Habertürk Washington Temsilcisi Serdar Turgut, "Washington’daki bazı etkin çevrelerin yaklaşan Zarrab davasını siyasileştirip bir siyasi cadı avına dönüştüreceğini de gösteriyor" uyarısı yaptı.
Abone olReza Zarrab duruşması yaklaşırken, davanın görüleceği New York’tan Türkiye açısından hiç de hoş olmayan haberler geliyor. Zarrab'ın itirafçı olacağı yönündeki kanaat ise giderek güçleniyor.
"New York'tan hiç de hoş olmayan haberler üst üste geliyor" diyen Habertürk Washington Temsilcisi Serdar Turgut, "Washington’daki bazı etkin çevrelerin yaklaşan Zarrab davasını siyasileştirip bir siyasi cadı avına dönüştüreceğini de gösteriyor" uyarısı yaptı.
Sözcü yazarı Zeynep Gürcanlı ise "27 Kasım'da yapılacak jürili son duruşmaya günler kala, 'Zarrab davası' da şekil değiştirdi, 'Halkbank davası' haline geldi. O kadar ki; 'asıl sanık' Reza Zarrab'ın asıl duruşmada 'tanık' olması büyük ihtimal" diye yazdı.
İşte Serdar Turgut ve Zeynep Gürcanlı'nın köşelerinden bazı dikkat çeken noktalar...
SERDAR TURGUT WASHİNGTON'DA ÇOK TEHLİKELİ OLABİLECEK TÜRKİYE ENTRİKALARI
"Bugün Washington’da Türkiye aleyhine sonu çok tehlikeli olabilecek entrikaların çevrilmekte olduğunu görmeliyiz. Perde arkasında döndürülen entrikaları perde önüne taşıyan isim ise Başkan Donald Trump’ın eski başstratejisti Steve Bannon oldu. Bannon, bugün Washington’da konuştuğu hemen herkese “Türkiye’nin Amerika’ya yönelik en büyük tehdit olduğunu ve hatta Amerika açısından Türkiye’nin İran’dan bile daha tehlikeli olduğunu” söylüyor.
"İRAN'DAN BİLE DAHA TEHLİKELİ..."
Ulusal güvenlik konusunda uzman yazar arkadaşlarım, Bannon’un Türkiye aleyhine konuşmalarındaki bilinçaltına dikkat çekiyor. Onlara göre, Bannon’un Türkiye’den bahsederken “İran’dan bile daha tehlikeli”lafını kullanması, bilinçaltında 27 Kasım’da ilk açık duruşmasının yapılması beklenen Reza Zarrab davası olduğunu gösteriyor.
ERDOĞAN'I HEDEF GÖSTERİYOR
Bannon, konuşmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef gösteriyor. Bannon, konuştuğu etkili insanlara “Biz şu anda Erdoğan’ın liderliğinde yaşananları Amerika açısından iyi yorumlamıyoruz” da diyor ve ekliyor: “Biz bu işin peşini bırakmayacağız.” Peki bu bahsettiği “biz” de kim? Tabii ki başta sürekli iletişim içinde olduğu Başkan Trump ve de Breitbart News aracılığıyla kontrol altında tuttuğu şu anki yönetimin güçlü isimleri.
ZARRAB DAVASINI CADI AVINA DÖNÜŞTÜRME ÇABASI
Öyle görülüyor ki Washington’da bazı insanlar Türkiye’yi tamamen karşılarına almak ve bize zarar vermek için ellerinden geleni yapmaya kararlılar. Ulusal güvenlik uzmanı yazar arkadaşlarım, Bannon’un Türkiye tehdidine işaret ederken, aynı cümle içinde İran ve Erdoğan’ın ismini geçirmesinin tesadüfi olmadığını düşünüyor ve bunun Washington’daki bazı etkin çevrelerin yaklaşan Zarrab davasını siyasileştirip bir siyasi cadı avına dönüştüreceğini de gösterdiğini belirtiyor.
"27 Kasım'da yapılacak jürili son duruşmaya günler kala, 'Zarrab davası' da şekil değiştirdi, 'Halkbank davası' haline geldi. O kadar ki; 'asıl sanık' Reza Zarrab'ın asıl duruşmada 'tanık' olması büyük ihtimal."
ABD'de bir sanığın, savcılıkla anlaşıp, 'itirafçı' olup ceza indirimi istemesi olağan bir uygulama. Bunun için savcılıkla anlaşma yapıldıktan sonra sanığın bir de hakim karşısına çıkıp 'suçluyum' demesi, ceza indirimi karşılığı itirafçı olduğunu kendi ağzından söylemesi gerekiyor. Henüz bu aşama gerçekleşmemiş de olsa, tüm emareler Zarrab'ın 'itirafçı' olduğunu gösteriyor. Milyonlarca dolar verip tuttuğu avukatlar, artık savcılığın ortaya koyduğu dilekçelere, yeni iddianamelere itiraz etmiyor. Zarrab tam anlamıyla 'havlu atmış' gibi duruyor.
PEKİ BUNDAN SONRA NE OLUR?
İtirafçılığının kesinleşmesi halinde, Zarrab'ın 27 Kasım'daki duruşmaya çıkıp 'tanık' olması büyük ihtimal… Zarrab 'tanık' olursa, kürsüye çıkıp teker teker savcılığın iddialarını doğrulayacak; verdiği rüşvetleri, isim, tarih ve yer belirterek teker teker anlatacak. Savcılığın İran'a yönelik ABD yaptırımlarını delmek için kurulduğunu öne sürdüğü rüşvet ve dolandırıcılık şebekesinin nasıl çalıştığının ayrıntılarını bizzat jüriye anlatacak.