BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  EKONOMİ

Vize çilesi için iş adamlarına alternatif çözümler ortaya çıktı

Vize alınmasında yaşanan sıkıntı nedeniyle ihracatçılar rotayı AB ve ABD’deki fuar ve organizasyonlar yerine Uzakdoğu ve Dubai’ye çevirmeye başlarken, vize sıkıntısına alternatif çözüm yatırım yoluyla vatandaşlık programlarını öne çıkarıyor.

Abone ol

AB Bölgesi’ne yapılan ziyaretler için gerekli olan Schengen vizesi ve ABD vizesi alımında son dönemde ciddi zorluklar yaşanmaya başladı.

Vize süreçleri nedensiz yere uzarken, bazı firmalar katılımcı oldukları fuarlara dahi gidememeye başladılar.

Konsoloslukların vize konusunda iletişime kapalı olduğunu ve son derece ketum davrandıklarını belirten sanayiciler bu durumun ihracatının yarısından fazlasını AB ülkelerine yapan Türk ihracatçıları için önemli bir problem oluşturduğuna dikkat çekerken, bir an evvel sorunun çözümlenmesini bekliyor. Sanayiciler, Avrupa’daki fuarların diğer bölgelerdeki alternatiflerine olan ilginin giderek arttığını ifade eden sanayiciler, özellikle Singapur, Hong Kong, Dubai ve Rusya gibi ülkelerdeki fuarlarda ciddi bir hareketlenme olduğunu söylüyor.

"100 bin dolar hibe yapmak gerekiyor"

Özellikle ticari vize başvurularında yaşanan bu sıkıntılar yatırım yoluyla vatandaşlık programlarının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını kaydeden Henley & Partners, Türkiye Direktörü Burak Demirel, “Yatırım yoluyla vatandaşlık programlarında 8 program var. Beş tanesi Karayipler’de, üç tanesi Avrupa Bölgesi’nde. Türkiye’yi de katarsak 9 tane var. Bu programlar, Antigua ve Barbuda, St. Kitts and Nevis, Grenada, Dominica ve St.Lucia ülkelerinde mevcut. Karayipler’de süreçler 6-8 ay ve 100 bin dolar hibe yapmak gerekiyor. Direkt vize serbestliği gibi düşünebiliriz. Mesela Çin vizesi çok zor. Karayipler’de vatandaş olabilirsen Çin’e vizesiz giriş yapılabiliyor. Bu ülkelerin bunu yapma amacı ekonomilerini kalkındırmak ve doğrudan yabancı yatırım çekmek için yapıyorlar. Bu paralar da ekonomik gelişime katkıda bulunan devlet fonlarına gidiyor. Avusturya ise en üst segment. 8 milyon Euro ticari yatırım ya da 3 milyon Euro hibe yapmak gerekiyor. 2-3 yıla yakın süren bir süreci var. Montenegro çok popüler Türkiye’de. Türkler, oranın coğrafi alt yapısını çok seviyorlar. 250 bin Euro ya da 450 bin Euro gayrimenkul alınması gerekiyor. 8-10 ay arasında bir süreç var. Güvenlik araştırmasını da devlet kendisi yapmıyor, yabancı firmalar kullanıyorlar. Bu da güvenlik açısından önemli bir unsur.”

Avrupa Birliği’ne alternatif ülkeler var

Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı bölge olduğuna işaret eden İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, Almanya ve Fransa’nın vize ile ilgili uyguladıkları politikalardan dolayı diğer bölgelerdeki bazı fuarları kendi elleriyle parlatmaya başladıklarını kaydetti. Dünyanın her yerinden insanların AB ülkelerine ticaret yapmak için gelmesine karşın çok ağır vize koşulları uygulandığını anlatan Taycı, “Ülkeye girişte kapıdaki polis bile ‘sen buraya neden geldin’ gibi bir tavır içerisinde. İnsanlar bunu görüyor. Diğer tarafta, Dubai’ye gittiğinde, kapıda vizeni alabiliyorsun, çok daha hoş karşılanıyorsun ve AB’deki fiyatların yarısına konaklayabiliyorsun. Eskiden Almanya ve Fransa’daki fuarlara çok büyük ilgi varken, şimdi bakıyoruz Dubai’deki Gulfood Fuarı’na ilgi çok arttı. Bunun en önemli sebeplerinden birisi uygulanan vize poltikası” dedi. Taycı, şöyle devam etti: “Ülkende uluslararası bir fuar düzenliyorsan, bu fuara katılmak ya da gezmek amaçlı başvuran varsa, belgeleri de uygunsa, bu insanlara hayatı zorlaştırmasınlar. Ya bu fuarı düzenleme, ya da şartları biraz daha kolaylaştır. Her boşluk bir şekilde dolar. Vize konusundaki bu sert tutum nedeniyle hep alternatifleri olmaya başladı. Singapur, Dubai, Hong Kong gıda fuarları çok ciddi hareketlendi.”