimizden başlamamız gerektiğini düşünüyorum.'' ''TEK ADAM ANLAYIŞI SORGULANIYOR'' Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yalman, içinde bulunulan çağın, bir çok konuda olduğu gibi, özellikle yönetim ve liderlik anlayışında da önemli paradigma değişimlerini kaçınılmaz hale getirdiğini belirtti. Bilgi teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerin, geleneksel yönetimi ifade eden ''tek adam'' anlayışının sorgulanmasına neden olduğunu anlatan Yalman, kurumlarda insan unsurunun, dolayısıyla düşünce ve bilginin en önemli sermaye haline geldiğinin farkına varıldığında, liderlik anlayışının da yavaş yavaş boyut değiştirdiğinin görüldüğünü ifade etti. Yalman, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Klasik liderlik anlayışından, günümüzdeki liderliğe geçişte en önemli özellik veya farklılıklardan biri de; çabuk ve isabetli karar verebilmektir. Bilginin en önemli rekabetçi avantaj faktörü haline geldiği, hiyerarşik yapıların basıklaştığı, yani sorumluluğun yaygınlaştığı, lider-ekip bütünleşmesinin önem kazandığı bilgi toplumlarında, karizmatik liderliğin varlığı ve geçerliliği giderek tartışılır hale gelmektedir. Bu nedenle, bilgi toplumunda liderlik, gücünü bilgiye ulaşabilme ve kullanabilme yetkinliğinden almaktadır. Yani bilgi sahibi olmak ve onu kullanabilmek önem arz etmektedir. Bundan böyle liderler, sadece uzmanlıklarıyla, otorite veya karizmalarıyla etkili olmayacaklardır. Bilgi toplumunda, liderlerin entelektüel özellikleri ön plana çıkmakta, özellikle düşünsel gücü gelişmiş; bilgi, beceri ve genel kültüre sahip, yüksek eğitimli entelektüel liderlere gereksinim duyulmaktadır. Günümüz liderlerinin, katılımcılığa önem veren, kendilerini ön plana çıkarmayan, sürekli öğrenmeyi teşvik eden, sorumluluğu paylaşan ve bilgi teknolojilerinden faydalanmasını bilen bir tarz sergilemeleri gerekmektedir.'' KARAKTERİSTİKLER Orgeneral Yalman, ortaya çıkan yeni trendlerle birlikte, liderliğin, komuta etmenin işlevinin daha büyük bir önem kazandığını ifade etti. Yalman, bu bağlamda, günümüz dünyasında, komutanlığın veya yöneticiliğin öne çıkan temel karakteristiklerinin; bilgi ve yeteneğe dayanan uzmanlık, kuruma sadakat, mesleki yetkinlik, moral değerler ve fikirlerini ifade edebilme ve savunabilme becerisini ön plana çıkaran müzakerecilik özellikleri olarak sayılabileceğini kaydetti. Yalman, çağımızdaki askerlik anlayışının gereklerini karşılamak için bazı soruların cevaplarının, akademisyenler ve konunun uzmanlarınca içtenlikle verilmesi gerektiğini ifade etti. Yalman, ''Örneğin; liderler, küreselleşme ile belirginleşen kültürel ve teknolojik değişimlerle, temel askerlik sistemi ve değerleri arasındaki dengeyi nasıl kuracaklardır? Liderler geleceği tasarlamak görevlerini nasıl icra edeceklerdir? Liderler, kurumsal ve toplumsal olarak öncelik kazanan sıfır hata-sıfır zayiat ile risk üstlenme çelişkisini nasıl çözeceklerdir?'' diye sordu. ''LİDERLİK ZAAFİYETİ ÇIKINCA'' Yalman, şunları kaydetti: ''Liderler, mutlak itaat duygu ve davranışıyla, artan eğitim ve uzmanlığın getirdiği sorgulama alışkanlığının oluşturduğu ikilemi nasıl yöneteceklerdir? Kuşkusuz, ortaya çıkabilecek muhtemel liderlik zafiyetlerinin bertaraf edilebilmesi için; bilimsel düşüncenin yanı sıra muhariplik anlayışının veya savaşçılık ruhunun ön plana çıkarılması, tarihsel özelliklerimizden olan Mehmetçik sevgisinin, daha geniş anlamda insan sevgisi ile geliştirilmesi, küçük birlik komutanlarının, inisiyatif sahibi olmalarının sağlanması, risk üstlenmenin teşvik edilmesi, uygun sorgulama ve daha iyiyi arama alışkanlığının yerleştirilmesi, kurumsal değerlerle bütünleşmenin sağlanması, her ülkenin kendi milli kültürünün görev ortamına olan etkilerinin iyi anlaşılması, gibi tedbirlerin faydalı olabileceğini değerlendiriyorum.'' ''Liderler, değerlere dayanan vizyonu tanımlarlar, örnek olurlar ve ekibi ile işbirliği yaparak insan ilişkilerini geliştirirler'' diyen Orgeneral Yalman, Victor Hugo'nun ''Bugünün ütopyası yarının canı ve kanıdır'' sözünü anımsattı. Tarihe ismini yazdıran liderlere bakıldığında, hemen hepsinin bir vizyonunun olduğunun görüleceğini belirten Yalman, Winston Churchil'in ''Dünyanın ileri doğru gitmesi için daima yeni fikirler üretilmelidir'' sözüne atıf yaptı.