Vurun Hayrünnisa Hanım'a vurun!

Ahmet Hakan, medyadaki bazı isimlerin Hayrünnisa Gül'e yönelik ağır eleştirilerine sert tepki gösterirken, acı da bir soru sordu!

Hayrünnisa Gül son dönemde AK Parti yanlısı medyadaki yazarların özellikle de bazı başörtülü kadın yazarların hedefi haline geldi. Bu durum Ahmet Hakan'ı isyan ettirdi. Ahmet Hakan, yolsuzluk operasyonları ardından yaşananlarla ilgili de çarpıcı bir soru sordu.

"Asıl intifadayı ben başlatacağım" dediği için iktidar yanlısı medyanın hedefi olan Hayrünnisa Gül için en ağır eleştiriler Elif Çakır ve Nihal bengisu Kuraca gibi başörtülü yazarlardan gelmişti. Ahmet Hakan, daha önce Hayrünnisa Gül tarafından ağırlanmak için can attığını iddia ettiği bu isimleri topa tuttu. İşte o yazı:

KARAKTERİNİZİN GEREĞİNİ YAPARAK VURUN!

- Nasıl olsa artık Çankaya Köşkü'ndeki davetlere sizi davet edecek durumda değil.
- Nasıl olsa artık sizin için "bir güç odağı" olmaktan çıktı.
- Nasıl olsa artık eşi Abdullah Gül'ün "etkili" ve "yetkili" yerlere gelme ihtimali pek kalmadı.
- Nasıl olsa artık size herhangi bir zaran ya da yaran dokunamaz.
- Nasıl olsa artık kendisine vurduğunuzda iktidar mahfillerinden gizli takdir alacaksınız.
- Nasıl olsa artık kendisine vurduğunuzda iktidar mahfillerinden "azar" falan yemeyeceksiniz.
O halde ne duruyorsunuz güç seviciler!
Kaçırmayın bu fırsatı!
Başındaki örtüye falan bakmadan...
Acımadan...
Hınçla...
Ve karakterinizin gereğini yaparak...
Vurun Hayrünnisa Hanım'a.

ÖYLE BİR SAVCI, POLİS ÇIKAR MI?

Ahmet Hakan yazısının 'bir soru' başlıklı bölümünde ise yargı ve emniyetin şu anda yolsuzluk operasyonu yapıp yapamayacağını sorguladı. İşte o yazı:
Şu anda Türkiye'de bir bakanın, bir milletvekilinin, bir bakan çocuğunun, bir bürokratın, hatta hükümete yakın bir işadamının...
Hırsızlık/yolsuzluk yaptığına, yetimin hakkını götürdüğüne, kamu kaynaklarını talan ettiğine, vurguna yöneldiğine dair bir ihbar alınsa...
Harekete geçecek, yasaları uygulayacak, "Dur" diyecek, "Hop" diyecek, operasyon yapacak...
Bir polis ya da savcı çıkar mı?
Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin: Çıkar mı?
Çıkar mı?
Çıkar mı?