Yalçın Topçu o katil için idam istedi!

Sempozyumda konuşan Topçu, "Bu topraklar, bu coğrafyada sevilip sayılacak, bu coğrafyada referans olacak bir Muhsin Yazıcıoğlu çıkartmış ve ne mutlu bizlere ki, onunla beraber yoldaşlık ve candaşlık yapmışız" dedi.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayat anlayışına bakınca onun kendisi için değil milleti için, inandıkları için yaşadığını dile getiren Topçu, Yazıcıoğlu ile ilgili duygularını şöyle anlattı:

"O içimizden biriydi, hayatı bizimle paylaşan biriydi. Biz onunla 5 yıldızlı otellerde beraber olmuş insanlar değiliz. Şahsıma düşeni söylüyorum, ben onunla 16 yaşımda o günkü şartlarda ’bu ezanlar sussun, bu bayraklar insin’ diye bir mücadele varken Anadolu sokaklarında, o günkü bir arbede sırasında başımıza gelen bir hadiseyle Ankara’da bir hastanenin acil servisinde tanıştım. Ondan sonra ülkü ocaklarının sandalyelerinde, yurt odalarında, karakollarda, nezarethanelerde bir hayat paylaştık. Bu hayatı paylaşırken de hep bir ülkümüz, hep bir inancımız ve idealimiz oldu. Ay yıldızlı al bayrak dünyanın bütün iblislerine rağmen inmeyecek, Allah’ın ezanları susmayacak." Topçu, Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasete başladığı zaman "Ben ancak milletime hizmet ederim ve ancak hakkı dile getirmeyi söylerim" diyecek kadar yüksek gönüllü olduğunu belirterek, Yazıcıoğlu’nun çok hoş görülü ve büyük bir yüreğe sahip olduğunu anlattı.

"İDAMI KALDIRANLAR KINA YAKSIN"

Topçu, bu gün gazeteleri açtığında gazetenin bir tarafının bölücü terör örgütünün yaptığı, öbür tarafında ahlaki terörün yaptığı zulümle ilgili, diğer tarafında da ekonomik terör zulümü ile ilgili haberler gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi: "Şimdi buradan bu AB sevdalısı iktidarlara milletin önünde sesleniyorum.

Kayseri’deki 3 kuzu göletin yanına gömülmüş. Şimdi hepiniz idamı kaldırdığınız için kına yakın. Şimdi bölücü terör her şeye hakim. Bankalarımızın kapısına araba dayanarak milyarlarca lirası bu milletin dışarıya gitti. Ekonomik terör için her şey güllük gülistanlık, ahlaki terör için her şey güllük gülistanlık. Şimdi Meclis’te oturanlar bugün, bu anın yaşanmasına neden olanlardır. Onlara buradan sesleniyorum. Kına yakın. Bir devlet adil ve adaletli olmalıdır. Terörle mücadelede hayatını vermiş on binlerce şehidimiz var.

Bu canların adaletini kim ortaya koyacak? Ahlaki terörle ilgili, 1 yaşında, 2 yaşında 8 yaşında çocuklarımıza tecavüz edildi. Irzlarına geçildi, öldürüldü. Kayıp olan çocukların yüzde 90’ı bu akıbete uğradı. Sokak ortasında adına namus denilerek kadınlarımız katlediliyor. Öbür taraftan ekonomik terör adeta 55 milyonun belini büküyor. Onun için buradan haykırıyorum. AB’nin yasalarını ama imzalayarak, ama göz yumarak destek olanlar bölücü terörden, ekonomik terörden, ahlaki terörden zarar gören milyonlara adalet getiremediniz.

Gazeteci-yazar Prof. Dr. Mümtazer Türköne de, Muhsin Yazıcıoğlu’nu üniversite yıllarından beri tanıdığını söyledi.

Türköne, Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlamanın ve anlatmanın çok önemli olduğunu, bıraktıklarının da gelecek nesillere aktarılması gerektiğini ifade ederek, "Bazı şahsiyetler yaşarlar ve yaşamlarından sonra da zihinlerde yaşamaya devam ederler. Bir profesör olarak söylüyorum, Muhsin Yazıcıoğlu benim de kişiliğimin, şahsiyetimin bir parçası. Bizden sonraki kuşaklar da onun hayatını ve tecrübelerini öğrenmeli" diye konuştu.