ABD′nin önde gelen gazetelerinden Washington Times′te yayınlanan bir makalede, ABD′nin Azerbaycan üzerindeki beklentilerinden bahsediliyor
Abone olHazar Denizi'nin Batı kıyısındaki Azerbaycan'da Parlamento seçimlerinin 6 Kasım tarihinde gerçekleşmesi planlanıyor. Dönen entrikalar, James Bond filmini aratmıyor. Zaten 'The World is Not Enough' adlı, Hazar Denizi'deki petrol rekabetini konu alan film de 1999 yılında başkent Bakü'de çekilmişti. Şimdi ise filmi gerçek hayatta sergileme zamanı. Bugün Azerbaycan'daki gizli saklı rekabetin perde arkasında, jeopolitik güçler ABD, Rusya ve İran arasındaki çekişmeler, Ermenistan ile etnik anlaşmazlık ve mülteciler yer alıyor. Tüm bunlara bir de yolsuzluluğu, had safhada petrol ve doğalgaz kaynaklarını ilave edin, ortaya çıkan hararetli tabloyu bir tasvir edin. En iyi korku filmini dahi aratmayacak bir tablo. Rekabet üç ayrı kanatta seyrediyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Yeni Azerbaycan Partisi, öfke dolu muhalefet koalisyonu Azatlık'a (Özgürlük) diş biliyor. Aynı zamanda Aliyev'in, Azerbaycan'ı demir yumrukla yıllarca yöneten babası Haydar'dan devraldığı siyasi düzenin içinde de rekabet yaşanıyor. Yolsuzluk iddialarına adı karışan eski Sağlık Bakanı Ali İnsanov ve ekonomik kalkınmadan sorumlu eski Devlet Bakanı Ferhad Aliyev'in tutuklanmasıyla tartışmaların giderek arttığı yeni bir skandal daha patlak verdi. Ferhad ve özel sektörün en büyük petrol şirketinin sahibi olan abisi Refik (Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir bağlantısı yok) en son Ukrayna'da tutuklanan ve Londra'ya geri dönen muhalif lider Resul Guliyev'e mali yardımda bulunmakla suçlanıyorlar. Azerbaycan tarafından zimmetine mal geçirme ve şiddete tahrik suçlamasıyla uluslararası tutuklama emri yayınlandı. Maliye ve çalışma bakanları ve bir başbakan yardımcısı benzer şekilde ortadan kaybolup daha sonra yakalandılar. Aynı şekilde geniş çapta yolsuzluk iddialarının hedefi haline gelen Eğitim Bakanı da her an tutuklanabilir. Tüm bu girişimlerin Cumhurbaşkanı Aliyev'i yolsuzlukla mücadele eden sert lider olarak lanse etmesi ve popülaritesini artırması kuvvetle muhtemel. ABD, petrol zengini Azerbaycan'ı bir şahin gibi yakından takip ediyor. Bush yönetimi, önümüzdeki seçimlerin kurallara uygun adil bir şekilde geçmesini temenni ediyor. Geçtiğimiz hafta Moskova'da açıklamada bulunan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, 'Azerbaycan'ın bağımsız ve adaletli bir seçimin ülkenin demokratik gelişimine katkıda bulunacağını idrak etmesi gerekiyor' dedi. Diğer yandan tüm bu yaşananlar Rusya, Çin ve İran'ın göz diktiği stratejik açıdan son derece önemli bir bölgede Bush yönetimi için zorlu bir sınav niteliğinde. 6 Kasım tarihindeki Parlamento seçimleri, ABD yönetimi tarafından ilan edilen demokrasinin teşviki politikasını teste tabi tutacak. Washington ulusal çıkar gerçeğini, son derece derinden duyulan dünyayı demokratik ve bağımsız görme arzusuyla bağdaştırmaya çalışıyor. Amerika'nın Azerbaycan'daki çıkarları arasında, önümüzdeki sonbaharda faaliyete geçecek olan Bakü-Ceyhan boru hattı için Kazakistan'dan petrol sevkiyatı, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun çözüme kavuşturulması ve ileride muhtemelen İran ile olası bir gerginlik durumunda kullanılmak üzere askeri üs yapımı ve asker sevkiyatı yer alıyor. ABD Dışişleri Bakanı'nın Avrupa ve Avrasya ile ilişkilerden sorumlu Yardımcısı Daniel Fried -Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a yakın bir kişi olarak- Bakü'de yaptığı son açıklamasında, ABD'nin devrim ihraç etmediğini söyleyerek, 'Devrim başarısızlıktır' dedi. Fried hemen ardından da, özgürlük, reform ve demokrasiyi desteklemek anlamına geliyorsa ABD'nin 'turuncu devrimleri' desteklediğini ifade etti. Bu beyanat, Indiana Senatörü Richard Lugar'ın 'Azerbaycan'da turuncu devrim beklenmemektedir' şeklindeki görüşünü destekliyor. Başkan Bush'un, Aralık 2004'te Ukrayna'daki devrim esnasında Kiev'deki özel temsilcisi olan Sayın Lugar haklı olmalı. Arizona'dan Cumhuriyetçi Senatör John McCain, Senato'nun seçimlerde şeffaflık çağrısında bulunulan bir karar alması yönünde bir izlenim verdi. Söz konusu karar tasarısı pek çok senatör tarafından destekleniyor. Seçim sonuçları, ne derece şeffaf olunduğu ve hükümetin müdahale edip etmediği gibi kriterlerle değerlendirilecek. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı, sandıkların açılacağı 1000 noktada önemli bir görev üstlenerek, seçimler sona erdikten hemen sonra bağımsız sonuçlara varılmasına vesile olacak. Tüm bu çalışmalar, uzmanların kayıp seçim sandıklarının halkı isyana teşvik edebileceği yönündeki yorumları karşısında Aliyev'in lehine olacak. ABD'nin Azerbaycan Büyükelçisi Reno Harnish iyimser. Harnish, Azerbaycan'ın demokrasi yönünde ilerleme kaydettiğini ve Özbekistan ile kıyaslanamayacağını söylüyor. Türk gazetesi Zaman tarafından bildirildiği üzere, Harnish aynı zamanda, Azerbaycan ve Kazakistan ile ortaklaşa yürütülecek Hazar Muhafızı Projesi'ne (Caspian Guard Project) değindi. Söz konusu proje, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi çalışmaları ve İran ile gelecekte olası bir çatışma açısından büyük önem taşıyor. Amerikan ordusuyla yakın bağları bulunan üst düzey iki senatör, Özbekistan'daki hava üssünün kaybedilmesinden duyulan üzüntüyü dile getirmekten kaçınırken bu kayıpların sürmesi durumunda Rusya, İran ve Çin'e yanlış sinyal verileceğini ifade ediyorlar. Açıkça ifade edilirse, ABD demokrasinin özündeki idealleri jeopolitik ve stratejinin üstünde görüyormuş gibi görünebilir. Analistler, Gürcistan ve Ukrayna'daki son durumun endişe verici olduğunu söylüyorlar. Carnegie Uluslararası Barış Fonu (Carnegie Endowment) adlı düşünce kuruluşunun Moskova'daki merkezinde Kafkaslarla ilişkiler uzmanı Aleksey Malaşenko, Cumhurbaşkanı Aliyev'in ve partisinin (yüzde 40 ila 65 arasında desteğe sahip) dikkat çekici bir şekilde Azatlık koalisyonunun önünde gittiğine -kamoyu yoklamalarında destek yüzde 10-15 civarında- işaret ediyor. ABD bağımsız, adil ve şeffaf bir seçim çağrısında bulunuyor çünkü Bush yönetimi tüm kurumlarıyla böyle bir seçimin Azerbaycan'ı daha güçlü ve istikrarlı yapacağına inanıyor. Washington, Azerbaycan'da seçimi kim kazanırsa kazansın -büyük bir olasılıkla Cumhurbaşkanı Aliyev'in partisi kazanacak- Azerbaycan'ın Amerika'nın dostu olarak kalmaya devam edeceğine inanıyor.