Yağış zamanları kaydı! Türkiye'nin tarım takvimi için güncelleme önerisi geldi

TÜRK Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, mart-nisan aylarında görülmesi gereken yağışların mayıs-hazirana doğru kaydığını belirterek, "Belki yıllardan beri alıştığımız ekim ve hasat aylarının revize edileceği yıllara gelmiş olabiliriz" dedi.

TÜRK Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, Türkiye'nin küresel krizlerin içinde üretim dinamiklerini korumaya çalıştığını söyledi.

Geçen yıl kurak bir sezon geçirildiğini anımsatan Ünal, buna bağlı olarak bazı ürünlerde ortalama verimlerin düşük kaldığını bildirdi.

Ünal, son günlerde Türkiye'nin bazı bölgelerinde şiddetli yağış ve sel olayları görüldüğüne dikkati çekerek, "Olumsuz etkilerini bir yana koyarsak yağışların ülkemizin hem içilebilir hem de tarımsal üretimde kullanılabilir su varlığı için ciddi önemi bulunmaktadır. Dolayısıyla özellikle dünya üzerinde bir hububat krizi olduğu gerçeği ışığında son günlerde yağan yağmurlar çiftçilerimize bir miktar fayda sağlamıştır. Gelişimsel olarak buğday ekili alanlarda gerçekleşen bu yağışlar dane verimine doğrudan etkide bulunacak ve kaliteyi artıracaktır" diye konuştu.

Çalıştay önerisi
Yağışların sağanak ya da dolu şeklinde düşmesinin ekili ve dikili alanlarda ciddi zararlara da neden olabildiğine işaret eden Ünal, bazı arazilerde buğday dane tutum ve kalite oranlarındaki olumlu beklentinin yanında, bazı arazilerde dolu zararı sonucu ekinlerde kayıp meydana geldiğini anlattı.

Ünal, iklimsel olarak yağış rejiminde ciddi bozulmalar ve kaymaların fark edilir hale geldiğini vurgularken şunları kaydetti: "Mart-nisan aylarında düşmesi gereken yağışlar mayıs-hazirana doğru kayıyor gibi görünüyor. Bu şekilde konuyu değerlendirirsek belki yıllardan beri alıştığımız ekim ve hasat aylarının revize edileceği yıllara gelmiş olabiliriz. Sonuç olarak her bitkinin isteği belirlidir ancak bu isteği karşılayabileceği iklim şartları değişkendir. Dolayısıyla Türkiye'de ürün bazında ekim-dikim ve hasat tarihlerinin yeniden belirlenmesi gereken bir yola doğru gittiğimizi düşünmekteyiz. Üniversite hocalarımız, konu uzmanları ve ilgili bakanlığımızın değerli bürokratları bu hususlar üzerinde bir çalıştay düzenleyip eylem planı hazırlayacaklardır diye düşünüyoruz."