İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hakkında yakalama kararı çıkardığı, CIA’in eski başkan yardımcısı Graham Fuller Erdoğan'ı tehdit etti.
Abone olİstanbul başsavcılığınca “darbecilik” ve “casusluk” şüphesiyle hakkında yakalama kararı çıkartılan CIA'nın eski başkan yardımcısı Graham Fuller, hakkındaki suçlamalara cevap verdiği yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tehditler savurdu. Fuller, blog sayfasındaki son yazısında “Erdoğan 2019 seçimlerinde ağır bedel ödeyecek.” dedi.
Fuller tüm bu suçlamalara blogundan yanıt verdi. Diken’in Türkçeye çevirdiği, eski CIA yetkilisi, “Türkiye neden benim hakkımda yakalama kararı çıkardı?” başlıklı yazısına söz konusu kararda yer alan ve bununla bağlantılı olarak Türk basınında çıkan suçlamaları hatırlatarak başladı. Fuller, “Türk hükümeti üzülecek ama bu absürd ‘dava’ya zarar verecek nitelikte birtakım uygunsuz gerçekler” var diyerek bunları şöyle sıraladı:
“1. CIA’den tam 30 yıl önce emekli oldum.
2. Beş yıldır Türkiye’ye ayak basmadım.
3. Türkiye’de bir kez görev yaptım. O da 1960’larda İstanbul’daki CIA Üssü’nde en üst düzey yetkili olarak. Ama nedense Türk basını beni ‘CIA Ankara İstasyon Şefi’ olarak terfi ettirmeyi seviyor. ‘Eski CIA şefi’ diyenler bile oldu. Dahası İstanbul’dayken gizli görevde falan da değildim. MİT kim olduğumu gayet iyi biliyordu çünkü MİT’le doğrudan irtibat halindeydim.
4. İstanbul’daki görevim 1967’de sona erdi ve bir daha da Türkiye’ye CIA görevlisi olarak ayak basmadım. Sonrasında Arap aleminde, Afganistan’da ve Hong Kong’da görev yaptım. Görevlerimin hiçbirinin Türkiye’yle bir ilgisi yoktu.
5. 1960’larda Türkiye’de çalışırken Fethullah Gülen’nin ismini bir kez olsun işitmedim. Kendisiyle tanışmam CIA’den emekli olduktan uzun yıllar sonra, 15 yıl önce İstanbul’da bir söyleşi vesilesiyledir. Çağımızın İslamcı hareketleri üzerine araştırma yapıyordum o zaman. O günden sonra Gülen’i hiç görmedim. ABD’de de hiç karşılaşmadık. Ancak hareketini ilgiyle izledim. Yine CIA’den ayrıldıktan çok sonra, bir vatandaş olarak FBI’ya yazdığım mektupta, gördüğüm tüm İslamcı hareketler içinde ABD’ye bir güvenlik tehdidi teşkil edecek son hareketin Gülen’inki olduğunu savundum. Nitekim Washington’da neredeyse hiç kimse Gülen’in bir ‘güvenlik tehdidi’ ya da ‘terörist’ olduğunu inanmamıştır.
6. Türkiye’deki darbe girişimi gecesi, son 15 yıldır yaşadığım Kanada’nın batısındaki bu şehirde 100 kişilik bir gruba hitap ediyordum.
“DARBEYİ GÖNÜLDEN DESTEKLEMİŞ OLABİLECEK BİNLERCE TÜRK SUBAYI VAR”: Bununla birlikte, CIA’nin Temmuz 2016’da Erdoğan’a karşı ne yazık ki 250’den fazla insanın ölümüne yol açan marazi, basiretsiz ve amatör darbe girişimiyle en ufak bir ilgisi bulunduğundan kuşkuluyum. Darbenin Gülen’in talimatıyla gerçekleştiğinden daha da kuşkuluyum (Hizmet gibi 2 milyon üyesi bulunan bir hareket içindeki Gülenci bir avuç subayın amatör bir darbe planında rol alması olmayacak şey değil elbette, ama İslamcı eğilimlerinden ötürü Erdoğan’dan nefret eden ve darbeyi gönülden desteklemiş olabilecek binlerce Türk subayı var). Hakkını teslim etmek gerekir ki Gülen darbe girişimini en kuvvetli ifadelerle kınadı. Dahası, darbe girişimine kadar Hizmet hareketinin karıştığı tek bir siyasi şiddet söz konusu değil. Tersine, Gülen nereden gelirse gelsin İslam’da şiddeti reddetmiş biri.
“BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEK”: Bu oyunda küçük bir oyuncu olduğumun farkındayım. Erdoğan’ın asıl hedefi, Amerikan yönetimin üst düzey yetkilileri. Washington’ı kurmayları ve ailesi için zararlı Sarraf davasından el çektirmeye çalışıyor. Türk hükümeti bir yandan da darbe girişiminin arkasında CIA’in bulunduğu tehdidiyle Amerikan yönetimini köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.
Ne yazık ki tüm bunlar Erdoğan’ın nasıl da halkı sindirmiş, tüm yabancı liderleri kendisinden uzaklaştırmış, on binlerce mağdur yaratmış bir cadı avı peşindeki kötücül (ama seçilmiş) bir otoriter lidere dönüştüğünün kanıtı.
Talihin cilvesine bakın ki Erdoğan iktidarının 10’uncu yılında 2011’de istifa etse başarılarından ötürü muhtemelen ülkesinin en büyük başbakanı olarak tarihe geçecekti. Ama iktidarını uzatıp son birkaç yılda baştaki tüm politikalarını terk etmek suretiyle şimdi kendi adını kirletmekle ve geçmişinde kazandığı puanları çarçur etmekle meşgul.
Fuller yazısını şöyle noktaladı: “Giderek buyurganlaşan davranışlarının, ‘Evet efendim’ci bir avuç adamının arasına hapsolmasının ve ülkenin kutuplaşmasının bedelini 2019 seçimlerinde ağır ödeyecek. Tabii o seçimler adil olursa.”
NE OLMUŞTU?:15 Temmuz darbe girişi sırasında Türkiye’de olduğu ve ardından ülkeyi terk ettiği iddia edilen ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA’in Milli Haberalma Konseyi (National Intelligence Council) eski başkan yardımcısı Graham E.Fuller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı çıkartılmıştı. Yakalama kararında Graham E.Fuller’in darbe girişimi sonrası Türkiye’yi terk ettiği yönündeki iddialara yer verilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkartılan yakalama kararında Graham E.Fuller'e “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamaları yöneltilmişti.
GÜLEN'İN KANKASI GRAHAM FULLER KİMDİR?: Graham E. Fuller Amerikan RAND Corporation düşünce kuruluşunun daimi politik danışmanı, ABD Merkezi Haberlama Teşkilatı'nın (CIA) Milli Haberlama Konseyi eski başkan yardımcısıdır.
Harvard Üniversitesi'nden Rusya ve Orta Doğu çalışmaları ile BA ve MA dereceleri aldı. 20 yıllık dışişleri görevlerinin 17 senesini Almanya, Türkiye, Lübnan, Suudi Arabistan, Kuzey Yemen, Afganistan, Hong Kong gibi ülkelerde hizmet ederek geçirdi. 1982 yılında Yakın Doğu ve Güney Asya'dan sorumlu CIA'nın Milli Haberalma görevine atandı. 1986 yılında ulusal seviyede stratejik tahminler umumi sorumlusu olarak CIA Milli Haberalma Konseyi başkan yardımcılığına getirildi.
1988 yılında doğrudan devlet ile çalışmalarını sonlandıran Fuller, RAND Şirketine esas olarak Orta Doğu, Orta Asya, Güney ve Güneydoğu Asya ve Sovyetler Birliği etnik problemleri ile ilgili çalışmalar yapmak göreviyle katıldı.
GÜLEN'E YEŞİL KART ALDIRAN KİŞİ: Fuller, Fethullah Gülen’in ABD’deki Yeşil Kart başvuru sürecinde Gülen’in Amerika için bir güvenlik tehdidi veya radikal bir unsur olduğuna inanmadığını anlatan bir mektup teminat/kefalet mektubu vererek Gülen’in ABD de kalmasını sağlayan kişilerin arasındadır.
Rusça, Türkçe, Arapça ve Çince bilmektedir. Ayrıca Yabancı Dil Nasıl Öğrenilir isimli popüler kitabın yazarıdır. Bazı iddialara göre, Kurtlar Vadisi Pusu adlı televizyon dizisindeki Aron Feller karakteri Graham Fuller'i temsil etmektedir.
Gülen'e referans olan CIA ajanı kitabında Türkiye için bakın ne diyor!