BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.010,26
HABER /  GÜNCEL

Yabancı dilli yükseköğretime izin yok

Mumcu, yaptığı basın toplantısında yükseköğretim alanında yapılacak yeni düzenlemelere ilişkin bilgi verdi.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), ''Yükseköğretim Eşgüdüm Kurulu'' olarak yeniden düzenleneceğini ve bu kurulda sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de yer alacağını söyledi. Konuya ilişkin düzenlemeleri gerçekleştirmek için internet üzerinden tartışma başlattıklarını, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve eğitimle ilgili tarafların görüş ve önerilerini aldıklarını anımsatan Mumcu, bu çerçevede yapılacak değişiklikler konusunda bir taslak hazırladıklarını ifade etti. Mumcu, hazırlanan taslağın, bilim adamları ve akademisyenlerden oluşacak bir çalışma grubunun 23-24 Şubat günlerinde yapacağı toplantılarda ele alınarak son şeklinin verileceğini bildirdi. Taslağı, 26 Şubat'ta Bakanlar Kurulu'na sunacaklarını kaydeden Mumcu, bu süreçte de eleştirilere, görüş ve önerilere açık olacaklarını belirtti. Bakan Mumcu, yükseköğretimle ilgili Anayasa'da da bazı değişiklikler yapmayı planladıklarını anlattı. Üniversitelerin bilimsel, idari ve mali açılardan özerk hale gelmelerinin anayasal güvence altına alınacağını kaydeden Mumcu, Üniversitelerarası Kurul'un anayasal bir kuruluş haline getirilmesinin amaçlandığını ifade etti. Mumcu, YÖK'ün, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de bulunacağı, ''Yükseköğretim Eşgüdüm Kurulu'' olarak yeniden düzenlenmesinin öngörüldüğünü kaydetti. Rektör seçiminde ''Yükseköğretim Eşgüdüm Kurulu''nun yetkisinin olmayacağını belirten Mumcu, dekan atamalarında da bu kurulun yetkisinin kaldırılacağını bildirdi. ''Hem anayasal hem de yasal güvencelerle siyasetin ve üniversiteler dışındaki kurumların üniversitelere müdahalesi tamamıyla kaldırılmıştır'' diyen Mumcu, yükseköğretim kurumlarındaki disiplin ve ceza konularında yönetmelik yapma yetkisinin Üniversitelerarası Kurul'a bırakılmasının öngörüldüğünü ifade etti. Bakan Mumcu, üniversitelerde öğretim dilinin Türkçe olması esasının da teminat altına alınacağını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, üniversitelerde öğretim dilinin Türkçe olmasının teminat altına alınacağını belirterek, ''Yabancı dille öğretim yapan yükseköğretim kurumlarının öğretim programlarına izin verilmeyeceğini'' bildirdi. Mumcu, yükseköğretim alanında yapılacak yeni düzenlemelere ilişkin bilgi vermek amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda basın toplantısı düzenledi. Yükseköğretim sisteminin reforma tabi tutulması konusunda uzun yıllardır tartışmaların sürdüğünü kaydeden Mumcu, bu tartışmaların 58. Hükümet kurulduğundan beri yoğunlaştığını ve ''50 gündür Milli Eğitim Bakanlığı'nın öncülüğünde yürütülen demokratik müzakere sürecinin devam ettiğini'' söyledi. Bu kapsamda eğitim ile ilgili tarafların çeşitli kanallarla görüş ve önerilerini aldıklarını ve geniş kapsamlı katılım sağlandığını anlatan Mumcu, bunları toplu olarak değerlendirip bir taslak hazırladıklarını kaydetti. Mumcu, taslağı hazırlarken akademik yayınları, daha önce TBMM'de gündeme gelmiş yasa teklif ve tasarıları ile üniversitelerce geçmiş dönemlerdeki hükümetlere iletilen talepleri de göz önünde bulundurduklarını belirtti. Taslağın ''değişmez bir metin olmadığını'', bundan sonra da kamuoyunun ve akademik çevrelerin katkısına açık olacağını anlatan Mumcu, şunları söyledi: ''Bu taslak, bugünden itibaren üniversitelere resmi bir yazıyla gönderilecektir. Siyasi partilere, parti gruplarına, ilgili sivil toplum kuruluşlarına gönderilecektir. 22-23 Şubat günlerinde de, rektörlük, dekanlık yapmış, bu alanda araştırmaları bulunan bilim adamı ve akademisyenlerden oluşan bir grupla atölye çalışması yaparak taslağı değerlendireceğiz. Bakanlıklara, üniversitelere ve sivil toplum kuruluşlarına gönderip, yeniden gözden geçireceğiz ve Bakanlar Kurulu'na sunacağız.'' Mumcu, taslağı 26 Şubat'ta Bakanlar Kurulu'na sunacaklarını, bu süreçte de eleştiri ve önerilere açık olacaklarını ifade etti. Taslağı uygulamaya geçirmek için, Bakanlar Kurulu'nda takvimin nasıl işleyeceğini şimdiden öngöremeyeceğini belirten Mumcu, ''Ancak Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi olarak, hükümetimizin bu konulara ilişkin genel tutumunu teyit etmek için şunu söylemek istiyorum: Biz nasıl açık bir süreç kurgulamışsak, bundan sonrası da böyle olacak'' dedi. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Yükseköğretim sistemiyle ilgili Anayasa değişikliği yapmayı amaçladıklarını anlatan Mumcu, şöyle konuştu: ''İşin en önemli kısmı, Anayasa'da yapılacak değişikliklerle üniversitelerin özerkliğinin teminat altına alınmasıdır. Bir Anayasa değişikliği tasarısı getiriyoruz. Anayasa'nın 130 ve 131. maddelerinde yapılacak değişikliklerle, üniversitelerin özerliğini anayasal güvence altına alıyoruz. Anayasa'nın 130. maddesinde üniversitelerin sadece bilimsel özerkliğine ilişkin bir hüküm vardır. Mevcut Anayasamız'a göre üniversiteler bilimsel açıdan özerk, idari ve mali açıdan özerk değildir. Bu yaklaşımı değiştiriyor, üniversitelerin hem bilimsel, hem de idari ve mali açılardan özerk kurumlar haline gelmesini anayasal güvenceye bağlıyoruz.'' Üniversitelerarası Kurul'u anayasal bir kuruluş haline getirmeyi öngördüklerini belirten Mumcu, ''Üst kuruluşlar kurgusu içinde önde yer almak ve üniversite hayatına ilişkin tüm akademik nitelikteki ölçütleri belirlemek üzere, bir Üniversitelerarası Kurul, anayasal bir kuruluş olarak yeni Anayasa değişikliğinde hayata geçirilmektedir'' dedi. ''YÖK'', ''YEK'' OLACAK Mumcu, Anayasa'da yapılacak değişiklikler kapsamında bugünkü YÖK'ün; araştırma, planlama ve eşgüdümü sağlama işlevlerini üstlenen bir ''Yükseköğretim Eşgüdüm Kurulu (YEK)'' olarak yeniden yapılandırılacağını bildirdi. Mumcu, YEK'te sivil toplum kuruluşlarının temsil edileceğini, üniversitelerin yönetim kurullarında da sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bulunmasının amaçlandığını belirtti. Akademik özgürlüklerin güvence altına alınarak, ''idari makamların keyfi tasarrufta bulunabilme imkanının ortadan kaldırılacağını'' ifade eden Mumcu, akademik unvanların kazanılmasına ilişkin ölçütlerin Üniversitelerarası Kurul'ca belirleneceğini dile getirdi. Rektör seçimlerinde ''YEK''in yetkilerinin kaldırılacağını'' kaydeden Mumcu, rektörün ''üniversitenin demokratik süreçte yapacağı seçimle ve Cumhurbaşkanı'nın iradesiyle'' göreve geleceğini söyledi. Dekan atamalarında da YEK'in yetkisi bulunmayacağını belirten Mumcu, dekanların da fakülte öğretim üyelerinin yapacağı seçimle işbaşına geleceğini belirtti. YÖK'ÜN DİSİPLİN VE CEZA YETKİLERİ KALDIRILIYOR ''YÖK'ün disiplin ve ceza yetkileri kaldırılmış, öğretim üyelerine uygulanacak disiplin yönetmeliğini yapma yetkisi Üniversitelerarası Kurul'a bırakılmıştır'' diyen Mumcu, şunları söyledi: ''Hem anayasal, hem yasal güvencelerle siyasetin ve üniversite dışı kurumların üniversitelere müdahalesi tamamıyla ortadan kaldırılmıştır. Söz gelimi en çok tartışma konusu edilen hususlardan biri olan rektör atamalarında hükümetin yetkisi kaldırılmış, bu yetki tamamen YEK ve Cumhurbaşkanı'na bırakılmıştır. Esas itibariyle mevcut kanunun verdiği yetki hükümete verilmiş yetkidir ancak burada yine demokratik bir yaklaşımı benimsiyoruz.'' ''ÖĞRETİM DİLİ TÜRKÇE OLACAK'' Yapılacak düzenlemeyle, öğretim dilinin Türkçe olmasının da teminat altına alınacağını vurgulayan Mumcu, şöyle konuştu: ''Türkçe dışında öğretim yapan yükseköğretim kurumlarının mevcut durumları, Üniversitelerarası Kurul'un belirleyeceği ölçütlerle gözden geçirilecek. Bu yeterliliklere uyanların durumu muhafaza edilecektir. Ancak bundan sonra yabancı dille öğretim yapan yükseköğretim kurumlarının öğretim programlarına izin verilmeyecektir. Esas itibariyle getirilen sistem, yükseköğretimde öğretim dilinin Türkçe olmasının temel esas haline getirilmesidir.'' Mumcu, mali hükümlere ilişkin çalışmaları Maliye Bakanlığı ile yürüteceklerini, bu konuda daha önce TBMM'de gündeme gelen yasa tasarısını dikkate alacaklarını sözlerine ekledi. Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, yapılan düzenleme ile ÖSYM'nin özerkliğini artırmayı amaçladıklarını ifade ederek, ''YÖK'e bağlı kuruluş olarak çalışacak. Ama söz gelimi ÖSYM Başkanı'nın tek kişinin iradesiyle atanması gibi bir yanlıştan Türkiye'yi kurtaracağız'' dedi. Mumcu, yükseköğretim alanında yapılacak yeni düzenlemelere ilişkin yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Reform çalışmaları sürecinde YÖK ile yaşanan gerginliğe ilişkin soru üzerine Mumcu, gizli saklı işler yapmadıklarını ifade ederek üniversitelerin özerkliğini Anayasal teminat altına almayı amaçladıklarını söyledi. ''Kimsenin niyetini yargılamak durumunda değiliz, kimsenin bizim niyetimizi sorgulamaya hakkı olduğunu da düşünmüyoruz'' diyen Mumcu, ortaya konulan çalışmanın eleştiriye açık olduğunu ve bu yöndeki eleştirilere de her zaman saygı duyduklarını belirtti. Mumcu, ''Ama bilimsel ve düşünsel katkıda bulunmak yerine slogan söyleyerek işi mecrandan çıkarmak isteyenler de olabilir ama bizim yapabileceğimiz bunlara muhatap olmayarak toplumun böyle bir reform sürecinden beklediği azami faydaya ulaşmasına katkıda bulunmak'' diye konuştu. Mumcu, polemik istemediklerini belirterek, bunun topluma bir fayda getirmeyeceğine inandıkları vurguladı. Acil Eylem Planı'nda yer alan ÖSYM'nin özerk bir kurum olacağına ilişkin ifade hatırlatarak, bu yönde bir değişiklik yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Mumcu, ÖSYM'nin ''son derece saygın ve verimli çalışan bir kurum'' olduğunu belirtti. Getirdikleri tasarıyla kurumun özerkliğinin tahkim edilmesini sağlayacaklarını kaydeden Mumcu, ''Tasarıya baktığınız zaman her türlü siyasi müdahaleye dün olduğundan bugün daha kapalı, özgürlüğü, özerkliği daha çok teminat altına alınmış bir yapı göreceksiniz'' dedi. ''YÖK'ten bağımsız olacak mı?'' şeklindeki soruya da Mumcu, ''Hayır bağımsız çalışmayacak, bağlı kuruluş olarak çalışacak. Ama söz gelimi bir il milli eğitim müdürünün atanması bir 3'lü kararname prosedürüne, Cumhurbaşkanı'nın onayına bağlıysa ÖSYM başkanının tek kişinin iradesiyle atanması gibi bir yanlıştan Türkiye'yi kurtaracağız'' yanıtını verdi. ÖĞRENCİLERİN TEMSİL HAKKI... Üniversitelerarası Kurul'un objektif bir kurul olmasını nasıl sağlayacağı sorusuna karşılık Mumcu, kurulun üniversitelerde seçilecek öğretim üyelerinden oluşacağını bildirdi. Başka bir soru üzerine Mumcu, ''akademik ölçütleri belirlemekle ilgili bir üst kurul olarak Üniversitelerarası Kurul, üniversitelerin hükümetle ve birbirleriyle eşgüdümünü sağlamak için eşgüdüm kurulu oluşturulduğunu'' belirtti. Mumcu, çalışmaya son şeklinin TBMM'de verileceğini ve ''sürecin Mart ayı içinde tamamlanabileceğini düşündüğünü'' belirterek, çalışmanın Meclis'e anayasa değişiklikleriyle eş zamanlı gelmesinin çok mümkün olduğunu söyledi. Başka soru üzerine Mumcu, öğrencilerin senatolarda ve fakülte kurullarında, üniversite çalışanlarının da yönetim kurullarında temsil edileceğini belirtti. Mumcu, ''Getirdiğimiz yeniliklerinden bir tanesi üniversite yönetiminde öğrencilerin temsil edilmesidir. Mali hükümler içindeki hazırlıklarda göreceksiniz üniversiteye ait kaynakların bir kısmının öğrenci konseyleri eliyle kullanılmasını da kanun hükmü haline getireceğiz'' diye konuştu. Bakan Mumcu, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir yasanın tüm safhaları ve ayrıntılarının toplumun tüm tarafların gözü önünde bu kadar açık ve şeffaf bir şekilde yapıldığını belirterek, ''Hala birileri kendilerince yakıştırdıkları bir takım niyetler üzerinden ithamlarda bulunmaya devam ediyorlar. Ama onlara yapılacak çok fazla birşey yok galiba. Bu da demokrasinin sunduğu başka bir imkan'' dedi. OKULLARDAKİ ISINMA SORUNU Mumcu, İstanbul'daki okullarda yaşanan ısınma sorununa ilişkin soru üzerine de İl Milli Eğitim Müdürü ile görüştüğünü ve sorunun tamamen çözüldüğünü öğrendiğini bildirdi. Valilerin değişim sürecinin de olayda etkili olduğunu ifade eden Mumcu, sorunun yalnız İstanbul ile sınırlı olmadığının belirtilmesi üzerine, ''Her yerde sorun ihale kanunun nasıl uygulanacağına ilişkin bilgi yetersizliği ve yanlış anlamalardan kaynaklanıyor'' dedi.