BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Yabancı sermayede acı gerçek

Erdikler, ''Türkiye'nin 50 yılda çektiği sermaye, Çin'in 3-4 ayda çektiği yabancı sermayedir'' dedi.

Abone ol

Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Şaban Erdikler, özelleştirme, büyük bir birleşme ve satın alma işlemi yaşanmazsa Türkiye'ye gelecek yabancı sermaye miktarının bu yıl 1 milyar doların üzerinde olmasını beklediğini bildirdi. Erdikler, YASED Barometre sonuçlarının açıklandığı toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, kırılganlık konusundaki endişe ve tereddüdün yerini Mart 2004'de ihtiyatlı iyimserliğe bıraktığını söyledi. Erdikler, 15 Mart'ta gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı'nda dağıtılan bildiride, rekabet hukuku, fikri mülkiyet hakları, sektörel lisanslar, vergiler ve teşviklerle ilgili alınması gereken önlemlere yer verildiğini hatırlattı. Erdikler, ''Bu Barometre çalışması daha sonra yapılsaydı sayın Başbakan'ın ağzından bütün basın mensuplarına duyurulan bu önlemlerin alınacağı yolundaki beyan, bir anlamda bir taahhüt de içerdiğinden YASED üyeleri tarafından daha da olumlu algılanacaktı'' dedi. Yabancı sermaye açısından 2003 yılında hiç hak edilmeyen bir sonucun ortaya çıktığını kaydeden Erdikler, ''2004 yılının hiç öyle olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz'' dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan'ın şirket sayısına dayalı olarak yaptığı açıklamada, Türkiye'deki yabancı sermayeli şirket sayısının 4 aylık dönemde şimdiye kadar gelmiş olan yabancı sermayeli şirket sayısına kıyasla yüzde 20 artış gösterdiğinin ortaya çıktığını belirten Erdikler, şunları kaydetti: ''Türkiye'de özelleştirme, büyük bir birleşme ve satın alma işlemi yaşanmazsa Türkiye'ye gelecek yabancı sermaye miktarının 2004'de 1 milyar doların üzerinde olmasını bekliyorum. Göreve geldiğimiz geçen yılın Şubat ayından sonra uzun bir süre strateji çalışmaları içerisinde bulunduk. Bu çalışmalar sonrasında (Türkiye ağırlığı, hacmi itibariyle yılda 30 milyar dolar yabancı sermaye çekecek potansiyele sahiptir) dedik. Ekonomik, siyasi istikrar, bürokrasinin azaltılması, insanların düşünce yapısını değiştirmesi gerekiyor. Bunu gözönünde bulundurarak YASED yeni Yönetim Kurulu olarak Türkiye'nin 30 milyar dolar yabancı sermaye çekebileceğine inanıyoruz ve bu performansı 2008 yılından itibaren yakalayacağını bekliyoruz.'' TEK ALTERNATİF YABANCI SERMAYE Şaban Erdikler, 30 milyar doların, Çin'in 3 ayda çektiği yabancı sermaye miktarı olduğuna işaret ederek, ''Türkiye'nin 50 yılda çektiği sermaye, Çin'in 3-4 ayda çektiği yabancı sermayedir'' dedi. Doğu bloku ülkelerinin işinin Türkiye'den kolay olduğunu vurgulayan Erdikler, ''Türkiye'nin avantajı da özel sektördür. Yabancı sermaye gittiği ülkede beraber iş yapabileceği kuvvetli bir özel sektör arıyor. Kuvvetli bir özel sektör şansınızı artıyor'' diye konuştu. Türkiye'nin bütün önceliğini istihdamın artırılmasına vermesi gerektiğini kaydeden Erdikler, şöyle dedi: ''Oradaki özen de bizi gene yabancı sermaye konusunda ciddi, acil ve inançlı bazı şeyler yapmaya zorluyor. Çünkü Türkiye'nin tasarrufları, bu tasarrufları yatırıma dönüştürme imkanları, istihdamdan doğan problemlerin çözülmesinde yeterli kaynağı oluşturmuyor, sağlamıyor. Kredilerde gelinen yerler belli. Tek alternatif kaldı, yabancı sermaye. Ne yapıp yapıp ülkemizi yabancı sermaye bakımından alternatif bir yer haline getirme zorunluluğumuz var.'' Erdikler, Kıbrıs'ta herhangi bir sorun ortaya çıkması halinde beklentilerde, ekonomik gelişmelerde bir sorun olup olmayacağının sorulması üzerine de, sadece referandum değil, İstanbul'da yapılacak NATO Zirvesi ve AB'den müzakerelere başlama tarihinin alınmasının da ekonomik performans üzerinde etkili olacağını kaydetti. Meselenin sadece ''evet'' ya da ''hayır'' olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Erdikler, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin kaderi hiçbir zaman tek bir olaya bağlı kalmamıştır, bundan sonra da tek bir olaya bağlı kalmayacaktır. Sanırım dünyanın en büyük 18. büyük ekonomisini bir tek olayla bulunduğu yerden geriye çekecek önemde bir siyasi gelişme 2004 yılı içerisinde yaşanmayacaktır. Türkiye'nin her türlü senaryoya karşı geliştirilmiş alternatif modelleri vardır.''