ABD’nin önde gelen ekonomi gazetelerinden The Wall Street Journal, Türkiye ekonomisi için “tablo döndü” yorumunu yaptı. Andrew Finkel'den büyük övgüler
Abone olABD’nin önde gelen ekonomi gazetelerinden The Wall Street Journal, Türkiye ekonomisi için “tablo döndü” yorumunu yaptı. Andrew Finkel imzalı “Türkiye’de Bankacılık” isimli makalede Türkiye’de tablonun döndüğü vurgulanarak, “Türk finans sektörü bir zamanlar uluslararası yatırımcıları ikna etmeye çalışırken bugün yabancı bankalar Türkiye’de hisse almak için birbirleriyle yarışıyor. Bu şekilde izlenen ekonomik programın başarısını onaylıyorlar” denildi. Yabancının rotası bize Şüphe götürmez bir şekilde, Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliği konusunda güçlü görünüşünün Türkiye’ye olan ilginin yeniden canlanmasına yol açtığı ifade edilen makalede, AB’nin müzakerelerin başlamasına karar verdiği geçen aralık ayında, Türk finans sektöründe doğrudan yabancı sermaye payının yüzde 3.4 olmasına karşılık 3 Ekim tarihi itibarıyla bu oranın yüzde 13.4 olduğu kaydedildi. Makalede, BNP Paribas’ın Türkiye Ekonomi Bankası’nın yüzde 50 hissesini, Belçika/Hollanda sermayeli Fortis Bank’ın Dışbank’ı satın aldığı, eylül ayında Koçbank ve Unicredito’nun ortak olarak Yapı Kredi Bankası’nın yüzde 57.4’ünü ele geçirdiği, temmuz ayında Hollandalı Robobank’ın Şekerbank’ın yüzde 36.5 hissesini almak için anlaştığı belirtildi. Eylül ayında İsrail’in en büyük bankası Hapoalim’in Türkiye’de mortgage sistemi ve finans piyasaları projeleri için C Kredi ve Kalkınma Bankası’nın yüzde 57.5’ini satın almak için mutabakat zaptını imzaladığı bildirilen makalede, Citibank ve HSBC’nin kendi isimleri altında bankacılık yaptığı ifade edildi. “Yabancı seli” sürpriz değil Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın, yabancıların ilgisinin “sele” dönüşmesinin sürpriz olmadığı ifadelerine yer verilen makalede, Sabancı tarafından kontrol edilen Akbank’ın genel olarak Türkiye’nin büyük ticari bankaları içinde en güçlü, en kârlı banka olarak kabul edildiği belirtildi. Önde gelen yabancı kuruluşlarının Türkiye piyasasına girmek için mücadele etmesinin Türk finans sektörünün iyileştiğini ve Türk finans sektörünün sağlığının yükselmesini teyit ettiği kaydedilen makalede Sabancı’nın “enflasyon ve faiz oranları düşüyor, kamu sektörü daralıyor” yorumuna yer verildi. Tarihsel olarak Sabancı Holding’in imalat stratejisinin yabancı firmalar ile eşit ortaklıklar oluşturmak olduğu kaydedilen makalede, Sabancı’nın Akbank’ın kontrolünün yabancı bir bankaya geçmesi konusunda isteksiz davrandığı belirtildi. Makalede Sabancı’nın “Doğru ortak ve doğru fiyat bulursak sonra satışını düşünebiliriz. Bankacılığı biz ana mesleğimiz olarak görüyoruz, biz bunu iyi yapıyoruz ve rekabetçiyiz” şeklindeki sözlerine de yer verildi.