Başsavcı Yalçınkaya, CHP'ye kapatma davası konusunda görüş bildirdi. Peki CHP'ye kapatma davası açılabilir mi? İşte yanıtı...
Abone olBaşsavcı Abdurrahman Yalçınkaya dün Halk Tv ilişkisi nedeniyle CHP'ye kapatma davası konusunda görüş bildirdi. Peki Başsavcı CHP'ye kapatma davası açabilir mi? Bu sorunun yanıtı Star yazarı Ergun Babahan'ın köşe yazısında gizli...
"Türkiye'nin mevcut anayasal düzeninde Yargıtay Başsavcılığı'nın CHP'ye kapatma davası açma yetkisi de, niyeti de yoktur, olamaz" diyerek kesin bir dille konuşan Babahan, nedenlerini de şöyle sıralamış;
CHP'NİN DOKUNULMAZLIĞI VAR
Türkiye bir siyasi parti mezarlığıdır ama suç işleyen kamu görevlilerinin dokunulmazlığı olduğu gibi, CHP'nin de bu konuda tam bir dokunulmazlığı vardır.
O yüzden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın 'eğer' ifadeleri taşıyan açıklaması yok hükmündedir.
YARGITAY'IN YETKİSİ YOKTUR
'Eğer tespit edersek davayı açarız' buyurmuş Başsavcı. Açmazsınız, açamazsınız... Türkiye'nin mevcut anayasal düzeninde Yargıtay Başsavcılığı'nın CHP'ye kapatma davası açma yetkisi de, niyeti de yoktur, olamaz.
Çünkü bu parti, bugün yaşadığımız bütün sıkıntıların temel nedenlerinden biridir. Bütün partiler, CHP'nin yargıya da yansıyan ideolojik duruşu nedeniyle kapatılmış, yöneticileri bu nedenle cezalandırılmıştır. 1960 Darbesi'nden başlayarak askerin tüm müdahalelerinin arkasında bu parti ve onun zihniyeti vardır.
Bu partinin Susurluk'un üzerine giden Fikri Sağlar'ın adaylığını kabul etmeyip Ergenekon'un kilit sanığı Mehmet Haberal'ı, devletçi Oktay Ekşi'yi baştacı etmesinin nedeni budur.
Haberal, CHP zihniyetinin bir sonucudur. Günümüz şartlarında bir 'Alien'dır (Yaratık, yabancı) ama eski sistemle kan bağı mevcuttur. Daha ötesi, CHP şu anda devekuşu konumunda bir partidir, yani ne deve, ne de kuştur.
Günümüz koşulları ağırlıklı olarak deve olmasına izin vermemektedir. İktidarın halk oyundan geçtiğini bilmesi gerçeği onu kuş olmaya zorlamaktadır ama geçmişin günahlarının ağırlığı da uçmasına izin vermemektedir.
Amerikan Büyükelçisi Pearson'ın Derin Devlet yapılanması analizinde eksik olan da tam budur, yani CHP'nin bu yapıdaki rolü.
CHP TÜRKİYE'YE HÜKMETMİŞTİR
CHP, iktidar olmadan asker kontrolündeki Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay gibi kurumlar sayesinde Türkiye'ye hükmetmiştir. CHP'nin iradesi milletin iradesinden bu yolla üstün kılınmıştır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin 367 başvurusu ve mahkemenin bunu derhal kabulü asker-yargı-CHP işbirliğinin en açık ve utanç verici dışa vurumudur. AK Parti iddianamesini bu partiye yakın insanlarla yazdığı iddia edilen sorunlar nedenle CHP'ye kapatma davası açmaz, açamaz. Olayın gerçeği budur.
CHP 'askere gitmeyen herkese bin dolar, her eve 2 bin dolar' vaadinde bulunsa da, iktidar şansı olmamasının ardında yatan gerçeklik budur.
Halk CHP'nin özünde kendinden değil de devletten yana olduğunu görmektedir. AK Parti'nin en büyük şansı da odur. Özetle, CHP Derin Devlet'in önemli ama tali bir unsurudur.