BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,72
ALTIN 2.977,15
HABER /  GÜNCEL

Yahnici, Bahçeli'yi topa tuttu

MHP'nin, bindiği dalı kestiğini belirten Yahnici, Bahçeli'nin ilişkilerinin iyi olmadığını söyledi.

Abone ol

Şevket Yahnici, "Bahçeli'nin Medyayla iyi ilişkileri yok, iş alemiyle yok, yabancı misyonla yok, sivil toplum örgütleri ve lobi kuruluşlarıyla yok. Herkes MHP'den hâlâ çekiniyor" dedi. MHP, 12 Ekim 2003'te kongresini yaptı ve Bahçeli tekrar genel başkanlığa seçildi. Yahnici, bu kez Merkez Yönetim Kurulu'na (MYK) aday olmadı, sadece parti üyeliği sürüyor. Yönetim dışında kalan Yahnici ile bu durumun nedenlerini konuşuyoruz. Şevket Bülent Yahnici biraz gerilere gidip, yakın geçmişte yaşananları anlatarak başlıyor: "Eğer Devlet Bey'in kişisel yanlış kararları olmasa, 21'inci dönem parlamentosu şu anda devam ediyor olacaktı" diyor. Malum, Türkiye'yi 3 Kasım 2002 seçimlerine götüren, MHP lideri Bahçeli'nin 7 Temmuz 2002'de Bursa Kocayayla'da yaptığı açıklama olmuştu. Yahnici devam ediyor: "Bu karardan hiç kimsenin haberi yoktu. Yanında olanlar orada, olmayanlar da benim gibi televizyondan duyduk. Önceden kimseyle bir şey konuşmamıştı. Sonra da parti içinde tartışması bile olmadı." İKİ KRİTİK KARAR Yahnici'ye göre, Bahçeli'nin iki kritik noktada, iki hatalı kararı oldu: "Bakın, Koray Aydın 12 Kasım kongresinde Devlet Bey'i, '3 Kasım'da seçim olacağını, hepimiz 7 Temmuz'da ya yaylada, ya televizyondan duyduk' diye eleştirdi. İyi de, aynı şey Koray'ın iade-i itibarında da var. Devlet Bey, 'Koray Aydın'ın iade-i itibarını verdim, grup başkan vekili yaptım' derken de kimseye danışmadı. Bu iki karardan biri MHP'nin, diğeri de ülkenin kaderinde çok önemlidir. Ve her ikisinde de kimseye danışılmadı." - Bugünkü tablo tamamen Devlet Bahçeli'nin hatalarının sonucu mu size göre? "MHP, tam Nasrettin Hoca misali, bindiği dalı kesti. Ülkenin, ideolojisine, görüşlerine en çok ihtiyacı olacağı dönemde, MHP kendini Meclis dışına attı." KAMPANYA BERBATTI -İyi ama, siz de Bahçeli'nin en yakın kurmaylarındandınız. Şimdi dışarıdasınız ve şimdi eleştiriyorsunuz... "Görüşlerime itibar edilmedi. Zaten birçok şey hiç konuşulmadı bile. Partinin iktidar ortağı olduğu 18 Nisan seçimleri ve hükümet döneminde medya ile ilişkilerinde ve kamuoyunda yaratılan havada, bu fakirin naçizane imzası var. 3 Kasım'da ise bu iş bana verilmedi. 3 Kasım öncesi bana göre; MHP'nin kampanyası berbattı. Müziği, afişleri, konsepti berbattı. Sonuç da ortada zaten. İyi sloganlar, iyi propaganda ve iyi tercihlerle MHP barajı kesinlikle aşardı ama birçok konuda olduğu gibi parti yönetimi bunda da çuvalladı. Ben basın ve propagandadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım ama kimse ne bir şey sordu, ne görüşümüz dinlenildi. Ben miyim şimdi bu sonucun sorumlusu? Düşünün ki MHP, Ortadoğu, Yeni Çağ ve Kurultay gazeteleriyle bile problemli." HATALRINI GÖRMEZSSE Şevket Bülent Yahnici, Bahçeli'nin hatalarını görmez ve bunlardan dönmezse, MHP'nin yeniden düzelmesini pek mümkün görmediğini de belirtiyor. Ve sözlerini şöyle sürdürüyor: - Devlet Bahçeli, seçim sonuçları üzerine görevi bırakma kararı vermişti. "3 Kasım'ın öncesinde de, sonrasında da gerekenler yapılmadı. Devlet Bey, seçim sonuçları üzerine görevden ayrılacağını açıkladı. O gün, odada oturuyorduk hep birlikte. Bir anda, basın toplantısı yapılmasını istedi. Aşağıya indik ve kararını orada kamuoyu ile birlikte öğrendik. Yine, bundan da haberimiz yoktu hiçbirimizin. 12 Ekim kongresi de, gerekenler yapılmadan gerçekleştirildi..." LİDERLİK VASIFLARI - Sizin dram olarak adlandırdığınız, MHP'nin bu hali düzelir mi? "Bakın, lider önce kendi düzgün, dürüst, namuslu olacak bu bir." - Devlet Bahçeli böyle değil mi? "Öyle değil demiyorum. Önce kendisi olacak, ama bu yetmez. Sonra da etrafındaki her insanın da düzgün, dürüst, namuslu olmasını temin edecek. Liderlik budur." - O zaman, Bahçeli bu anlamda lider mi değil sizce? "Böyle olmadığı için parti bugün bu durumda. Yaşananlara bakınca, Devlet Bey'in kendisini sorgulaması gerekmez mi? Bunu yapmıyor. Medyayla ilişkilerden kaçınan kafa yapısıyla bu iş yürümez. Medyayla iyi ilişkileri yok, iş alemiyle yok, yabancı misyonla yok, sivil toplum örgütleri ve lobi kuruluşlarıyla yok. Herkes MHP'den hâlâ çekiniyor. Bütün bu vaziyet ortadayken, birinin de "Ben sorumluyum" ya da en azından "Yahu kardeşim gelin bir konuşalım" demesi lazım. DEVLET BAHÇELİ'Yİ BİZ YARATTIK! Türkeş'ten sonra, biz Devlet Bey'in yanında yer aldık. İlk basın toplantısında Devlet Bey'in yanına oturtacak iki kişi bile bulamıyorduk. Böyle bir süreçten geçip yarattık biz Devlet Bahçeli'yi. Ama sonra, O'nun tercihleri ortada. Bakın şimdi, bir partinin 4-5 bakanı problem sonucu gitmez. Eğer bu oluyorsa, ortada bir tercih, bir yönetim kusuru, zaafı var demektir. Hep bakanlar problemli olacak değil ya. Sadece bakanlarda da değil. Bürokrasi de de çok büyük tercih hataları yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçeği var. Kimse hatırlamıyor belki ama, o süreçte MHP'nin yaşadıkları ortada. Bunların hepsi, yönetim zaafını gösterir." TERCÜMAN