Yabancı gazeteci gözünden Kürt sorunu
Hepsi belli aralıklarla Türkiye'de görev yapmış gazeteciler. Yani bize yabancı değiller. Peki onlar Türkiye'yi ve Kürt meselesini nasıl görüyor?
Abone olYabancı Gazetecilerin Gözüyle Kürt Sorunu" (Güncel Yayıncılık) adıyla bir kitap yayınlandı. M.Serdar Korucu'nun editörlüğünde hazırlanan kitapta Türkiye'de görev yapan 12 ülkeden 12 gazetecinin Kürt sorununa dair gözlemleri ve çözüm önerileri yer alıyor.
İşte kitaptan seçmeler;
İş, aş, eğitim istiyorlar
Andrew Finkel-ABD: PKK radikal bir hareket ancak Güneydoğu'da herkes radikal değil. Onlar ne istiyor? Herkes gibi refah, geçim, eğitim istiyorlar. Hizmet, sağlık, çocuklarına bir gelecek talep ediyorlar. Türkiye, AB ile ilgili gelişmeleri ciddiye alırsa, dershaneleri serbest bırakırsa, her şey çok iyi olur. Bakın artık Kürtçe yayın yapan kanallar açıldı. Bunlar iyi gelişmeler.
Ankara daha cesur adımlar atmalı
Mayıs Alizade-Azerbaycan: Sorunun kökenine inildiğinde Türklerin Kürtleri iyi tanımadıkları görülüyor. Neden? Çünkü ilişkileri uzun süre din kardeşliği üzerinden devam etti. Bugün Güneydoğu'ya daha babacan davranılırsa her şey çok daha iyi olacak. TRT 6'nın açılması devletin attığı önemli bir adım. Ankara daha cesur olup kültürel alanda daha geniş haklar vermeli.
Kürtler, Türkiye'den vazgeçmez
Dirk Vermeiren-Belçika: Kürtlerle Türkler pek çok ortak noktada buluşuyor. Din, ticaret, cumhuriyet gibi. Kürtler Türkiye'den vazgeçerse kaybedecekleri çok şey var. Bunlardan biri de Avrupa Birliği. Onlar da bunu biliyorlar. O yüzden bölünme tehlikesi görmüyorum. Türkiye bütün sorunlara ve gerginliklere rağmen iyi yolda. DTP kapanmayacak. Kürtler de haklarına kavuşacak.
Sadece askerle sorun çözülmez
Nihal Özergan-Bulgaristan: Kürt sorununun çözümü sadece askerî boyutla olmaz. Konu çok komplike, bir paket halinde çözmek lazım. Hassas bir denge tutturmak gerekiyor. Ülkeyi bölmeden bu insanların hakları verilmeli. Sadece baskı ve inkar politikası ile sorun çözülmez. Son zamanlarda hükümet önemli bir diplomatik atak yaptı. Anadil açılımları devam ediyor. Sosyoekonomik paketlerin orayı kucaklaması lazım.
Kültürel haklar yetmez
Hasan Tahrawi-Filistin: Kürt sorunu diyalogla çözülebilir. DTP'nin hâlâ Meclis'te bulunması olumlu bir gelişme. Demokratik yollarla Meclis'te konuşulmalı, silahtan ve kandan uzak bir çözüm ancak Meclis'te bulunabilir. Kürtler sadece kültürel haklarla tatmin olmaz. Ancak sonuçta siyaset yolu açıldıktan sonra orta yol bulunur.
Ekonomi düzelmeden asla!
Jeroma Bastian-Fransa: Sorunun çözümü için öncelikli olarak bir istikrar ve istihdam durumu sağlanmalı, bölgede durum çok kötü, kimlik kavramı ve kültürel haklar sonra geliyor. Bir insan önce güvenli bir ortam ister, sonra karnını doyurabilmek, okula gidebilmek gibi ihtiyaçlar gelir. Bunlar gerçekleştikten sonra elbette Kürtçe konuşmak da ister ama ilk iş ekonomik durum.
Önce farklı kimliklere saygı
Hugh Pope-İngiltere: Eskiden yürürken sokaklarda hiç Kürtçe duymazdık şimdi ise her yerde Kürtçe konuşuluyor. Kürtler artık korkmuyor. AK Parti bence bu sorunu çözmek istiyor. Ve çözüyor sayılır da. Sorun farklı kimliklere tolerans ve saygı ile çözülecek.
TRT Şeş çok önemli bir adım
Andres Mourenza Urbina-İspanya: Türkiye'de sorunun çözümünün bilindiğine inanıyorum. Bir Türk komiserle konuştuğumda o bile çözümü biliyordu. Dedi ki: "Bu problemi çözmek sorun değil. Teröre destek azalıyor. Biz kültürel hakları verirsek çözüme gidilecek. Bence de kültürel haklar ve ekonomik destek vermek lazım. TRT 6'nın kurulması önemli bir adım. Kürt sorununa genel çözüm planı (genel af dahil) önermek için fazla beklememek lazım.
Türkiye çözüme çok yaklaştı
Nicole Pope-İsviçre: Bugünlerde çok olumlu bir hava esiyor. TRT Şeş açıldı, Cumhurbaşkanı Gül, Irak'a gitti. Iraklı Kürtlerle ilişkiler iyileşiyor. Ergenekon soruşturması ve asit kuyuları çalışmaları da bazı karanlık olayları tartışmaya açtı. Türkiye ve Kürtlerin önünde büyük bir fırsat var. Umarım bu fırsat kaçmayacak.
Büyük sözlerin zamanı geçti
Hüsnü Mahalli-Suriye: Kuşkusuz en önemli sorun ekonomik dolayısıyla da sosyal. Güneydoğu Anadolu'da her ailenin 15 çocuğu olduğu, bu çocukların işsiz kaldığı, bölgeye gönderilen polis ve askerin sert davrandığı ve hükümetin de bunu görmezden geldiği sürece sorun çözülmez. İnsanlar öncelikle yaşamak istiyorlar. Kavga, gürültü, kan ve gözyaşından sıkıldılar. Büyük ideolojilerin ve büyük sözlerin zamanı geçti.