Ya fuhuş ya da sınırdışı!

Almanya’da her yıl binlerce kadının fuhuşa zorlandığı tahmin ediliyor.

Sınır dışı edilme korkusu, çoğu Almanca bilmeyen yurt dışından kandırılarak getirilen kadınları zor durumda bırakıyor.

Almanya'da her yıl 600 – 800 civarı genç kadın insan tacirlerinin mağduru olduğu için polise başvuruyor veya yakalanıyor. Bu sadece buz dağının görünen kısmı. Uzmanlar Almanya'da 10 binden fazla kadının fuhuşa zorlandığını tahmin ediyor. Zor durumdaki kadınlara yardım eden Solwodi derneğinden Gerlinde Matusch, çok az kadının kurtulabildiğini söylüyor.

Matusch "Gece gündüz kontrol ediliyorlar. Hatta bazı genç kızlar tüm gün evde alıkonuluyor. Bize başvuran kadınlardan bazıları iki, üç yıldan fazla odasından çıkmamıştı. Gün boyunca erkekler odalarına geliyordu. Hiç dışarıyı görmüyorlar ve akşam olunca ya bir geneleve ya da özel müşterilere götürülüyorlardı" diyor.

Sınır dışı korkusu

Kadınlar kaçmayı başarsa da sıkıntıları bitmiyor, sınır dışı edilme tehlikesi başlıyor. Nitekim fuhuşa zorlanan çoğu kadın insan tacirleri tarafından ülkeye kaçak yollarla sokuluyor. Bu kadınların en çok Rusya ve Ukrayna'dan geldiği belirtiliyor. Afrika özellikle de Nijerya'dan getirilen kadın mağdurların sayısı da fazla. Kadın hakları örgütü Terre des Femmes'den Anne Hellmann, "Kadınlara yapılan restoran gibi yerlerde çalışabileceklerine dair iş teklifleri çoğunlukla uydurma. Buraya geldiklerinde de pasaportları ellerinden alınıyor. Psikolojik yöntemlerle ve psikolojik baskı yaparak fuhuşa zorlanıyorlar" diye konuşuyor.

Anne Hellmann, kadın mağdurların sınır dışı edilme korkusunun muhabbet tellallarının işini kolaylaştırdığını belirtiyor. Genellikle onları fuhuşa zorlayan kişilerin aynı ülkeden geldiğini söyleyen Anne Hellmann, geri döndüklerinde kendilerini kolayca bulabileceklerinden korktukları için polise başvurmaktan çekindiklerini söylüyor: "Zorla fuhuş yaptırılan kadınlar suçlulara karşı ceza davası açmayı kabul ederlerse süreç tamamlanana kadar Almanya'da kalmalarına izin veriliyor. Dava sonuçlanınca kendilerine verilen geçici oturma izini süresini dolduruyor ve ülkelerine geri dönmek zorunda kalıyorlar. Oysa İtalya'da zorla fuhuş yaptırılan kadınlara verilen oturma izni ceza davasından ayrı ele alınıyor. İtalya'daki uygulama kadınların İtalya'da kalabileceklerinden emin olduklarında dava açmaya daha meyilli olduklarını gösteriyor. Bu da kadınların ülkede kalmasına izin vermenin, onları fuhuşa zorlayan zanlıları yargı önüne çıkarmakta daha etkili olduğu anlamına geliyor."

AB mevzuatı

Almanya, zorla fuhuş yaptırılan kadınların sınır dışı edilmesinde esnek davranarak, AB normlarını da dikkate almış olurdu. Almanya, insan ticareti mağdurlarının korunması ve insan tacirlerinin daha sıkı takibine ilişkin yasalarını AB mevzuatına uydurması için kendisine verilen süreyi altı hafta önce aştı.