Eylül ayının sonuna geldiğimiz şu günlerde vucudumuzun daha fazla bakıma ve ilgiye ihtiyacı var. Uzmanların önerilerine göre yapmanınız gereken ilk şey şu:
Abone ol Kurutucu sabunlardan ve duş jellerinden sakınınCildiniz huzursuz ise her şeyden önce sabunlarınızı gözden geçirmelisiniz. Cilt yapınıza uygun olmayan sabun veya duş jeli kullanıyorsanız değiştirmeniz gerekiyor. Üstelik, cildiniz kuru ise nemlendiren duş jellerini tercih etmelisiniz. En azından banyo yaptıktan sonra, bir kapta hazırladığınız gliserinli su ile son durulamayı yapabilirsiniz. Banyodan sonra özellikle kollarınıza, bacaklarınıza ve dekoltenize krem sürmeyi ihmal etmeyin.
Vücudumuzun da peeling'e ihtiyacı var
Cildinizi canlandırmak için arada sırada yumuşak bir şekilde keselenmenizi öneririm. Tabii aşırıya kaçmamak ve derinizi tahriş etmemek koşuluyla. Keselenmekten hoşlanmıyorsanız, hazır vücut peeling'i de uygulayabilirsiniz. Bu işlemler ölü derilerin atılmasını sağlar, cildinizi toparlar, nefes almasını kolaylaştırır ve cildin nem dengesini düzeltir. İmkanınız varsa bir güzellik merkezine gidip vücut bakımı da yaptırabilirsiniz.
Ayaklar ayrı bir itina bekler
Ayaklarınız için yapabileceğiniz en güzel bakım, haftada bir kere 15 dakika süreyle ılık suda dinlendirmek ve arkasından ponza taşıyla veya hazır peeling kremleriyle hafifçe ovalayıp yıkamaktır. Ardından da vazelin veya özel bir ayak kremi sürerseniz ayaklarınız yumuşacık olur.
Cildinizi aspirinle yumuşatın
Topuklarınız çok sertleşiyorsa, suyu sıkılmış yarım limon kabuğunun içine bir aspirin koyarak topuklarınıza kapatın. Hafifçe ovalayın. Biraz beklettikten sonra ayaklarınızı yıkayın ve vazelin sürün. Elleriniz çok kuruyorsa veya diz, dirsek ve topuklarınızdaki deriler çok fazla kalınlaşıp sertleşiyorsa, birkaç gece salisilik asitli (aspirinli) bir merhem sürüp yatmayı deneyin. Ertesi sabah cildinizin yumuşacık olduğunu göreceksiniz.
Topuklarda aşırı çatlamalara dikkat
Söylemeden geçemeyeceğim önemli bir konu daha var ki o da ayaklardaki anormal çatlamalar, aşırı deri kalınlaşması ve nasırlaşmalar. Bunlar ileri yaşlarda tiroid yetersizliğine işaret eder. Bu konu, fazla dikkate alınmamakla birlikte önemli bir belirtidir.
Saçlarınızın ve cildinizin ilginize ihtiyacı var
Eylül ayının sonuna yaklaşıyoruz. Şu sıralar çoğumuz aynaya daha fazla bakıyor, sorunlarımıza çare arıyor ve güzelleşme planları yapıyoruz. Geride bıraktığımız yaz mevsimi süresince, sıcak hava, kızgın güneş, rüzgar, ter, deniz, havuz, sıcak su ile yapılan duşlar ve rastgele kullandığımız sabunlar veya duş jelleri, özellikle kollarımızı, bacaklarımızı ve saçlarımızı iyice kurutmuş. Kuşkusuz bir şeyler yapmamız lazım. Artık bakım zamanı geldi. Zaten sonbaharda yapılan cilt bakımları karşılığını fazlasıyla verir. Hem yaz mevsiminin yol açtığı hasarları onarır, hem de cildimizi kışa hazırlar. Ayrıca kendimizi harika hissetmemizi sağlar. Yaz mevsimi bittikten sonra vücudumuzun kuruyup kalınlaştığını fark ederiz. Kol ve bacaklardaki deriler, yapraklarını döken ağaçlar gibi pul pul soyulmaya başlar. Sıcak suyla yıkanmayı da seviyorsanız, bu sıkıntılar daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Cilt için sadece yıkanmak yeterli değildir. Kol, bacak, ayak, sırt ve dekolteye ayrı ayrı bakım yapmak gerekir.
Kayank: