Vize ve rest
Geldiğimiz noktada, "Amerika neyin intikamını alıyor?" sorusunu sormamız gerekiyor. Bu soruya verecek birden fazla cevap var.
Hani futbolda, "gelişine vurmak" diye bir tabir
vardır ya. ABD'nin aldığı vize yasağı kararına Türkiye'nin verdiği
tepki de aynen böyle oldu.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklama yapmasına bile gerek kalmadı.
Washington Büyükelçiliğimiz, küstahça davranışa birebir
cümlelerle cevabı yapıştırdı!
Vallahi ne yalan söyleyeyim, son zamanlarda böyle
keyiflendiğimi hatırlamıyorum.
Sanırım, geldiğimiz noktada, "Amerika neyin intikamını
alıyor?" sorusunu sormamız gerekiyor. Bu soruya verecek
birden fazla cevap var.
1- S 400 füzelerinin Rusya'dan alınmasına
yönelik itirazlara aldırış etmedik.
2 - ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda
görev yapıyormuş gibi görünen Fetö'cü haşhaşi Metin Topuz ile
birlikte 12 Amerikan vatandaşını yakalayıp hapse attık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyimiyle, papazlar arasında takas
istedik.
3 - Büyükada'da yeni bir darbenin planlamasını
yapan yabancı ajanları bir baskın sırasında yakalayıp hapse
gönderdik. Yapılan serbest bırakın çağrılarına rağmen iddianame
hazırladık.
4 - 40 yıllık Fetö hayalleri sona erdi. 15
Temmuz'da gizlice destekledikleri darbe girişimi başarısız oldu.
100 yıllık Büyük Kürdistan hayalleri Türkiye, İran, Rusya ve
Irak'ın ortak ambargosu ile boşa çıktı.
5 - Dile kolay. 3 bin tır dolusu silah yardımı
yaptıkları PKK'nın oluşturmaya çalıştığı koridorunu tarumar
etmek üzere Idlib'e harekat düzenlememiz. Idlib'den sonra Afrin ve
Rakka'ya uzanacağımızı açıklamamız.
6 - Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Katar'a verdiği
desteğin yanısıra, İran'a yaptığı seyahat ve kurduğu sıcak ekonomik
ilişkiler.
Daha başka gerekçeler de var ama, uzun uzun yazmanın lüzumu
yok.
Enterasan olan şu. Düne kadar yüzümüze gülerek, "Dostuz,
müttefikiz" diyerek kuyumuzu kazan ABD ilk
kez açıktan düşmanlık yapmaya başlıyor.
Bir başka deyişle, yıllardır bahsini ettiğimiz "Üst
akıl" fazlasıyla kudurmuş olacak ki kendini deşifre
etme mecburiyeti hissediyor.
Sormamız gereken ikinci soru ise, bundan sonra ne olacağı ve
nelerin yaşanacağı...
İçimizdeki Conilere müjdem şu ki bu durum beraberinde bir savaşı
getirmeyecek. Devlet Bahçeli, "84 Pensilvanya, 85
Alaska" falan da demeyecek.
Kısa sürede Katar'a uygulanan ambargo benzeri bir karar da
çıkmayacak. Boşuna hararet yapmayın! Hasretle beklediğiniz
iPhoneX gelecek, hiç endişe etmeyin!
Alınan karar, siyasi karardır ve bundan sonra atılacak çeşitli
adımlar olacak. Türkiye ABD'den, ABD de Türkiye'den yumuşama
anlamında bazı adımlar atmasını isteyecek.
Kişisel tahminimi soracak olursanız yaşanan bu durumun, Trump
ile ters düşmeye başlayan ABD Dışişleri Bakanı'nın istifasıyla
sonuçlanabileceğini düşünüyorum. Hatta ABD'de ciddi bir otorite
boşluğuna neden olan ve istenmeyen adam ilan edilen Trump'ı bile
hiç beklemediği bir kabusa sürükleyebilir.
ABD Ortadoğu'da nereye el atarsa atsın, karşısına Türkiye, Rusya
ve İran çıkıyor ve çıkmaya devam edecek. Üç ülke arasında ABD
ile müttefik olan sadece Türkiye varken, ABD'nin Türkiye'yi Rusya
ve İran saflarına itip düşmanlaştırması pek akıllıca bir davranış
olmaz.
Anlayacağınız, vizelerin askıya alınması kararı bir blöf veya
şantajdan ibaret.
Bu blöf ve şantaj kısa vadede Türkiye'yi elbette etkileyecek.
Dolar yükselecek, borsada oynama olacak lakin ülke olarak bununla
başa çıkacak kadar güçlüyüz, endişeniz olmasın.
Meseleyi güya realist çerçeveden ele alıp, Amerikancı yorum
yapanların şunu iyi anlaması gerekiyor: Özgürlüğün bir bedeli
vardır ve bu bedel ne olursa olsun ödenmelidir!
Bu arada...
Türkiye'nin çektiği rest sonrası bazı internet gazetelerinde ve
sosyal medyaya bazılarının "dolar yükselecek"
diye, "borsa çökecek, batacağız" diye
ağlaştığına şahit oldum.
Bir tekinin bile onurdan, haysiyetten ve milli
duruştan bahsetmemesi ne acı!..
Son olarak...
Haber gece yarısı geldiği için CHP ve diğer kronik muhaliflerden
henüz yorum gelmedi.
Ama ne diyeceklerini az çok tahmin ediyorum. Türkiye'yi suçlayıp,
ABD güzellemesi yapacaklarına adım gibi eminim!
Az sabredin, birazdan damlarlar!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: