Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, artan PKK saldırılarına ilişkin açıklamasında terör saldırılarının, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde barajı geçmek için PKK ile işbirliğine girmesi sonrası çözüm sürecini tehlikeye atmasıyla başladığını belirtti.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, PKK saldırıları ve şehitlerimizle ilgili açıklamasında, artan PKK saldırılarına ilişkin HDP'ye sert mesajlar verdi.
Akdoğan, Anadolu Ajansı'na (AA) yaptığı açıklamada, PKK'ya oeprasyonlardan hiçbir şartla geri adım atılmayacağı üzerinde dururken, HDP'ye sert eleştirilerde bulundu. Akdoğan, 'HDP'nin çözüm sürecini havaya uçurduğunu' ifade etti.
"HDP KENDİ CELLADINA AŞIK OLMUŞ"
"HDP, kendi celladına aşık olmuş" diyen Akdoğan, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde barajı geçmek için 'Çözüm Süreci'nin düşmanları' dediği PKK ile kirli bir işbirliğine girdiğini ve oy hesaplarıyla süreci havaya uçurduğunu söyledi.
"BU OPERASYONLAR SEBEP DEĞİL SONUÇTUR"
"Bu operasyonlar bir sebep değildir, bir sonuçtur" ifadesini kullanan Akdoğan, "Örgütün başlattığı serhildan çağrıları sonrasında gerçekleştirdiği kanlı saldırıların bir sonucudur. Bunun çok iyi anlaşılması gerekiyor." diye konuştu.
İşte Akdoğan'ın o açıklamaları:
"ÖRGÜT SİLAH BIRAKMADIĞI SÜRECE GERİ ADIM ATILMAYACAKTIR"
Terörle mücadele çok boyutlu şekilde sürecektir. Örgüt silah bırakmadığı sürece operasyonlardan geri adım atılmayacaktır. Bu mücadele hukuk içinde vatandaşımızı korumak için, onların hakkını muhafaza altına almak için yapılmaktadır.
"GÜVENLİK AÇIĞININ OLUŞMASINDA PARALEL YAPI AKTİF ROL OYNAMIŞTIR"
Terörün destekçilerini de uyarıyorum. Verdikleri desteğin bedelini er veya geç ödeyeceklerdir. Yerli işbirlikçilerin büyük kısmını Paralel yapı oluşturuyor. Bunu da çökerteceğiz. Bu güvenlik açığının oluşmasında paralel yapı aktif rol oynamıştır. HDP kendi celladına aşık olmuş, çözüm sürecinin düşmanlarıyla kirli işbirliğine girmiştir. HDP süreci havaya uçurmuştur.
"DAVUL DEMİRTAŞ'IN BOYNUNDA, TOKMAK KANDİL'İN ELİNDE..."
Davul Demirtaş’ın boynunda, tokmak Kandil’in elindedir. Utanmadan devleti savaş çıkarmakla suçluyorlar. Bu bir kere savaş değildir. Terörist örgütün insanları katledilmesidir. Demirtaş, 'anne babalar evlatlarına sarılamıyor' diyor. Evet, peki kim şehit etti? Hiç yüzleri kızarmadan hala devleti suçlayabiliyorlar. Sizin uzantısı olduğunuz örgüt katlediyor. Bu cinayetleri kınayamıyorsunuz. Hala devleti suçluyorsunuz."
HDP BİNASINA SALDIRIYI KINADI
Parti binalarına yönelik saldırıları kınamak gerekiyor. Saldırıları kınamak gerekir. Bugün konuşanlar sessizlik içindeydiler. Türkiye terör saldırılarına yeni maruz kalmıyor. Terörle mücadelede sabır ve kararlılık gerekir. İnsan üzerinden siyaset yapmak alçaklıktır. AK Parti böyle bir alçaklığa tenezüül etmez ve etmeyecektir. Örgüt propogandalarına alet olmamak gerekir. Hükümet durup dururken operasyonları başlatmamıştır. Biz bir şehidimizin kanını 550 milletvekilimize değişmeyiz.
"FİİLİ VE FİZİKİ SALDIRILAR VANDALİZMDİR"
Fiili ve fiziki saldırılar vandalizmdir, hukuksuzluktur. Hukuk sistemini kim hiçe sayıyor, terör örgütü. Ona verilen tepkiler ise tamamen hukuk içerisinde olmalıdır. Bu yüzden parti binalarına dönük saldırıları doğru bulmadığımızı vurgulamak durumundayız.
"ÖRGÜTÜN PROPAGANDALARINA ALET OLMAMAK GEREKİYOR"
Terörle mücadele sabır ve kararlılık gerektiren bir süreçtir ve bu süreç kararlılıkla devam edecektir. Böyle süreçlerde terör örgütünün dezenformasyonuna ve çarpıtmalarına kesinlikle itibar etmemek gerekiyor. Örgütün yalan makinesine dönüşen kanalları üzerinden yayılan, milletimizin moralini bozmayı amaçlayan propagandalarına kesinlikle alet olmamak gerekiyor. Bu yüzden sadece yetkili birimlerimizin yaptıkları açıklamalar esas alınmalıdır."
"BİR KISIM MEDYANIN KENDİSİNİ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDA BİRİMİ HALİNE GETİRMEMESİ GEREKİR"
Bir kısım medyanın, kendisini terör örgütünün propaganda birimi haline getirmemesi gerekir. Teröre, teröristlere, terör örgütüne, onun yandaşlarına laf söyleyemeyenler, terörü, terörle mücadele eden hükümeti suçlamaktadır. Bu sorumsuzluktur, örgüte dolaylı destek olmaktır.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİLAHINA SUSTURUCU OLMAK GAZETECİLİK DEĞİLDİR"
Terör örgütünün silahına susturucu olmak, gazetecilik değildir. Örgüt ve yandaşları dökülen kanı, saray tartışmalarıyla kapatamazlar, örtemezler."
"ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİN ÇARPITILMASI PROVOKASYONDUR"
Sayın Erdoğan’ın sözlerinin çarpıtılması ayrı bir provokasyondur. Teröriste, terör örgütüne, onun yandaşlarına laf söyleyemeyenler, terörle mücadele eden hükümeti suçlamaktadır. Bu örgüte dolaylı destek olmaktır. Terör örgütünün silahına susturucu olmak gazetecilik değildir. Örgüt ve yandaşları dökülen kanı saray tartışmalarıyla kapatamazlar. 23 siivil hayatını kaybetmiştir. Asker polis şehit edilmiştir. Ama hedef olan bu mücadeleyi yürüten aktörler olmaktadır. Bir kısım medya eli kanlı örgüte laf söyleyebilmelidir.
"UTANMADAN, SIKILMADAN..."
Utanmadan, sıkılmadan devleti ve hükümeti savaş çıkarmakla suçluyorlar. Bu bir kere savaş değildir, terörist bir örgütün insanlarımızı katletmesidir. Sayın Demirtaş, 'Anne babalar evlatlarına sarılamıyor' diyor. Evet, o evlatlar şehit edildi. Peki kim şehit etti? Onun yandaşı olduğu terör örgütü şehit etti. Hiç yüzleri kızarmadan, hiç utanmadan hala devleti suçlayabiliyorlar. İşte o milletin evlatlarını sizin uzantısı olduğunuz, yandaşı olduğunuz örgüt katlediyor. Bu cinayetleri kınayamıyorsunuz ve hala devleti suçluyorsunuz.
ÖNCEKİ HABERLER
